Basketbol oynayan her gencin rüyası olan NBA`ye oynama şansını elde eden 60 gençbasketbolcu hafta içi yapılan seçmelerin ardından belli oldu. NBA`de draft edilmeden de oynamak mümkündür ama drafta seçilmek hele ilk turda draft edilmek demek garanti kontrat ve milyon dolarlık maaş demektir. İlk turda seçilenler seneliği 8 milyon dolar ila 1.7 milyon dolar arası maaştan 4`er yıllık sözleşmelerle milyonerler sınıfına katılır. Yetenekli gençbasketbolculara dolar milyonerliği kapısını açan bu seneki draftın öyküsü kısaca şöyle: Seçimler draft öncesi yapılan tahminler doğrultusunda gerçekleşti. Bolca takas yapıldı. İlk 3 sırada seçilen Zion Williamson, Ja Morant ve RJ Barrett draftın yıldız olması beklenen isimleri. Basketbol otoriteleri bu oyuncuların dışında zayıf bir draft olduğu görüşünde. Ancak unutulmaması gereken bütün bu tahminler basketbolcuların potansiyeline yönelik yapılıyor. Çok gençoldukları, fiziksel, taktiksel ve mental olarak gelişime ihtiyaçduydukları unutulmamalı. Ayrıca basketbolcuyu seçen takım da oyuncunun kariyerinde belirleyici etken. Şimdi 2019 NBA draftının ilk 10 sırada seçilen basketbolcuların detaylı analizine geçelim.
1-Zion Williamson/New Orleans Pelicans: Draftın en heyecan verici ismi. 2.01 boy, 2.08 kulaçaçıklığı ile çok güçlü fizik ve müthiş bir atletizme sahip. Temel basketbol bilgisi, saha görüşü, pas yeteneği de ortalamanın üstünde. Savunmada geliştirmesi gereken yönler var ama NBA için yeterli düzeyde savunma yapıyor diyebiliriz. Hızlı oyunda çok başarılı. Oyunundaki en büyük eksiklik şutunun olmaması. Günümüz basketbolunda patlayıcı güçve atletizm çok önemli ama üçsayı atamayan birinin yıldız olması mümkün değil. Benzer özelliklere sahip Ben Simmons`un özelliklerde playofflarda nasıl zorlandığını düşündüğümüzde Zion`un kariyerini şutunu geliştirmesi belirleyecek diyebiliriz. Fazla kilolu olması bir diğer çözmesi gereken sorun. Ancak bunu sezon öncesi sıkı bir antrenman temposuyla aşacağını düşünüyorum. Williamson`u bekleyen bir diğer tehlike, oyun tarzı ve vücut yapısından kaynaklı sakatlanma riski. Bu konuda ilk adımı kilo vererek atmalı ardından da kendini daha sakınarak oynamayı öğrenmeli. Zion Williamson için Lebron James benzetmesi yapılıyor ama ben bunun fazlaca iyimser olduğunu düşünüyorum. Bizden bir deyişle özetleyecek olursam: Daha çok fırın ekmek yemeli J
Gelelim Zion Williamson-Pelicans birlikteliğine oyun yapısına çok uygun bir takıma geldi. Pelicans süratli basketbol oynamayı seven bir ekip. Takımda hızlı basketbola yatkın ve iyi pasör Lonzo Ball, Brandon Ingram, Jrue Holiday gibi isimlerle beraber oynayacak. Takıma üçsayı çizgisinin gerisinden etkili olabilecek bir iki isim dâhil etmeleri halinde playoff yapabilirler. Bu hamle gelmese bile genççekirdeği ile New Orleans Pelicans NBA`in seyir sevki yüksek takımlarından olmaya aday.
2-Ja Morant/Memphis Grizzlies: Ja Morant draftın en komple basketbolcusu. Bir oyun kurucuda aranan özelliklerin çoğuna sahip. Delici, şutör ve asist yapabiliyor. Patlayıcı özelliği ile hızlı tempoda etkili olabiliyor, üçsayı atabiliyor, pota çevresindeki iyi bitirici. Savunma konsantrasyonu yüksek, karar verme yeteneği üst düzeyde. Top hâkimiyeti elit seviyeye yakın. Oyun görüşü ve yüksek basketbol zekâsı ile takım arkadaşlarına skor yaptırmayı seviyor. Bolca triple double(üçkategoride çift haneli istatistik yapma) yaptığına şahit olabiliriz. Memphis, Ja Morant`ın şahsında takımın merkezi yapabileceği bir saha içi lideri ve skorer draft etti. Gençoyun kurucunun Grizllies pivotu Jaren Jackson JR ile uyumlu bir ikili olacağını ve yeniden yapılanma sürecindeki Memphis Grizzlies`de bolca süre bulup, sorumluluk alacağını düşünüyorum. Playoff iddiasını taşımayan dolayısıyla kazanma baskısı olmayan bir takımda NBA`ye uyum sağlayıp yeteneklerini sergileme fırsatı bulacaktır. Morant`ın gidermesi gereken temel eksiği düşük üçsayı yüzdesi. Ancak bu eksiğini gidermesi zor olmayacaktır. Ayrıca fizik gücü de NBA seviyesinin altında. Morant`ın salona kapanıp bolca şut ve ağırlık çalışması gerek.
3-RJ Barrett/Knicks: Draftın bir diğer yıldız adayı RJ Barrett`i 3. sıradan Knicks seçti. Barrett`ın Zion Williamson ve Ja Morant`ın aksine işi epey zor. Kötü yönetilen, belirsizliğin hâkim olduğu bir organizasyona geldi. Zion ve Morant`ı seçen takımlarının nasıl bir oyun tarzıyla, ne tür hedefler için oynayacağı aşağı yukarı belli ancak New York Knicks başarısızlıkla özdeş bir takım. RJ Barrett kendisini nasıl bir ortamın beklediğini bilmiyor. New York`un ABD`nin en büyük ekonomisine sahip şehirlerinden biri olması, ciddi bir taraftar baskısı ve eleştirel bir medyaya sahip olması da Barrett`i bekleyen bir diğer zorluk. Bütün bu dezavantajları bir kenara bırakacak olursak Barrett doğal bir skorer. NBA için yeterli fiziğe sahip. Draft tahminlerinde bir ara 1. sırada gösterilmişti ancak sezon içinde Duke Ü niversitesi`nde beraber oynadığı Zion Williamson`un gölgesinde kalıca 3. sıraya düştü. Ancak bu düşüş yanıltmasın RJ Barrett büyük bir potansiyel. Oyunundaki en temel eksiklik karar verme konusunda yaşadığı sıkıntılar. Bazen gereksiz zorlamalar yapıyor, pas vermesi gereken durumlarda şut atıyor, şut atması gereken anlarda pas veriyor. Bu da beraberinde top kayıpları ve düşük şut yüzdesi getiriyor. Bazen de üst üste kaçırsa bile şut atmaya devam ediyor. Şutunu geliştirir, daha akılcı oynamayı başarırsa çok büyük bir yıldız olabilir. Aksi durumda büyük potansiyeline rağmen istenmeyen adam haline gelebilir. Bu açıdan da Knicks tarafından seçilmesi Barrett adına talihsizlik. Çünkü eksiklerini gidermek için uygun ortam ve zaman bulamayacak.
4-De Andre Hunter/Hawks: Virginia ile ikinci senesinde şampiyonluk yaşamayı başaran De`Andre Hunter ilk üçsıra seçimleri kadar yetenekli değil ama tam bir takım oyuncusu. Bu açıdan kendisini draft eden Atlanta Hawks`ın doğru bir seçim yaptığını söyleyebiliriz. Hunter 3 ve 4 numara oynayabiliyor ama ben NBA`de 3 numara oynayacağını düşünüyorum. De`Andre Hunter, modern basketbolun aradığı kanat oyuncu özelliklerini barındırıyor. Atletizmi yeterli seviyede, yüksek isabetle üçsayı atabiliyor, savunmada başarılı. Ayrıca kendi şutunu yaratabiliyor. Hunter, belki hiçbir zaman tek başına maçkazandıracak bir basketbolcu olmayacak ama oyunda kaldığı her dakikada takıma birçok açıdan katkı sağlayacak önemli bir tamamlayıcı oyuncu olacak.
5-Darius Garland/Cavaliers: Darius Garland ofansif yetenekleri zengin oyun kurucu. Topla çok çabuk, sahanın her yerinde şut sokabiliyor. Günümüz basketboluna uygun bir basketbolcu. Eksik yönü NBA için zayıf fiziği. Bir diğer problem kendisini seçen Cavaliers kadrosunda benzer özelliklere sahip Collin Sexton`un oynuyor olması. Bu ikilinin bir arada verimli oynaması zor. Eksik yönlerini giderip, topu paylaşmayı başarabilirlerse Portland`ın gard ikilisi Damian Lillard ve CJ Mc Collum benzeri bir skor gücü sağlayabilirler. Ancak bunun gerçekleşmesini yakın bir ihtimal olarak görmüyorum. Cavaliers için oynayacak olmanın Garland açısından en avantajlı tarafı yeni koçJohn Beilein ile çalışacak olması. NCAA`lerin oyuncu gelişimi açısından en usta koçlarından biri olan Beilein, Garland`ın takıma ve NBA`ye adapte olma sürecinde kendisine büyük katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda iyi pasör olan Garland temsilcimiz Cedi Osman için bolca skor yapma şansı olabilir. Darius Garland`ın zamana ihtiyacı var. Kısa vadede beklentiyi düşük tutup, fizik olarak güçlenmesi beklemek onun sonrasında bir değerlendirme yapmak yerinde olur. Cleveland Cavaliers yönetimi de böyle düşünüyor olmalı ki kadrosunda Collin Saxton varken Garland`ı seçti.
6-Jarrett Culver/MTWolves: Draft öncesi yapılan tahminlerde daha altı sıralardan seçilmesi bekleniyordu. Çok yönlü bir oyuncu. Gerektiğinde skor yapabiliyor, iyi pasör, arkadaşlarına pozisyon yaratmada başarılı. Basketbol bilgisi üst seviyede. Savunması yeterli düzeyde. Ancak kuvvetlenmesi ve daha çevik olması lazım. Süratli basketbolcular karşısında savunmada zorlanabilir. Minnesota Timberwolves`ın pivot Karl Anthony Downs dışında takaslarla kadroda önemli değişiklik yapmasını bekliyorum. Olası bu değişimle takıma elit bir forvet katılmazsa ilk beş bile oynayabilir ancak bu onun için riskli olabilir. Kenardan gelmeli ve yavaş yavaş NBA`deki yoğun maçve seyahat trafiğine adapte olmalı.
7-Coby White/Bulls: Çok sorunlu bir takımın en sorunlu bölgesine ciddi potansiyeli bir o kadar ciddi sorunu olan bir oyuncu seçildi. Bu açıdan Coby White, Chicago Bulls birlikteliği fazlasıyla soru işareti barındırıyor. White iyi sutör ve ilk adımı hızlı. Bu özellikleriyle skor bulmakta güçlük çekmiyor. Ancak zaman zaman bencil olabiliyor. Gereksiz zorlamalar, hatalı şut tercihleri beraberinde istikrarsız bir yapıya dönüşüyor. İyi bir organizasyon içinde sabırla bu defolarını gidermesi için teşvik edilmeli. Ancak Bulls bu çabayı ve sabrı gösterecek takım mı, bu konuda iyimser değilim. Coby White`ın kariyerinin ortalarında 6. adama evrileceğini düşünüyorum.
8-Jaxson Hayes/ Pelicans: Hayes ilk 10 içinde seçilen tek pivot. Atletizmi yeterli seviyede ve çabuk bir oyuncu, 2.11 boyu ve 2.23 kulaçuzunluğu ile iyi bir çember savunucusu. Şut atabiliyor ancak şut menzilini üçsayı çizgisinin gerisine taşımak zorunda. Jaxon Hayes`ın asıl önemli problemi topla oynama becerisinin olmaması. Bu eksiğini kısa sürede gidermesi zor. Çok çalışmalı. Şu anki özellikleriyle bile savunmasıyla NBA`de rol oyuncusu olur, 10-15 dakika arası süre alır ve kalıcı olur. Ancak New Orleans Pelicans`da olmaz bu. Çünkü Pelicans`ın geleceği olarak gördüğü Zion Williamson`un verimli olabilmesi için şut atabilen, ona gerekli alan açabilen uzunla oynamaya ihtiyacı var. Bu haliyle Hayes-Williamson bir arada verimli oynayamaz. Bu durumda da Pelicans, Hayes`ı takımdan gönderir.
9-Rui Hachimura /Wizards: 21 yaşındaki basketbolcu NBA`de ilk turdan seçilen ilk Japon basketbolcu olarak tarihe geçti. Draft öncesi tahminlerde daha üst sıralardan seçilmesi bekleniyordu ancak NCAA playofflarındaki başarısız performansı 9. sıraya kadar düşmesine neden oldu. Hachimura iyi bir skorer ve savunması vasatın üstünde. Ancak basketbola geçbaşladığı için oyunun temel özellikleri konusunda eksikleri var. Hachimura`ya uzun soluklu bir proje olarak bakıp, zaman tanımak lazım. Kendisini seçen Washington Wizards yeniden yapılandığı için bu zamana fazlasıyla sahip. Japonya`da oldukça popüler olan basketbolcu yeterli gelişimi gösteremese dahi Japon pazarına girip, bolca gelir elde etme konusunda Wizards için çok yararlı olacaktır. Türk basketbolseverler olarak Hachimura`yı NBA öncesinde izleme şansımız olacak. Aynı zamanda Japonya Basketbol milli takım kadrosunda da yer alan Hachimura, Çin`de düzenlenecek Dünya Basketbol Şampiyonası`nda milli takımıza karşı forma giyecek.
10-Cameron Reddish/Hawks: Kariyerinin ne yönde gelişeceğini tahmin etmesi en zor isimlerden biri Cameron Reddish. İyi bir atletizmi ve düşük bir şut yüzdesi var. Fiziği forvet pozisyonu için yeterli seviyede ancak temaslı oyunu sevmiyor. NBA sertliği kendisini zorlayabilir. Savunmada kötü değil ama sıklıkla konsantrasyon problemi yaşıyor. Çok çalışmalı, özellikle mental açıdan gelişim göstermeli. Oyun kurgusu sağlam Atlanta Hawks tarafından seçilmiş olması problemlerini gidermesi açısından yeterli zamanı ve ortamı Reddish`e sağlayacaktır. İleride kendisini seçmeyen takımları pişman edecek bir oyuncuya da dönüşebilir, 5-10 dakikadan daha fazla sahada tutulamayacak bir basketbolcu da olabilir. O kadar farklı uçlara kayacak bir potansiyel barındırıyor.
