Değerli okuyucularımız,
Bugün sizlerle çok değerli arkadaşım diş hekimi Dnt. Kader Tatar ile yaptığım çaylı sohbetteki hayli ilginçbir tespitini paylaşmak istedim. Kendisi protez uzmanıdır.
İnanıyorum ki okuyunca siz de hayretler içinde kalacaksınız;
Bu hekim arkadaşımızı dikkatli bir sağlık çalışanı olarak tebrik edeceksiniz.
Konu mu?
İşlerimiz değil dişlerimizle ilgili;
Evet evet yaşadığımız şehrin, bulunduğumuz ortamın bize sunulan konforlu hayatın diş sağlığımızı nasıl etkilediğiyle ilgili bir durum tespiti;
Hekim arkadaşımız bir gençbayan;
Kendisi güzel yurdumuzun cennet vatanlarından biri olan Vanlı;
Yedi yıl Van`da görev yapmış diş hekimi olarak; Şimdi de üçyıldır İstanbul`da muayenehanesi var;
Bakın oradaki yani doğal hayatla içiçe olan insanların diş sağlığı ile büyük şehirde yaşamak durumunda kalan insanların diş sağlıkları arasındaki müthiş farkı nasıl anlatıyor;
'Yedi yıl kadar çalıştım Van`da. Oradaki hastalarımız aslında basınla medyayla sağlık programlarıyla vb. buradaki insanlar kadar ilgili değiller. Ama onlar farkında olsalar da olmasalar da daha doğal besleniyorlar; Sabahtan akşama kadar koşuşturma içinde geçen stres ve sıkıntılı bir ortama buradaki gibi maruz kalmıyorlar. Dişleriyle ilgili problemlerde de karşımıza bizi çaresiz bırakacak vahim tablolar pek çıkmıyor;
İstanbul`da ise üçyıldır çalışıyorum. Burada karşılaştığım en önemli sorun hastaların yumuşak gıda tüketiyor olması; Fastfood tüketiminin çok fazla olması; Meyve suyu gibi içeceklerin aşırı tüketiliyor olması;
Bir de bunlara ilaveten stres ve sıkıntının sabahtan akşama kadar yanı başımızda olması;
Bu durum hastalarımızın çene yapısına yansıyor. Eklemlere yansıyor; Kaslara yansıyor...
Böyle olunca da burksizm dediğimiz diş sıkma komplikasyonları gelişiyor. Bu hastalarda zamanla dişleri yıpranıyor. Alt üst çene diş ilişkisinde sıkıntılar yaşanıyor. Biz hekimler için de bu durumdaki hastalara protez yapmak vb. zorlaşıyor; Maalesef çok ciddi çözüm sunulamıyor. Benim İstanbul da gördüğüm kadarıyla stres ve beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan dişlerdeki yıpranmışlık payı çok fazla.
Yumuşak gıdanın etkisi nedir?
İnsanların yaratılışa göre ısırarak yemek yeme alışkanlığı olması lazım. Elma havuçarmut ayva gibi meyveleri ısırarak yemek lazım; Çünkü bu tür sert sulu gıdalar hem dişlere masaj yapıyor hem lifli gıdalar olduğu için mikro düzeyde bir temizlik sağlıyor. Poğaça, kek, tost vb. yumuşak gıdalar ise dişlerde ara yüzeye yapışıyor. Onları çıkartmak için normal diş temizliği yetmiyor. Artı temizlik gerekiyor. Hasta bir dakika içinde dişini temizliyor ve ağzını temizlediğini zannediyor. Hayır mümkün olmuyor. Ama havuçgibi elma gibi beslenmeler hem mekanik temizliğe katkı sağlıyor hem ağız içindeki florayı dengelemeye yardımcı oluyor. Ağız içini sulandırıyor, tükürük salgısını artırıyor. Ağız Ph`ını dengeliyor. Ama yumuşak gıdalar ve gazlı içecekler fark edilmese de ağız asidini çok artırıyor ve dişlerde çok aşınmalara sebep oluyor.'
Sağlıklı mikrobiyota için sağlıklı ağız içi...
Ağız florasının düzenlenmesi ve Ph değerinin normal olması aynı zamanda yemek borusu, mide ve bağırsaklar dahil tüm sindirim sisteminin düzenlenmesinin temelini oluşturur sağlıklı mikrobiyota için sağlıklı ağız içi şarttır.
Diyoruz ki, yine dönüp dolaşıp Anadolu mutfağımızın vazgeçilmezliğine geliyoruz; Anadolu insanı havuçsuyunu içmiyor havucu çiğniyor; Elma suyunu içmiyor elmayı çatır çutur ısırarak yiyor; Gazlı içecek ile serinlemiyor lıkır lıkır ayran içiyor; Sabahları poğaça ile geçiştirmiyor tarhana çorbası içiyor; Akşamı toplu taşıma araçlarında veya duraklardaki büfelerde ayaküstü geçiştirmiyor evinde mis gibi tencere yemeği yiyor; Stresli bir hayattan uzak temiz hava temiz gıda temiz su ortamında yaşadığı için de ne baş ağrısı çekiyor, ne kas ağrısı ne dişlerini sıkıyor;
Çene sıkmasına Botoks yerine akupunktur...
Özellikle stres faktörünün etkili olduğu çene sıkma hadiselerin de ağız içerine diş apareyi kullanılmakta veya çiğneme kası üzerine botoks uygulamaları sıklıkta yapılmaktadır. Burada botoks uygulamalarında şöyle bir sıkıntı ile karşılaşıyoruz çiğneme kası botoks ile çok fazla gevşediği için sağlıklı çiğneme fonksiyonunda da kayıp meydana geliyor. Dolayısıyla bu tip problemlerde temporomandibular eklem sendromlarında, çene sıkmalarında akupunktur ve yardımcı tedavi uygulamaları ile çok daha sağlıklı sonuçlar da elde ediyoruz. Çünkü akupunktur girmiş olan çiğneme ve yardımcı kaslarını optimal seviyede gevşetirken tam gevşemesinde engellediği için çiğneme fonksiyonları oluşan kaybı da önlemiş oluyor, doğal yoldan problemi çözülmesi için ciddi bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.
Gerilim tipi baş ağrıları, migren ve türevleri, servikal sendromlar, boyun omuz problemleri, çene açma problemleri karşımıza çıkmaktadır. Çünkü çene eklemi boyun ve omuz kuşağı ile kafa bölgesinde aşağı yukarı 33-35 kas grubu ile ilişkilidir. Beraberinde fasyalar, fibröz dokular tüm bu yapılara eşlik etmektedir. Bir tarafta olan mekanik problem zincirleme olarak etkileyerek tüm bölgeye etkilediği için sorunlar içinden çıkılmaz hale gelebilmektedir. Bu durumlarda tamamlayıcı tedavi yöntemleri ciddi anlamda elimizi güçlendirmektedir.
Ayrıca doktor hanım şunları söylüyor:
'Tamam akupunktur ve tamamlayıcı tedaviler, servikal baş ağrıları migren gibi, göz kulak problemleri boyunla ilgili sıkıntıları yani bölgedeki 33-35 kas grubundaki birleşik reaksiyonların tedavisinde ciddi anlamda elimizi kuvvetlendiriyor. Ancak diş taşları ağızdan uzaklaştırılmadığında bu fayda minimum seviyede kalıyor; Sonuçta sizin aracılığınızla özellikle gençhastalarımıza tavsiyemiz şu ki elmayı armudu havucu ısırarak yiyin; Yumuşak gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun; '
Havucu çiğneyerek yerseniz
Bu söyleşi bize yıllar öncesinde Dr. İsmail Maraş Hocamızın havuçla ilgili bir tespitini hatırlattı; Burada onu paylaşmazsak hocamıza mahcup oluruz. Yazı şöyle:
Havucu çiğneyerek yerseniz;
Sıkıp suyunu içenler;
Dişleri es geçenler var;
Ama havucu çiğneyerek yediğinizde bakın ne faydaları var;
Her bir ısırma ve çiğnemede beyne farklı mesaj var;
Ön dişlerle koparırken farklı, azı dişlerde çiğnerken farklı;
Örneğin ön dişlerle koparırken kalbe fayda sağlarken,
Yan dişlerle çiğnediğiniz zaman kalın bağırsakta fayda sağlıyor.
Azı dişleriyle çiğnediğiniz zaman bel ağrılarına etki ediyor.
İki taraflı çiğnediğiniz zaman komple sistemi düzenliyor.
Ayrıca diş etleri güçleniyor.
Diş kanamaları azalıyor.
Koku merkezleriniz gelişiyor.
Tat merkezleriniz gelişiyor.
Karaciğerimiz gelişiyor.
Havuçyediğiniz zaman varis azalıyor.
Hemoroit azalıyor.
Bütün bunları dişinizdeki değişik akupunktur noktalarını uyararak yapmış oluyor.
Çiğnemeyle aslında besinler mide için öğütülürken aynı zamanda dişteki akupunktur noktalarıyla beyne de sürekli mesaj gönderilmiş oluyor.
Havucun faydaları
Akciğer kanserine karşı en etkili besinlerden biri havuçtur.
Menopoz sonrası dönemi kolay atlatmada en etkili besinlerden biridir.
Havuçkalbin en iyi dostlarından biridir.
Kolesterol düşürmede ilk akla gelmesi gereken besinlerdendir.
Vücudun gıda zehirlenmelerine karşı dirençgöstermesine sebep olur.
İçindeki lif oranı sebebiyle sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur.
Sabah yorgunluklarına iyi gelir.
Bel ve sırt ağrılarına iyi gelir.
Kabızlığa iyi gelir.
Kaynatılıp suyu içildiğinde de ishale karşı iyi gelir.
Sindirimi kolaylaştırır.
Gaz giderir.
İdrar söktürür.
Adet günlerinde sancıyı azaltır.
Afrodizyak etkisi vardır.
Not: Bu yazıyı yazarken çatır çutur çiğneyerek havuzumu da yedim haliyle J
