Abdurrahman Dilipak’a, tam da 14 Mayıs seçimlerine 2 gün kala sandığa gittiğinde tercihini lafı epey dolandırarak sorduk. Yine gündeme gelen BOP iddiaları ile İnce değerlendirmesi de yaptı.

Gazeteci ve yazar Abdurrahman Dilipak’a, tam da 14 Mayıs seçimlerine 2 gün kala sandığa gittiğinde tercihini lafı epey dolandırarak sorduk. Bana göre bu zor soruyu Dilipak ağabeye sormak kolay değildi zira sandık üstü açıklamalar yapıyor ve uyarılarda bulunuyordu.

Açıkçası Dilipak’ın yaptığı her uyarı ve çağrı sadece “kendi mahallesine” yönelik değildir, her ne kadar kimilerine göre “dinci” gibi dursa da! Sağa da sola da çağrılar yapmaktadır.

İkinci sorumuz ise gümbürtüye giden Memleket Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin 14 Mayıs seçimlerinde adaylıktan çekilmesi hakkında oldu. Kimi meraklısını memnun etmeyecek ama Dilipak her soruya da kısa ve net yanıtlar verdi.

Yine gündeme gelen BOP iddiaları da üçüncü sorumuz oldu.

14 MAYIS GÜNÜ TERCİHİ NASIL OLACAK?

Oy vermenin vekalet vermek gibi olduğuna dikkat çeken Dilipak öncelikle Allah’ın rızası için seçmemiz gerektiğini belirtti. Kendisine devamlı olarak kime oy vereceği ile “Biz kime oy verelim?” şeklinde sorular yöneltildiğini ifade eden Dilipak devamında şöyle konuştu:

İman eden biri için ölçü belli değil mi? Allah, Resul, Kitap. Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir. Peygamber evinde münkir, firavun sarayında mü’min olabilir. Allah’ın rızasını seçelim.”

DİLİPAK’IN OY VERME KRİTERİ!

Dilipak’a göre benimsediği partinin listesinde şayet olumsuz bir isim var ise bu onun için kabul ettiği partiye oy vermeme sebebi. Bunu da şu sözlerle açıklıyor: “Parti listesinin en başına, siyasetin olmazsa olmazı olan ilkelerin dışında birinin adı yazılı bir listeye oy vermem mümkün değil. Bir kuyuya bir katre şarap düşse, o kuyunun suyu temizlenmeden içilir yahut o suyla abdest alınır mı?”

Daha önce de kimi zamanlar belirttiği “Helak olma”yı yine tekrarladı:

“İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden ve bizim onlara yakınlığımız ve tercihimiz yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım!”

Bizi güzel günlerin beklemediğine işaret eden Dilipak’a göre halimiz ortada ve devam ediyor:

“İnni küntü minezzalimiyn. Tevbe esdağfurullah, la havle vela guvvete illa billahil aliyyül azim. Ya Rab! Bize Hakkı Hak, batılı batıl göster, Hak da toplanmamızı vesile kıl.”

İçinde olduğumuz süreç için kışkırtıcı söz ve davranışlardan kaçınmamız gerektiğini ve kışkırtmalara kapılmayalım uyarısında bulunan Dilipak diyor ki: “Unutmayın öfkeyle kalkarsak zararla otururuz. Lütfen sabır.”

***

Dilipak ağabeyle konuşmamızın konusu bir müddet sonra önceden sosyal medyadan açıkladıklarına tesadüf etmiş oldu. Konu bütünlüğünün bozulmaması adına o paylaşımlarını buraya alıyorum:

“ALLAH CAHİL, ZALİM, AHLAKSIZ BİR KAVMİ HİDAYETE ULAŞTIRMAZ”

“Ben bir topluluk kendini değiştirmeden, Allah’ın o toplum hakkındaki hükmünü değiştirmeyeceğine inananlardanım ve ben Allah’ın servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirdiğine inananlardanım. İnandım ki, Allah bizleri mallarımız canlarımız ve o kazananlardan olacaktır İlahi ölçüde, değilse, sandık sonucu ne olursa olsun, kaybedenlerden olacaktır. Biz kurtuluşa erenlerden olmak istiyorsak, insanları Hakka ve Hayra çağıralım. Allah cahil, zalim, ahlaksız bir kavmi hidayete ulaştırmaz.”

DİLİPAK’TAN BİRLİK DUASI VE ÇAĞRISI

“Haydi birlik olalım ve insanları güzel sözle ve hikmetle Hakka, adalete çağırayım. Müdafayı Hukuk ve Ah-i Evran anlayışı ile Hakka yürüyelim. Yoksa halimiz yaman, bu gidiş iyi değil, iman ettik dedikten sonra siyaset ve menfaat nasıl da gözlerimizi kör, kulaklarımızı sağır ediyor ve kalplerimiz katılaşıyor. Merhametimiz gazabından, sevgimiz nefretimizden büyük olmadan Şeytanla savaşı kazanamayız. Sabreden, şükreden ve direnenlerden olalım, din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinmeyelim diye selam ve dua ile.”

“Ya Rab bizi sıratı müstakim kıl, istikametten şaşırtma, dünyevi, mal, mülk, makam ihtirası ile savrulanlardan eyleme. Bizi Hakkı Hak, batılı batıl göster. Hak da toplanmayı nasip et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil.”

“PEYGAMBERLERİN KURTARICI GÜCÜ YOK”

“Biri gelecek ya da biri gidecek diye hayal kuranlara: Biz kendimizi değiştirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. (Haşa) Babamız peygamber olsa gelse bizi kurtaramaz. Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok, onlar kurtuluşa çağırır.”

“Bizi nefsimiz, heva ve heveslerimiz, korku, aşk, öfke ve menfaatlerimizin yönlendirdiği karanlık girdaplara savrulmaktan koru. Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende hayır olabilir. Biz bilmeyiz, Sen bilirsin. Bizi rızanın tecellisinin vesilesi kıl.”

“Unutmayalım, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin bize hakikatinin gösterileceği bir gün var. Kimse kendi iddiasından emin olmasın. Tek başına iyi niyetlerimiz bizi kurtaramaz. Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşeli olabilir.”

ALLAH İMTİHAN EDER

“Kimse Allah’ı hiçbir şeye mecbur edemez. O bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır murat etmiş olabilir. Kim neyi ihtirasla isterse Allah onları o şeyle imtihan eder. O talepte ihlas yoksa, Allah o duaları, dua ile istenen belaya dönüştürür.”

ADALETTEN UZAKLAŞMAYALIM

 “Başınıza geçenler sizi kurtaracak olsalardı, hiç bir peygamberin kavmi helak olmazdı. Biz Adil şahitler olalım, adaletten uzaklaşmayalım. Ve bir topluluğa olan öfkeniz ve düşmanlığınız sakın sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin.”

MUHARREM İNCE DEĞERLENDİRMESİ

Seçimlere doğru ortalığın karışacağını ve kasetlerin havada uçuşacağına defalarca ifade eden Dilipak’ın tahminleri karşımızda doğru çıkmış gibi durmakta. İşte Muharrem İnce hadisesi!

Abdurrahman Dilipak, Memleket Partisi lideri ve 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olan ancak daha sonra kurulan kumpaslara ve iftiralara dayanamayarak adaylıktan çekildiğini duyuran Muharrem İnce’nin düştüğü duruma üzüldüğünü ve hiç tasvip etmediğini söyledi.

DİLİPAK HAKKINDAKİ O İDDİALAR YİNE GÜNDEMDE!

Daha önce de defalarca gündeme gelmişti. Dilipak ile görüştüğümüz gün, yani 12 Mayıs 2023 tarihinde kendisi ve AK Parti hakkındaki iddiaların sosyal medya da dolaştığını fark ettik.

Twitter’da İYİ Parti logolu bir hesaptan şu paylaşımlar yapılmıştı:

“Rabiacı ve AKP’li yazardan itiraf! AKP’yi kimler kurdu?”

Sözde Dilipak’ın ağzından paylaşımdaki ifadeler şöyle:

ABD, İngiltere ve İsrail’den gelen kişilerle benim evde Erbakan Hoca, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül bir araya geldik. Erbakan Hoca’ya BOP Eş Başkanlığını teklif ettiler. Erbakan teklifi şiddetle reddetti sonra bu teklifi Abdullah Gül ve Erdoğan’a yaptılar, onlar kabul etti ve o gün Erbakan’la tüm bağlarını koparttılar.”

Bu paylaşımdaki iddiaları Dilipak’a sorduk:

Hakkınızda birkaç parti liderinin sizin evinizde toplandıkları ve onlara yabancı bir istihbarat örgütünün onlarla pazarlık yaptıkları yolunda sosyal medyada uzun zamandır dolaşan bir iddia var. Bu konuda ne dersiniz?

“Evet, çok uzun zamandır var bu. Değişik gruplar tarafından zaman zaman servis edilen bir haber. Farklı sunumlarla aynı şeyi tekrar tekrar servis ediliyor. Bu iddia tamamen yalan. Benim evimde hiçbir zaman böyle bir toplantı gerçekleşmedi. Böyle bir toplantıyı bırakın, bu genel başkanlar hiçbir zaman başka herhangi bir sebeple de bir araya gelmediler. Dahası da var. Adı geçen genel başkanların hiç biri benim evime misafir de olmadı. Ve ben bunu defalarca yalanladım. Açıklamalar yaptım ama aynı mesajlar kritik zamanlarda farklı troll grupları tarafından servis ediliyor. ABD, İngiltere ve İsrail’den gelen kişiler benim gibi bir gazetecinin evinde toplanıyorlar. Erbakan, Erdoğan ve Güle bir takım tekliflerde bulunuyorlar. Yok böyle bir şey. Bu bana da, benim evimde toplandığı söylenen siyasetçilere de hakarettir. Bu vesile ile bir kez daha bu iddiaları yalanlıyorum. Reddediyorum.”

Bunun zamanlaması ve muhtevası ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

“Şunun şurasında seçimlere 2 gün kaldı. Cumartesi akşamı propaganda yasağı başlıyor. O gece nasıl geçecek bilmiyorum ama sabahında yurttaşlar sandıklara gidecek, o gece zor geçeceğe benziyor. Birileri aynı ülkenin çocuklarını birbirine karşı kışkırtacağa benziyor. Çok kötü bir propaganda süreci yaşadık. Hala tahrikler, sorumsuzca beyanlarla ortam gerilmeye devam ediyor. Bu gerilimin kimseye faydası yok. İtidal gerekli. Halkın kararına itibar edilmesi gerek. Kışkırtıcıların kışkırtmaları karşısında herkesin dikkatli olması gerek. Böyle bir zamanda ismim üzerinden böyle yalan bir haberin servis edilmesinden dolayı üzgünüm.”