Sözümüz Var Hareketi, bir bildiri yayımlamış. Kimlerde oluşuyor bilmiyorum.Ancak, bildirideki maddeler birçok kişinin görüşlerini yansıtıyor. Bu tür bildirileri kökten reddetmek yerine, iyi inceleyip, yararlı yönleri almak/uygulamaya geçmek, dersler çıkarmak gerek; Şimdi bildiri maddelerini ve anladığım kadarı ile ne denmek istediğini sizlerle paylaşıyorum.

Sözümüz Var Hareketimizin temel ilkeleri  

'Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucu kadrolarına ve ilkelerine gönülden bağlılık', 

'Siyaseti geçim kapısı değil, hizmet aracı olarak görmek', 

'Biat etmeden ülkemiz için doğru olanları önermek ve yapmak' olarak benimsenmiştir. 

Bu temel amaçve ilkelere sahip olan Sözümüz Var Hareketi`nde tamamen anayasal haklarımızı kullanarak, demokratik yollarla 'silahsız ve kavgasız' olarak yılmadan, usanmadan milletimize gerçekleri anlatmaktır.

Bu kapsamda Sözümüz Var Hareketi`nde bizler

&bull Farklılıklarımızı zenginlik olarak değerlendirmeyi,

Demek ki değerlendirilmiyor. Ayrımcılık ve ötekileştirme olduğuna inanılıyor.

&bull Şeffaflığı, hesap verebilmeyi,

Demek ki hesap verilmediğine, şefaflığın olmadığına, ihalelerin doğru yapılmadığına inanlıyor.

&bull Yerel dinamikleri dikkate almayı,

Demek ki, yerel dinamikler dikkate alınmıyor, yerel değil merkezi yönetim hala geçerli.

&bull Gençve yetişkinlerin birlikte olduğu takım çalışmasını hayata geçirmeyi,

Demek ki, takım çalışması yapılmadığına, kararların tek elde toplandığına, gençlerin yönetimde yer bverilmediğine inanılıyor.

&bull Engelsiz siyaseti ve engelsiz demokrasiyi işler hale getirmeyi,

Demek ki demokraside engeller konduğuna, kendi özümüze uygun değişimin sağlanmadığına inanılıyor.

&bull Dünyadaki gelişmelere paralel ve ülkemizin kendi özüne uygun her türlü değişime öncü olmayı,

Demek ki, dünyadaki gelişmelerin takibinde ve öncü/gerçek politika yapılmadığına inanılıyor.

&bull Farklılıkların zenginliğinden faydalanmak için birlikte çalışmayı,

Demek ki, farklılıkların zenginliğinden yararlanışmadığına inanılıyor.

&bull İçi boş eleştiri yerine çözümler üretmeyi, doğruyu kim yaparsa yapsın takdir etmeyi, nefret söylemleri ile bölünmeyi değil, ortak değerlerin etrafında birleşmeyi bilen bir anlayışı egemen kılmayı,

Demek ki eleştiri çok, üretim az ve değerler etrafında birleşilemiyor.

&bull Memleket sorunlarının tespitinde ve çözüm önerilerinde 'hepimiz için, hep birlikte' anlayışını öne almayı,

Demek ki, sorunların tespitinde  'hepimiz, biz 'anlayışı uygulanmıyor.

&bull Doğruluk, iyilik ve adalet yolunda yürümeyi,

Demek ki, toplumda iyilik-adalet-doğruluk yolunda kayıplar olduğuna inanlıyor.

&bull Verilen sözlerin her şartta takipçisi olmayı,

Demek ki, sözler verilse de takipsizlikten başarıya ulaşılamadığına inanılıyor.

&bull Siyaseti, devleti ele geçirmenin değil, devleti yönetmenin bir aracı olarak görmeyi,

Demek ki, siyasetin devleti ele geçirmek için kullanıldığına inanılıyor.

&bull Devleti zulümle değil, bilimle yönetmeyi,

Demek ki, devlet maalesef bilim/sanatla yönetilmiyor.

&bull Özgür ve tam bağımsız bir Türkiye`yi,

Demek k, özgür ve tam bağımsız Türkiye hep söylemlerde kalıyor, uygulama imkanı bulmuyor.

&bull Akıl, bilim, hukuk ve demokrasi yolundan ayrılmamayı,

Demek ki bilim-hukuk ve demokrasiden ayrılmaya yönelik çabalar oluyor.

&bull Ü retmeyi ve değer yaratmayı öne alan bir Türkiye için dönüşümcü anlayışla çalışmayı şiar ediniyoruz.

Demek ki, siyasetçiler, Türkiye`nin gelişmesi-büyümesi-öncü olması konusunda birlikte çalışmayı düstur edinemiyor.