`height=

Pırasayı hiçmi hiçsevmezdim;

O gün akşam evde pırasa pişmiş ise suratım düşerdi. Allah`ın gücüne gitmesin ama bula bula pişirecek bunu mu buldunuz?' diye de evdekilere sitem ederdim.

Bir gün nasıl olduysa pırasadan laf açıldı.

1978-79 yılları içinde Gölcük`te Berk Muhribindeki gemide yedek subaylığını tabip asteğmen olarak yapan Dr. İsmail Maraş`ın bir hatırasını dinledim;

Pırasa üzerine mi?

Evet pırasa üzerine;

Siz onu pek bilmezsiniz; Nasıl anlatayım bilmem ki?

Hani futbol takımlarında yıldız futbolcular vardır; Şöhretler vardır; Gol attıkça tribünleri coşturur onlar; Ama kimisi maçın yarısında sahadan ayrılır; Kimi maça ikinci devre girer;

Fakat bazı futbolcular vardır, orta sahada top çevirir; Gelinin önünü keser, gidene orta yapar; Nice gollere engel olduğu gibi nice gollerin altyapısını oluşturur; Ama adları pek öne çıkmaz; Takımın 11`ndedir ama öylesinedir; Oysa orta sahadaki o gizli kahramandır maçın seyrini değiştiren çoğunlukla;

Size bugün sağlığın gizli kahramanı pırasayı anlatmak istiyorum;

Ama önce bu müthiş bilgi için sizlerin adına ben de bu konunun önemini kendisinden öğrendiğimiz Dr. İsmail Maraş`a teşekkür etmek istiyorum, kendim ve sizler adına;

O da sağlıkta gizli kahramanlardandır;

Hiçolmadık zamanda aklınıza hayalinize gelmeyecek öyle kararlar alır öyle uygulamalar yapar öyle önemsiz zannedilen konuları önemseyerek anlatır ki şaşar kalırsınız.

Hatta pırasa anısından önce bir keresinde tatbikata hazırlık öncesi teftiş yapılacak gemide bakın nasıl oyunbozanlık yapıyor?

Sedyeler kontrol edilmeli

`height=

1978-79 yılları. Galiba bir tatbikat öncesi... Teftiş yapılacak... Önce komodorluk, sonra harp filo, sonra donanma teftişleri yapılıyormuş o dönem; Bu hiyerarşi böyle sürüp gidiyormuş.

Kendisi de gemide II. Komutana bağlı.

Gemi doktoru olarak teftişte sorumlu olduğu üniteleri bizzat önce kendisi 'gözden geçirmeliyim' diyor.

Bakın şu işe?

Geminin değişik yerlerinde bulunan ve herhangi bir yaralanma durumunda yaralı taşımakta kullanılacak olan sedyelerin sağlam olup olmadığına bakmak istiyor.

Oldu mu ya şimdi?

Ama bu Dr. İsmail Maraş rutinle hiçişi olmaz;

Bu isteğini gemi komutanına arz ediyor.

Komutan ne cevap veriyor:

'Gerek yok'

Dr. Maraş diyor ki:

-Komutanım, taşıma sedyelerinin taşınabilir ve taşıyabilir olup olmadığına açıp bakmalıyım. Hem bakmalı hem askere sedye taşıma tatbikatı yaptırmalıyım.

Komutan:

-Doktor ya, fazla abartma. Sedyeler yerinde mi yerinde. Tamam işte!

Dr. Maraş`ın niyeti halis; Usul ona göre değil; Onun kalbi rahat etmeli. Diyor ki:

-Komutanım Allah göstermesin bir yangın mangın olduğunda bir yaralanma olduğunda sedyelerin nasıl kullanılacağı çok önemlidir.

Doktor başımıza iş açma

-Doktor başımıza iş açacaksın sen.

-Efendim ben bunları açtırıp mevzuata uygun olarak kontrol etmek durumundayım.

Komutanın 'bu doktor hiçlaf dinlemiyor' diye canı sıkılıyor ama Dr. Maraş açıp kontrol ediyor.

Sedyelerin hepsi Kıbrıs Savaşı`ndan kalma Amerikan yapımı ve yardımı sedyeler;

Bir açıp bakıyor ki ipleri çürümüş. Çektiği ip kopuyor. Allah muhafaza savaşta ha deyince kullanılmak istense hepsi lime lime dökülecek.

Geminin değişik bölümlerindeki 14 sedyenin hepsi öyle. Ve Dr. Maraş kontrol edinceye kadar kimse açıp bakarak kontrol etmemiş;

Ne olmuş peki?

Herkes kâğıt üzerinde 'kullanılabilir' raporu verip imzalamışlar.

Bunun üzerine donanmayı arıyor. Çünkü daha öncesinde Donanma Albayı demişti kendisine:

'Oğlum biz burada 1954`te motor yaptık'

Albayın bu notu aklımda duruyor. Diyor ki Albaya:

'Komutanım durum böyle; Sedyelerimizin hepsi çürük çıktı.'

-Oğlum bir hafta içinde yapar göndeririz, diyor.

Ne bir haftası, iki üçgün bile sürmüyor. Daha iyisini, yepyeni yapıp gönderiyorlar;

Pırasalar çöpe gidince

`height=

İşte Dr. İsmail Maraş aynı gemide bir gün bakıyor ki pırasa yemeği çıkmış; Ama hemen hiçkimse pırasa yememiş; Yemeğin yarısından çoğu çöpe gidiyor;

'Pırasa yenmez mi, ya!' diyor içinden; Ama bunu gemideki iki yüz asker ve personele nasıl anlatacaksın?

Marmarisli Durali isminde bir aşçısı varmış geminin. Diyor ki ona:

-Ne vakit pişireceksin bir daha?

Gününü öğreniyor; Ve diyor ki:

'O gün her zamankinden daha özeneceksin pırasa yemeğine; Güzel bir pırasa pişireceksin'

-Hayırdır Asteğmenim?

Sen dediğimi yap, gerisine karışma.

Kendisi de gemide sağlıkla ilgili mini bir seminer tertip ediyor ve konuyu pırasa değil elbette;

Konu sindirim sistemi ve bağırsak sağlığıyla ilgili;

Hekim olarak bağırsakların ikinci beyin olduğuna, sindirim sisteminin insan sağlığındaki yeri ve önemine örnekler vererek vurgu yaptıktan sonra bağırsakların sağlıklı çalışması için, kabızlık olmaması için, sindirimin kolay olması için nelere dikkat etmeli, nasıl bir beslenme uygulamalı konusuna geliyor; Elbette ki doğru şeyler söyleyerek diyor ki:

Bağırsağa iyi gelen gıdalar

`height=

Şimdi size bağırsaklarımıza çok iyi gelen mutlaka ama mutlaka tüketilmesi gereken birkaçönemli besin maddesini sıralıyorum;

Bunlardan bir tanesi sarımsak; Sarımsak çiğ de yenilmeli, pişmiş olarak da yenilmelidir. Cacıkta çiğ yenildiği gibi örneğin yeşil mercimek yemeğinde filan pişmiş olarak da tüketilmelidir. Çünkü en güçlü doğal antibiyotiktir. İçinde bulundurduğu vitaminlerle bağırsaklarda bir savunma gücü oluşturur. Bağırsakları temizler cacıkla birlikte yenilen sarımsaklardaki fayda saymakla bitmez;

Yine bağırsakların en iyi temizleyicilerinden birisi de lahanadır; Lahananın kendisi çiğ olarak da pişmiş olarak da turşu olarak da dört mevsim yenilebilmektedir. Gerek lahana kapuska yemeği gerek lahana sarması gerek lahana turşusu zengin lif kaynağı olduğu için bağırsakları temizler güçlü bir probiyotik olarak sağlıklı çalışmasını sağlar. Bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir.

Bağırsak sağlığı için vücuttaki faydalı bakterilerin artırılması için en önemli şey lif barındıran doğal besinlerdir. Lifli gıdalardır;

Erik gibi, kayısı gibi hurma gibi gıdalarda da lif vardır ama lifli gıdaların başında ne gelir biliyor muşunuzu?

Durali Ustaya teşekkürler

Sustum; Herkes ne diyeceğime merak kesildi:

Pırasa!

Evet arkadaşlar bunların başında da pırasa gelmektedir.

Kış aylarının en önemli besinidir pırasa; Ve pırasada ne vardır biliyor musunuz?

Bir çeşit lif olan 'inülin' vardır ki bu çok hayati bir konudur.

Bakınız kalın bağırsakta 400`den fazla çeşit bakteri vardır, bu bakterilerden bazıları kanser gibi birçok hastalığa zemin hazırlarken, Lactobacilli ve Bifidobakteri gibi bakteriler sağlığı olumlu yönde etkilemektedir.

İşte inülin tarafından salınımı artan Bifidobakteri, zararlı bakterilerin üremesini engeller; Bağışıklık sistemiyle ilgili fonksiyonları uyarır;

B grubu vitaminlerinin sentezini ve bazı minerallerin emiliminin artmasını sağlar.

Yani inülin bağırsaklarda sağlıklı bakterilere dönüşen, iyi bakterilerin beslenip çoğalması için önemli bir maddedir. Pırasada bulunur;

Ertesi gün Durali Usta bir pırasa pişirdi ki mis gibi; O gün öğle yemeği sonrası baktım ki herkes ikişer tabak pırasa tüketiyor;

O günden sonra pırasa yemeğini severek tüketti arkadaşlar;

Bu anekdottan sonra diyorum ki, etrafınızda Durali gibi eli yatkın yemeği lezzetli nice usta vardır lezzetli pırasa pişiren; Ayrıca annenizin mutfağında hiçpırasa yemediyseniz bence tam zamanı;

Afiyet olsun;