Statüyü en kestirme biçimiyle bireyin toplumdaki yeri, konumu olarak tanımlayabiliriz. Bireyin toplumdaki yerini ise diğer insanlar belirlemektedir. Örneğin Batı toplumlarında kadınlar yaşlandıkça statüsü düşerken, Türk toplumunda ise artmaktadır. Bu nedenle bazı bölgelerimizde &ndash Karadeniz- statü yükselmesinden dolayı yaşlanan kadınlara 'keyf ana' denilmektedir.

Toplumsal yapı içerisinde statü devamlı değişme halindedir.1950 yılında lise diploması çok önemli bir statü sağlayabiliyorken, günümüzde doktora eğitimini tamamlayanlar bile ciddi kaygılar yaşayabilmektedirler. Dolayısıyla 'diploma erozyonu' yaşanabilmekte ve buna bağlı olarak statüde düşmektedir.

Diğer taraftan çeşitli meslekler, sanat ve spor dallarında statülerin yükseldiğine de tanık olmaktayız. Yirmi beş yıl önce bilgisayar ya da endüstri mühendisliği bilinmez ve anlam ifade etmezken, bugün bu işleri yapanların statüsü yüksektir.

Toplumsal hayat içerisinde birey birden çok statüye ve buna uygun olarak yerine getireceği rollere sahiptir. Bu nedenle insanlar için 'bin yüzlü varlık' nitelendirmesi yapılmaktadır. Sosyolojik açıdan insanların toplum içerisinde birçok rolü oynaması ve hatta rolden role bürünmeleri yanlış değildir. Bu durum statülerinin gereğidir. Örnek vermek gerekirse bir kadın üniversitede profesör olabilir. Aynı anda bir siyasi partinin merkez karar organlarında da görev alabilir. Spor kulübünde ya da sivil toplum örgütlerinde yöneticidir. Evinde annedir. Kocasının yanında eştir. Kayınvalide ya da kayınbabasının yanında gelindir. Kendi anne ve babasının yanında kızdır. Torunu varsa babaanne ya da anneannedir. Uluslararası kuruluşlarda karar mekanizmasının içerisindedir; Bu listeye daha da uzatmak mümkündür. Dolayısıyla kadın bütün bu statülerine uygun biçimde davranışlar geliştirmek durumundadır. Eğer statüsüne uygun davranış sergilemezse ortaya 'rol çatışması' çıkar.

İnsanlar statülerini doğuştan ve sonradan olmak üzere iki biçimde kazanırlar. Diğer bir ifade ile statüler verilmiş ya da edinilmiştir.

Doğuştan kazanılan statülerde bireyin rolü yoktur. Hiçkimse Amerikalı ya da Türk bir aileden doğacağına kendisi karar veremez. Siyah ya da beyaz olarak doğma seçeneğine de sahip değildir. Bunlar sadece doğumla elde edilirler.

Sonradan kazanılan statüde ise toplumsal boyut önemli olmaktadır. Çünkü toplum tarafından değerli kılınana yönelme söz konusudur. Statünün yükselmesi veya alçalması bireyin üyesi olduğu sosyal grubun gösterdiği tepki ve yaklaşıma göre belirlenir. Bu nedenle sosyal statü ne yalnızca yaptıklarımız, ne sadece olduğumuz ve olduğumuzu sandığımız şeydir. Dolayısıyla sosyal statümüzü belirleyen şey toplumsal hayat içerisinde insanların bizim için ne düşündükleridir.

Statü ile ilgili olarak  'anahtar statü' ve 'statü aktarımı' konulara da önemlidir.

Anahtar statü bireyin statüleri arasındaki en fazla belirleyici olanı ve bilinenidir. Bir kadın toplumda hem anne, hem doktor, hem de bakan olabilir. Toplum tarafından daha çok bakan olarak tanındığı için anahtar statüsü de 'bakan' olacaktır. Bakanlıktan ayrıldığı zaman anahtar statüsü 'eski bakan' olarak devam edebilir. Sonunda bu statüde değişerek anahtar statüsü asıl mesleği olan 'doktorluğuna' dönüşebilir.

Toplum içerisinde statü bakımından yüksek düzeyde bulunan kişinin yakınlarına da aynı saygının gösterilmesine 'statü aktarımı' denir. Bir paşanın eşinin de aynı saygıyı görmesi, Başbakanın, bakanların, vali ve belediye başkanının eş ve çocuklarına gösterilen yoğun ilgi ve saygı statü aktarımının tipik örnekleridir.

Statüler resmi olan ve olmayan şeklinde de gruplandırılabilir. Resmi statüde her bir statü tanımlanmış, görev ve sorumlulukları belirlenmişken resmi olmayan statülerde böyle bir durum söz konusu değildir.

Statüyü belirleyen unsurları aile, servet, meslek, eğitim, din, cinsiyet, yaş ve güzellik vb. olarak belirtebiliriz.

Statü ile ilgili sonuçolarak şunları söyleyebiliriz:

a- Toplumsal hayat içerisinde her birey statü ve statülere sahiptir.

b- Statüler toplumdan topluma farklılık gösterebilir.

c- Aynı toplum içerisinde de statü farklılaşmaları söz konusudur.

d- Zaman, teknoloji, iş bölümü, uzmanlaşma ve tarihsel özelliklere bağlı olarak statüler değişebilir ve dönüşebilirler.

e- Bireyin statüsü ile davranış biçimi arasında yakın ilişki vardır.