Hicri yılın 2. Ayıdır. Safer ayının uğursuz sayılması, Cahiliye Araplarında olan yanlış bir gelenekti. Onlar bu ayı uğursuz sayar, bazı sıkıntılara uğrayacaklarına inanır ve özellikle bu ayda Umre yapmaz, yolculuklara çıkmazlardı. Efendimiz (s.a.s) bu inancı kırmak için: 'Umre her zaman helâldir!' (Buhari, Umre, 4) buyuracaktı.

Ayrıca Efendimiz (s.a.s) hiçbir hadiseyi, zamanı ve mekânı uğursuz saymayarak, bu konuda genel bir kaide koymuş ve şöyle buyurmuştur: 'İslâm`da teşe`üm (uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur en iyisi tefe`ül (iyiye yorma) vardır.' (Buhari, Tıb, 45)

Müslim`de geçen rivayette ise açıkça Safer ayına da vurguda bulunmuş ve şöyle demiştir: 'Eşyada uğursuzluk yoktur Safer ayında uğursuzluk yoktur baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur.' (Müslim, Selâm, 102)

Hayatımızın yegâne rehberi olan Efendimizin (s.a.s) beyan ve uygulamaları önümüzde duruyorken, nereden çıktığı belli olmayan sözlerle kendimizi meşgul etmemeli, asli vazifelerimizi yerine getirme adına gayret içerisinde olmalıyız.

Bu ayda özel bir dua ve namaz var mı sorunuza gelince, sahih rivayetlerde böyle bir bilgiye de rastlayamıyoruz. Ancak bazı İslam alimlerinin kendi özel tecrübelerine dayanarak söyledikleri dua ve ibadetler vardır. Bunların Sünnet olmadığını bilmemiz gerekir. Mektep ve meşreplerini kabul ettiğimiz hocaların bu konuda söyledikleri, onları dinleyenleri bağlar bunların Efendimizden (s.a.s) intikal eden şeyler olmadığını belirtmek gerekir.

Rabbim tüm aylarımızı ve günlerimizi hayırlara çevirsin, gelen günleri geçenlerden daha bereketli kılsın.