`height=

Prof. Dr. Kürşat Karacabey Hocamızla söyleşimize devam ediyoruz.

AY: 'Bir yazınızda akademik kariyerimdeki son nokta 'HİÇ`lik felsefesine gönderme yaparak, 'Prof. kadrosuna atanmanızın üzerinden 4 yıl geçtiğini' ifade ediyor ve 'makamların hizmet için olduğunu' vurguluyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?

K.KARACABEY: Makamlar, mevkiler, unvanlar, kartvizitler gelip geçicidir. Ve bu makamlar da yapılan hizmetler Allah rızasını kazanmak üzere yapılmalıdır. Size ancak geride bıraktığınız eserler ile anımsarlar, yad ederler, bir hayır duası gönderirler. Tevazu, alçakgönüllülük bizim karakterimizdir. Bu hoşgörü coğrafyasının erenlerine bakın 'Bin kere mazlum olsan da bir kere zalim olma', 'Ne olursan ol yine gel', 'Sana bir tokat atana öteki yanağını çevir', öğretileri ile doludur. Evrendeki varlık gelip geçicidir. Kim olduğunuz değil, ne yaptığınız önemsenir.

O nedenle akademik olarak alabileceğim son unvanım profesör olabilir ama, ben kendimi her zaman hiçlik mertebesinde gördüm.

AY: Bu makalenizin başlığı 'Hiç`lik'; Son günlerde çok tartışılan CB Sözcüsü İbrahim Kalın`ın 'HiçOldum' bestesi ve yazılanlarla ilgili görüş belirtmek ister misiniz?

Mevlana hazretleri, 'Haydi şu benlikten kurtul, herkesle anlaş, herkesle hoş geçin. Sen kendine kaldıkça bir habbesin, bir zerresin, fakat herkesle birleştin kaynaştın mı, bir ummansın, bir madensin' derken ne güzel söylemiştir.

Şimdi Cumhurbaşkanı Sözcümüz Prof. Dr. İbrahim Kalın Beyefendinin elindeki sembollere bakalım. Shakespeare, 'Bir ülkenin türkülerini yapanlar, yasalarını yapanlarından daha güçlüdür' demiştir. İ. Kalın`ın elindeki bağlama, dilindeki türkü Anadolu`nun öz değeridir. 'Bir hırka, bir lokma' diyerek gönül ereni olanların felsefesidir hiçlik. İlahi yaratıcının büyüklüğü karşısında, 'ummandaki damla kadar' bile olamamaktır. Mana aleminin yanında sönük kalmaktır. Ne güzel anlatıyor İ.Kalın, '; Beşer idim şaşkın oldum/ Yandım belki insan oldum/ Zahir nedir ki batın oldum/Dile gelmez bir sır oldum/Hak`kın emaneti bendedir bende/Cümle alem ol sözünde/Gurbet nedir ki hasret nedir ki/Sana çıkan bir yol oldum' Bundan daha güzel anlatılabilir mi?

AY: Bir müzik insanı olarak, etkinliklerimize katılan herkese şöyle sesleniyorum, 'Burada sadece bizi alkışlamanız yetmez. Mesleğiniz ne olursa olsun, sanat ve spor alanındaki çeşitli branşlarla ilgilenmeye davet ediyoruz.' Doğru mu yapıyorum?;

K.KARACABEY: Buna popüler kültürde 'hobi' deniliyor ama ben doğru bir anlatım olmadığını düşünüyorum. Yüce Önder, 'Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuş demektir' diyor. Almanya İkinci Dünya Savaşı`ndan büyük bir yıkımla çıktı. Ü lkeyi yeniden inşa etmeye kültür-sanat merkezlerinden, müzelerden başladılar. Spor ve sanat toplumsal ahlakı en üst seviyeye taşıyabilecek araçlar ve bir ülkenin gelişmişlik ölçütlerinden birisidir. Bireyin, toplumun, ülkenin kendisini ifade etme biçimidir. Spor özellikle gençlerin dışarıdan gelebilecek olumsuz etkilere karşı bir nevi koruma kalkanıdır. O nedenle diyorum bu faaliyetleri hobi olarak değil bir yaşam biçimi haline getirmek gerekli.

AY: Teşekkürler;

K.KARACABEY: Ben teşekkür ederim, hayırlı ramazanlar diliyorum.