Özel okul öğretmenlerinin muhatap olduğu genel veli kitlesi, öğrenci profili hakkında bilgilendirme yaptıktan sonra öğretmen tipleri üzerinde de durmaya çalışacağız. Farklı kaynaklardan aldığımız veli tiplerini sıralayarak başlayalım.

1. Helikopterler, Şemsiyeler

Bu tip veliler çocuklarını asla rahat bırakmazlar. Genellikle tek çocuklu aileler bu şekildedir. Çocuklarının okula tek başına gitmesine izin vermezler. Çocuklarının yalnız başına bir şeyler yapmasını ve başarmasını sağlamazlar. Okulda olan bir etkinliğe katılıp, çocuklarına göz kulak olma ihtiyacı hissederler. Biricik çocuklarının hayatının her alanında yer alırlar.

2. Hayaletler

Hiçbir şekilde tanışma fırsatınız olmayan velilerdir. Ne yaparsanız yapın bu insanlarla tanışamazsınız, herhangi bir sorun olduğunda kendilerine ulaşamazsınız. Gönderdiğiniz mesajlara ve bütün aramalarınıza rağmen beş dakika bile yüz yüze görüşemezsiniz.

3. Yarışmacılar

Bu tip veliler ise her türlü yarışmayı, adeta kendileri yarışıyormuş gibi ciddiye alırlar. Herhangi bir yarışmada veya sınavda ne denli coşabileceklerini tahmin bile edemezsiniz. Eninde sonunda çocukları kendilerinden çekinmeye ve her türlü etkinlikte daha fazla stres olmaya başlar. Ama siz bu durumu velilere söyleyemezsiniz. Çünkü bir kurstan diğerine koşmakla o kadar meşgul olurlar ki, sizin söyleyeceğiniz şeyin ne kadar önemli olduğunun bile farkına varmazlar. Sonuçta yan komşunun kızının sınav notu daha yüksektir.

4. Çekiçler

Kendi koyduğu kurallara deliler gibi bağlı olan veli tipi. Eğer bir ödev varsa, teslim edilmeden bir gün öncesine dek bitmiş olmalı. Çocuklarının haylaz olmasını kesinlikle istemedikleri için, hem öğretmenleri hem de çocuklarını fazlasıyla bunaltırlar. Birazcık yaramazlığın kimseye bir zararı olmayacağının, çocuklarının da oyun oynaması ve yaramazlık yapması gerektiğini farkına asla varmazlar.

5. Çiviler

Bu tip velilerin çocukları her yeri adeta yıkarlar. Yardımcı olmaya çalıştıklarını bilirsin ama telefon görüşmesi yaptığın sırada etrafta bağırarak koşturan bir çocuk olduğunda hiçbir çabanın işe yaramadığını bilirsin. Bu tip velilerin çocukları genellikle tahta kalemlerini ellerine alıp, sağda solda bağırarak koşturanlardır. Velileri ise ellerinden hiçbir şey gelmeden, oturdukları yerden izlerler. Çünkü kendi çocuklarıyla nasıl baş edeceklerini kendileri bile bilemezler.

'Mükemmeller, Hâkimler, Telefon bağımlısı veliler; ' diye devam ediyor.

Bu veli tiplerinden başka isimlendirmeler de elbette ki vardır. Bu genel çerçeveden sonra velilerin davranış durumlarını biraz inceleyelim. Öncelikle her veli, velî nimettir. Bu bilinçle hareket eden özel okullar, velileri her şeyin üstünde tutmaya var gücüyle gayret etmektedir. 

Her veli istiyor ki benim çocuğum hep ön planda olsun. Okulun, dünyanın merkezinde o olsun. Okul, öğretmen, rehberlik birimi, idare hep onun etrafında fır dönsün. Yeter ki o herkesten değerli olan öğrencimiz hiçkırılmasın. Ödev yapmasa da devamsızlık sınırını geçse de yazılı tarihlerinde tatile çıksa da dersin akışını bozsa da ders araçgereçlerini getirmese de o öğrenciye kesinlikle kızılmayacaktır.

Maazallah! Psikolojisini bozacak bir şey demeye kalkışmayın sonra velimiz ve de öğrencimiz mutsuz olur. Öğrenciyle ve velisiyle gerekirse haftada on sekiz kez görüşülecek ve öğrenciye her hangi bir ceza verilmeden bu iş halledilecek.

'Nasıl yapsak da bu öğrencimize ödev yaptırsak? Dersin içinde kafasına göre konuşmaması için öğretmenlerimiz ve idare hangi yöntemlere başvursa?' diye koştursak; Koştursak; Koştursak;   Özel okul öğretmeni ve idaresi hep koşturmalı. 

Öğrencimiz canı istediği zaman ödev yapar, yazılıya gelir ve isterse ödevleri yapar. Sakın ha zorla ödev yaptırmaya, kitap okutmaya, gezi yapmaya kalkışmayın! Sonra öğrencinin psikolojisi, duygu dünyası bozulur.

Yaşanan durumu biraz mizahi yönüyle ifade etmek istedim. Elbetteki veliler de öğrenciler de kıymetlidir ancak onu yetiştiren öğretmen de bir o kadar kıymetli olsa gerek. Her veli öğretmenin, okulun, idarenin işine karışırsa, bitmeyen isteklerini sıralarsa olmaz. O kurumda disiplin ve başarı kendisine yer bulamaz.

Veliler de öğrenciler de öncelikle sorumluluk almalıdır. Öğretmen kadar velinin de öğrenciyi takip etmesi gerekir. Parayı veren veli her şeyin çözüleceğini zannederse hayal kırıklığı yaşayacağını da bilmelidir. Ayrıca verilen para öğretmeni ve okulu satın aldığı anlamına da gelmez.

Kısacası zorlanmayan, terlemeyen, yorulmayan, her dediği verilen, her istediğini israf ede ede yiyen ve kullanan bir nesil yetiştiriliyor. Bu neslin bitmek tükenmek bilmeyen isteklerini yerine getirmek için gece gündüz çalışmaktan çocuğa zaman ayıramayan bir veli profili karşımıza çıkmaktadır.

  • Çocuğunun her dediğine inanan,
  • Çocuğuna hemen hemen hiçiş yaptırmayan,
  • Hangi sınıfta okuduğunu, kiminle arkadaş olduğunu bilmeyen,
  • Ders araçgereçlerini çocuğun yerine sürekli takip eden,
  • Asgari yaşam becerilerini öğretemeyen 
  • Çocukla oturup beş dakika kitap okumayan veli tiplerini azaltmadan
  • Bulunduğu mahalleden minibüse binip iki üçötedeki mahalleye gidemeyen,
  • Oturup kalktığı yeri olabildiğince dağınık bırakan ve toparla dediğinde şaşkın şaşkın etrafa bakan,
  • Yemek beğenmeyen,
  • AVM`lerde marka marka koşturan,
  • TİKTOK videoları ile büyüyen,
  • Kitabı sadece ödev verilince okuyan,
  • İki yumurtayı kırıp sofraya getiremeyen nesilleri azaltamayız. 

Çok kıymetli velilerimiz ve veli adaylarımız,

Temel becerilerden yoksun, vefa, dostluk, muhabbet, selam, kelam kavramlarından uzak bir neslin yetişmesine göz yummayın. Ruhu alınmış, duyarsız, vicdansız, ilgisiz robotlar gibi ortada öylece dolaşmalarına izin vermeyin.

  Evde, arabada, köyde, okulda onlara görevler verin. Sofraya gelecek olan ne varsa çocuklara getirtin, odalarını toplatın, evi süpürmelerine izin verin, her gün ekmeği onlara aldırın, yataklarını kendileri toplasınlar, patates, soğan soydurun, salata yaptırın ama ne olur yaptırın!

Yere düşen birini nasıl kaldıracağını ya bilmiyor ya da duyarsızlığın sınırını zorluyorlar. Kendi aralarında oyun kuramıyorlar neredeyse! 

Çocukları kendi haline bırakın!

Düşmeyi, kalkmayı, kazanmayı, kaybetmeyi yaşayarak öğrenmelerine lütfen fırsat verin!

Ödev yapmadığında, kitabını getirmediğinde bunlarla yüzleşmeli ve sonuçlarına katlanmalı. Ancak siz onun yerine her şeyi yapmaya kalkarsanız, hemen okulu, öğretmeni suçlarsanız kendi eksiklerini, yanlışlarını, geliştirmeye açık ya da iyi olan yanlarını göremezler.

  'Armut piş ağzıma düş!' diye öylece beklemeye devam ederler. Emek olmadan yemek zahmet olmadan rahmet olmazmış vesselam!

Kısacası okul idaresi ya da öğretmeni tarafından çocuğun veya velinin bir eksikliği dile getirildiğinde aşırı tepki veren ve eksikleri kesinlikle kabul etmeyen ve hemen suçu başka taraflara yönlendiren velilerin varlığından söz edebiliriz. 

Kendisinde, çocukta hata olduğunu kabul etmeyen velilerin ileride çok daha büyük sorunlar yaşadığına şahit oluyoruz. Bu çocuklar tüm ülkenin geleceği için gayret edecekler. Onları oldukları özellikleriyle kabullenirsek çözüm yolları çok daha tesirli olacaktır.

Bu bahsedilen veli tipleri ve veli davranışlarının dışında olan gerçekten de okulun, idarenin ve öğretmenin yönlendirmelerini dikkatle dinleyen ve söylenenleri titizlikle uygulamaya çalışan büyük bir veli kitlesinin de varlığından söz etmeliyiz.

  Bu veliler sorumluluk alan, işin zorluğunu bilen okula ve öğretmene güvenen ve parasal varlığıyla gündeme gelmeyen, nezaket kuralları çerçevesinde hareket eden bilinçli velilerdir.

Veli tipleri için kullanılan kaynak:

https://onedio.com/haber/egitim-sart-her-ogretmenin-meslek-hayati-boyunca-bir-kez-bile-olsa-karsilasacagi-10-veli-tipi-793039