Son zamanlarda sosyal medyanın da etkisiyle inanılmaz bir 'önemli gün ve haftalar' la ilgili paylaşım bombardımanına maruz kalıyoruz.

Herkes, her kurum, ilgili ya da ilgisiz neredeyse bütün önemli gün ve haftalarla ilgili mesaj, afiş, poster, durum, hikâye paylaşıyor. İçlerinde gerçekten samimi olarak yapılan paylaşımları istisna tutarak diyorum ki, paylaşımların neredeyse tamamına yakını samimiyetten uzak, dostlar alışverişte görsün, herkes paylaşıyor biz de geri kalmayalım kabilinden yapılan paylaşımlardır. 

Olay kendi mecrasından çıkmış ve bir reklam bombardımanına dönmüştür.  Mesele, kutlanan önemli günden, önemli günün tarihi anlam ve öneminden çıkmış, şirketlerin, kurumların reklam ve tanıtım mecrasına dönmüş durumdadır.

Kadınlar gününden tiyatrolar gününe sevgililer gününden hayvanları koruma gününe mahalli kurtuluş günlerinden pi gününe bütün günlerle ilgili mesaj yayınlamak, paylaşımda bulunmak hangi sorunu çözüyor? Hangi yaraya merhem oluyor? Sadece o gün yapılan paylaşımlarla neyi amaçlıyoruz? 

Bütün günlerin bir tüketim aracına dönüşmesi ve sadece kurumların reklam aracı olarak görmeleri son derece üzücü geliyor bana.

Önemli gün ve haftalar üzerinden bazı dezavantajlı gruplarla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla yapılan yararlı çalışmalar da var. Eleştirim onlarla ilgili değildir. Hatta önemli gün ve haftaların bazı kesimlerin temel sorunlarının çözümü için bir fırsat olarak görülmesi gerektiği kanaatindeyim.

Eskiden her kurumun kutladığı, gündemine aldığı birkaçönemli gün olurdu ve o günlerle ilgili gerçekten samimi etkinlikler, kutlamalar yapılırdı.  Örneğin okullar sene başında kutlayacağı günleri belirlerdi. Örneğin benim görev yaptığım okul, birkaçyıl üst üste yaşlılara saygı haftasını çok güzel etkinliklerle kutlamıştı. Öğrencilerimizin büyük annelerini ve dedelerini okula davet etmiştik. Dede-nine, torun buluşması organize etmiştik. Öğrencilerimiz sınıflarında, sıralarında büyük annelerini, dedelerini görünce mutluluktan uçmuşlardı adeta. Büyüklerimiz için de harika bir etkinlik olmuştu. 

Şimdiyse gün ve haftalara yetişemiyoruz. Sadece mart ayında 29 adet önemli gün ve hafta var kutlanması gereken. Sadece 21 Martta sekiz, 22 Martta dört önemli gün olduğunu biliyor muydunuz? 

Siz bütün yılı düşünün artık.  Gün geçmiyor ki yeni bir önemli gün daha ilan edilmesin. Bütün bu önemli günlerle ilgili yapılan paylaşımlar da işin cabası. Paylaşım yapılmadığında ise duyarsız kalmakla itham edilme korkusu. Bazen sosyal medyada o günle ilgili o kadar fazla paylaşım yapılıyor ki, siz de kurum olarak ya da bireysel olarak kendinizi mecbur hissediyorsunuz paylaşımda bulunmaya. Başlangıçta masumane bir şekilde başlatılan bir takım uygulamaların daha sonraları esiri haline gelmemizin artık sıradan bir durum haline geldiğini söyleyebiliriz. Kim kimi yönetiyor, kim daha özgür? Artık bir birine karışmış durumda. Başlangıçta bizler için faydası olan, olması düşünülen birçok uygulamanın zamanla mahkû mu oluyoruz.