Sağlık biraz da muhabbet değil midir?

Abone Ol

Elbette ki onlar da sadece tedavi için gelir. Bizden öğrenmek istedikleri ilk şey nedir biliyor musunuz?

'Bel veya boyun ağrılarım tedavi olunca geçecek mi?'

Ya da birçok rahatsızlık yaşar insanlarımız;

Nasıl mı?

Kimi gelir 'fibromiyalji, miyofasial ağrılarım geçecek mi?' der,

Kimi gelir 'meniere sendromum, kulak çınlamalarım var iyileşir miyim?' der.

Bunun gibi insanımız derdine deva arar durur;

'Tansiyonum, çarpıntılarım, şekerim, insülin direncim, kilom, karaciğer yağlanmalarım, metabolik sendromlarım, baş dönmelerim, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarım, migrenim, astımım, ülseratif kolitim, kabızlığım, crohn hastalığım, gaz ve şişkinliklerim, omurga rahatsızlıklarım ve ağrılarım, menüsküsüm, kireçlenmem, alerjilerim vs. geçecek mi?' diye merak içinde sorar;

Dürüst olmak önemlidir. Ama sağlıkta çok daha önemlidir; Bu açıdan hastalarımıza doğru bilgiler vermeye çalışırız; Dilimizin döndüğünce tedavi sürecini anlatırız. Bu süreçte tedaviyle birlikte sağlıklı yaşam için olmazsa olmaz kurallardan söz ederiz.

Örneğin kişinin kendisinin hasta olmadan önce ve rahatsız olduktan sonra nelere dikkat etmesi, neler yapması gerektiğini anlatırız.

*Hangi hareketlerden kaçınmak lazım geldiğini,

*Kilo kontrolünün önemini,

*Düzenli -ve yaşa bünyeye uygun- spor alışkanlığını,

*Alerjik etkileri, kas iskelet sistemi hassasiyetini,

*Sıcak-soğuk etkileşimini,

*Stres durumun düzenlenmesini,

*Sağlıklı bir beslenmenin bel -boyun ve omurga sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunu,

*Uyku düzeninin önemini,

*Tuvalet alışkanlığının önemini,

*Bulunduğu mekânın, çalıştığı iş ortamının, nem, rutubet, temiz hava, elektromanyetik ortam vb. açısından önemini,

*İşe gidip gelirken takip ettiği güzergâhtan tutun da süresi, kullanılan araç, trafikteki durumun vb. durumunu,

Bütün bunların daha birçok konunun toplamı olarak yaşam şeklinin ve kalitesinin 'sağlıklı yaşam için' tıbbi tedavi kadar önemli olduğunu anlatırız.

İyi olacağını duymak ne hoştur

İkinci olarak tedavi sonrası yaşayacağı rahatlığı ve kendine dikkat ettiği sürece tedavinin kalıcı süreceğini şöyle özetleriz:

'Genelde tedaviden sonra sistemik başka bir sorun oluşmadığı sürece (hastalığa ve hastanın durumuna göre) bundan sonra rahat edersiniz'

Hastamız sevinerek ümitlenerek hatta heyecan içerisinde tedaviyi kabul eder;

Çünkü bir hasta ve yakını için iyileşeceğini, şifa bulacağını duymak kadar mutlu bir haber olabilir mi?

Ve hastamız, salınım halinde, haftada iki veya üçseans gibi bir periyotta birkaçay polikliniğimizden akupunktur tedavi hizmeti alır;

Bu salınım tedavi programının süresi ilk başta bazılarının güzünü korkutur. Sesli düşünürler:

'Bu kadar süre buraya nasıl gelip giderim ben?' derler.

Biz de

'hastalıklar yıllar içerisinde oluşur, iyileşme için de fizyolojik iyileşme sürecine ihtiyaçvardır' deriz.

Bu sırada hastamızın da öte yanda şimdiye kadar birçok yer gezip dolaştığı halde olamadığı tedaviyi burada olacağı ve şifa bulacağı sevinci beyninde ışıldamaktadır.

Bu heyecan içerisinde kabul eder seanslara gelmeyi; Bir iki hafta içinde tedavi programları zaten hayatının içinde yer almış ve rutine dönmüştür; Hatta bir süre sonra ihtiyaçhaline gelir.

Hatta daha ötesi kimileri için adeta bağımlılık oluşur; Çünkü burada tedavi artı sohbet artı muhabbet ortamı da vardır; Hatta hastalar ve sağlık çalışanları arasında aile ortamı oluşur. Çünkü her geldiğinde kendisiyle 'kendisi için' konuşan, kendisine özel bilgi veren, ilgi gösteren, yol gösteren, onun sağlığını düşünen profesyonel arkadaşları oluşmuştur.

Bu tedavi yöntemi ve uygulaması böyle hoş bir duygudur. Tedaviye başlayanlar haklı olarak sevinirler; Kendilerine yaşam kalitesi ve özgüven gelir;

Sevincimiz birlikte çoğalır

Çünkü bu tedavi sürecinde en geçikinci haftadan itibaren hastalarımızla arkadaş gibi samimi oluruz; Kişi tedavi merkezini kendi evi gibi sağlık çalışanlarımızı hekimlerimizi abi abla kardeş gibi görürler;

-Nasıl gidiyor? Bugün erken kalkabildin mi?

-O yemeği artık her gün yemiyorsun değil mi?

&ndash Masadan arada bir kalkıp dolaşmaya başladıysan mesele yok.

-Hani balık yemeye birlikte gidecektik?

-Çocuğun okul sorununu çözebildiğine sevindim.

-Aman dikkat, destek almadan tek ayaküstünde hareketten sakınacaktık değil mi?

-Dengesiz ağırlık kaldırmaya artık son verdim türü hatırlatma ya da geri dönüşler hiçeksilmez;

Hastalarımızın tedaviye her geldiğinde bir veya birkaçrahatlama haberi verir ki buna hep birlikte seviniriz.

Tedavimiz süresince hastamız gerçekten çok mutludur.

Onun sevinci ve yüz güldürücü sonuçlar alması bizi ondan daha çok sevindirir.

***

Hastalarımız, tedavi seansları tamamlandığında ve iyileştiklerinde kendilerini gerçekten rahatlamış hissederler.

Bizlere teşekkür ederler.

Kendilerini, arada bir uğramaları, arkadaşlığı kesmemeleri temennisiyle samimi duygularla uğurlarız.

Hatta gerçekten tedavi sonrası, ayda bir, birkaçayda bir hatta altı ayda ya da yılda bir yolu düşenler veya düşürenler de olur.

Kendilerine hal hatır çay sohbetiyle birlikte 'gelmişken bir seans tedavi uygular mısınız' derler.

Muhabbetin ardından koruyucu seansa alırız dostumuzu(hastamızı);

Artık burası onların çat kapı gelebilecekleri, sağlık adına kendileri ve yakınları adına danışmanlık alabilecekleri bir adres olmuştur.

Düşünsenize;

İki sene önce tedavi için gittiğiniz bir uzmanı, iki sene sonra hem de olmadık bir zamanda 'ya hocam, sana bir sorayım dedim' cümleleriyle rahatlıkla arayabilir misiniz?

Ya da aradan aylar yıllar geçse de bu şekilde olmadık bir zamanda hiççekinilmeden aranıp soru sorulabilen uzman sayısı ne kadardır sizce?

Bizde öyle ki;

Beş sene sonra bile hastamız çıkagelir. Telefon eder, bilgi alır, bilgi sorar;

Çünkü o buraya, tedavi olmak üzere gelen bir hasta durumunda iken, tedaviden ayrılış esnasında bir aile dostu, bir arkadaş, bir ahbap olmuştur.

Sizin sazın akordu tamam

İşte bu dostluk ve samimiyet, çok ender de olsa bazı geri dönüşleri de beraberinde getirebilmektedir.

Hastamız samimiyetle ve çekinmeden o anki durumunu anlatır ve:

'Hocam hani rahat edecektim, bak beş altı ay geçmeden ağrılarım tekrar başladı?' diye sorar.

Bu hem hesap sorma özgüveni hem bize olan inancının sonucudur; Biz de ona deriz ki aynı samimiyetle:

-Ü zgünüm, sen tedavi garanti kapsamında değilsin.

-Nasıl yani? O da ne demek, der;

-Çünkü der ve anlatırız:

'Size tedavi süreci ve sonrasında bel ve boyunla ilgili olarak neler söylemiştikJ

-Duruş ve oturuş kültürüyle ilgili,

-Yeme içme ve beslenme kültürüyle ilgili,

-Tuvalet kültürüyle ilgili,

-Hareket ve eklemlerin düzenli çalıştırılmasıyla ilgili vb. açıkladığımız ve adına 'Sağlıklı Yaşama Kültürü' dediğimiz hayat tarzını hayatında ne kadar uyguladın?

Size demedik mi, vücut aynı zamanda bir canlı makinedir. Eğer bunun bakımını ve kullanım kılavuzuna uyumunu sağlamazsanız bu yine bozulur, demedik mi?

-Yani?

Gülerek deriz ki:

-Yani siz makineyi yine hor kullanmışsınız J Dolayısıyla siz tedaviye değil, eleştiriyi yine kendinize çevireceksiniz;

O zaman boyun büküp itiraf eder:

-Haklısınız, şöyle şöyle demiştiniz ama ben şöyle şöyle yaptım; Şu dediğinize uyamadım; Bu tavsiyenizi önemsememiştim;

Sonra gözü yine ışıldar:

Peki bunlara dikkat edersem tekrar rahatlar mıyım? Yine tedavi olmam mı gerekecek?

(özel durumlar hariçgenelde tekrar tedaviye gerek kalmaz)

-Hayır; Tekrar tedavinize gerek yok; Gerekirse üçbeş seans koruyucu program yaparız. Çünkü sizin sazın akordu tamam; Yani sistemik tedaviniz yapıldı. Yeni baştan tedaviye gerek yok. Bu tembihlerimize dikkat edin, şikâyetiniz kalmayacaktır;

Derin bir oh çekerek yine mutluluk içerisinde ayrılırlar;

Bizim hastalarımızla muhabbetimiz; Sitemlerimiz; Sevinçlerimiz, böyledir.

Valla hoştur bizim hastalarımız;

İnanın pek hoş;

Sağlık biraz da muhabbet demek değil midir?