Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığında yeni nesil kriminal inceleme aracı 'Kıraç'ın tanıtım törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Kıraç'ın yanı sıra kriminal polislerince görevlerde kullanılan diğer araç ve cihazların bulunduğu sergiyi gezdi, cihazlar hakkında bilgi aldı. Törendeki konuşmasına, 'Kıraç' başta olmak üzere diğer kriminal araçların üretimi ile suç ve suçluyla mücadelede kullanılmasında emeği geçenlere teşekkür ederek başlayan Soylu, geçen birkaç güç içinde bir ilde cinayet olayının meydana geldiğini ve şüphelilerin bulunduğu aracın plakasının sınır kapısının güvenlik kameraları ile jandarmanın insansız hava aracı (JİHA) sayesinde dakikalar içinde tespit edildiğini anlattı. JİHA ile takibe alınan aracın, yolda durdurularak cinayet zanlısının yakalandığını söyleyen Soylu, bu olayın, Türkiye'nin ulaştığı yüksek teknolojiye örnek olduğunu ifade etti. Hiç suç işlenmemesinin temel hedefleri olduğunu belirten Soylu, meydana gelen suçun aydınlatılmasının sorumluluklarında bulunduğunu bildirdi.

'Bekçilerin kimlik sorması eskiye dayanıyor'

Çarşı ve mahalle bekçiliği uygulamasına da değinen Soylu, 'Çarşı ve mahalle bekçiliği, bu ülkede 100 yıldan fazla zamandır, 1914'ten beri devam eden bir uygulamadır. 1966 yılından itibaren bekçi kimlik sorar. Bir süre ara verdiğimiz bu uygulamayı Cumhurbaşkanımızın 'Vatandaşımız gece evinde rahat uyusun, bekçi düdüğünü duyduğu zaman başını yastığa rahat koysun.' talimatıyla yeniden canlandırdık ve kendimize 30 bin bekçi hedefi koyduk. Halen 28 bin 266 bekçimiz aktif olarak görev yapmaktadır. Bunların 16 bin 911'i lise, 4 bin 845'i yüksekokul, 5 bin 840'ı üniversite mezunudur. Bu kardeşlerimiz göreve başladı. İlk zamanlar her şey normaldi. Ancak ne zaman ki bekçiler asayiş rakamları üzerinde etkili olmaya başladı, ne zaman ki hırsızlıklar düştü ve vatandaş bu uygulamadan hoşnutluğunu dile getirmeye başladı, devlet-millet arasında 24 saat güven esasına dayalı toplumsal sözleşme en üst noktasına doğru uzandı, işte o zaman birileri düğmeye bastı ve bekçilerimize yönelik sistematik bir yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyası başladı.' dedi.

'Eski düzenlemeyi günümüze uyarladık'

Bekçilerin, polise yardımcı olmak amacıyla zor kullanma, silah kullanma, suça el koyma, yoklama ve muhafaza altına alma gibi yetkilerinin bulunduğunu dile getiren Soylu, '1914 yılından beri bekçiliğin kanunu var. 1914 kuruluş kanunu var, 1966'da 772 sayılı kanun var. Bekçilerin durdurma, kimlik sorma, silah kullanma hakkı 1966'dan beri var. Meclis'ten geçen en son düzenlemede sadece eski düzenlemenin günümüz koşullarına göre uyarlamasını yaptık.' dedi.

Bekçiler suç oranının düşmesini sağladı

Bekçiler göreve başladıktan sonra mal varlığına karşı işlenen 9 suçtaki azalışın, 2016 ve 2020'nin beş ayı kıyaslandığında yüzde 38,2 olduğunu belirten Soylu, 'Evden hırsızlıkta Türkiye günlük ortalaması, bekçilerin sahaya ilk çıktığı 2017'de 281 iken, bu yılın günlük ortalaması 121'e geriledi.' dedi. Bakan Soylu, Ağustos 2018'den bugüne kadar 4 bin 862 hırsızlık olayına müdahale eden bekçilerin, aranan 73 bin 753 kişi hakkında işlem yaptığını, bin 219 kayıp çocuk ve 18 yaş üstü 3 bin 956 kayıp kişiyi bulduğunu söyledi. İTTİFAK-AA