Zeynep Kasap

17. yüzyıldan günümüze ulaşan Rumeli Feneri Kalesi, kaderine terk edilen değerlerimiz arasında yer alıyor. Bakımsız bırakılan kale piknikçilerin mangal alanı olarak kullanılıyor. İstanbul Boğazı'nın Karadeniz tarafından en uç noktasında bulunan kaleye kolayca ulaşım sağlanabiliyor. Tarihe ışık tutan kale, Asya ve Avrupa’yı, Karadeniz ve Marmara’yı birleştiren stratejik bir konumda bulunuyor. Kalenin yapılış amacının Kırım savaşında İngiliz ve Fransızlara ait gemilerin boğaza girişini engellemek olduğunu biliniyor. Karadeniz’in gözde kalelerinden biri olan Rumeli Feneri Kalesi,  Topçu Kalesi olarak da adlandırılıyor. Cumhuriyet döneminde askeri karakol olarak kullanılan kalenin iki büyük kulesi, 60 asker evi, 100 top, cephanelik, buğday ambarları, bir cami ve 300 askeri bulunuyordu.  
Rum bir mimar tarafından yapılan kale, denize olan konumu sayesinde ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Manzarasıyla misafirlerine görsel bir şölen sunan kalenin durumu ise her geçen gün kötüleşiyor. Her yanına çöp atılan kalenin duvarlarındaki yazılar da dikkat çekiyor. Burayı çok sevdiği, keşfedilmemiş bir güzellik olduğunu belirten vatandaşlar,  kalenin hızlı bir şekilde bakıma alınması gerektiğini söylüyor.  
Zamana direnen kalenin bakımsızlık yüzünden merdivenleri yıkılmış durumda. Kalenin bakımsızlığı ve terk edilmiş durumda oluşu kale alanını plaja ve mesire alanına dönüştürmüş. Yakınındaki kasabalardan gelen vatandaşlar, kalenin altında denize giriyor ve mangal yapmak için bu alanı tercih ediyor. Ahır olarak da kullanıldığı iddia edilen kalenin çevresinde ineklere rastlanıyor. 
Foto altı: Manzarasıyla misafirlerine görsel bir şölen sunan Rumeli Fener Kalesi’ni ziyaret eden vatandaşlar, kalenin bir an önce bakıma alınması gerektiğini ifade ediyor.