Türkiye'nin Rusya ile yaptığı Suriye istişareleri, özellikle YPG/PKK ile mücadele konusunda başarılı geçerken siyasi süreçte anayasa çalışmalarının hız kazanması bekleniyor. Türkiye ve Rusya, başta Suriye olmak üzere çok boyutlu iş birliğini güçlendirmeye devam ediyor. Terör örgütü YPG/PKK ile mücadele konusunda iki ülkenin istişareleri başarılı geçerken anayasa yazımı için çalışmaların hızlanacağı öngörülüyor. Türkiye ve Rusya'nın Suriye iç savaşına yönelik pozisyonu, Aralık 2016'da Halep'teki kuşatmanın sıkılaştığı dönemde yakınlaşmaya başladı. Ankara, rejimin destekçisi Rusya ile diplomasi trafiğine hız vererek, ablukanın sona ermesi, sivillerin güvenli biçimde tahliye edilmesi için baskı yaptı. İki ülkenin arabuluculuğuyla askeri muhalifler ve rejim güçleri arasında varılan uzlaşma neticesinde, onbinlerce sivil muhaliflerin kontrolündeki alanlara geçti. Halep ateşkesi ve tahliyesi, Kasım 2015’te yaşanan uçak krizi ile darbe alan siyasi ve ekonomik ikili ilişkilerin normalleşmesi için dönüm noktası oldu. 2016 sona ererken, Ankara ve Moskova, Halep'teki iş birliğini, Suriye geneline yaymaya karar verdi. Muhaliflerin garantörlüğünü üstlenen Türkiye ve rejimin garantörlüğünü üstlenen Rusya, Ocak 2017'den itibaren iç savaşa siyasi çözüm için ortak inisiyatifler geliştirmeye odaklandı. İki ülkenin uyumlulaştırdığı politikalarının ilk meyvesi, 23-24 Ocak 2017'de düzenlenen Astana toplantısı oldu. Türkiye ve Rusya, Kazakistan'ın başkenti Astana'da başlattıkları format ile, Cenevre'de Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde Haziran 2012'den beri sonuç alınamadan süren müzakerelerin canlanmasına katkı sağladı.

Türk-Rus iş birliğinin somut meyvesi: Astana süreci

Astana platformunun BM sürecine alternatif değil, destekçi olduğunu her fırsatta vurgulayan Türk ve Rus yetkililer, bu toplantılara BM ve ABD'nin de dahil olması için özel çaba gösterdi. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ve ekibi her Astana toplantısında hazır bulundu. Astana süreci, Türkiye ve Rusya'nın ortak inisiyatifiyle birçok somut sonuç doğurdu. Format kapsamında garantör ülkeler, çatışmaların en yoğun olduğu alanları "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Çatışan tarafların alıkoyduğu kişilerin serbest bırakılması üzerine çalışan teknik bir grup oluşturuldu. Astana toplantıları, Soçi'de geçen ocak ayında Ulusal Diyalog Kongresi'nin düzenlenmesine olanak sağlayarak, Anayasa Komitesi kurulması için çalışmaların ilerletilmesine de imkan verdi. Geir O. Pedersen'in de Mistura'dan görevi devralmasıyla Anayasa Komitesi kurulması için çalışmaların, Türk ve Rus yetkililer arasında artan temaslarla bu sene de sürmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus ve İranlı mevkidaşlarıyla 18 Aralık'ta Cenevre'de bir araya gelmiş ve Ocak 2019'da Anayasa Komitesi'nin ilk toplantısını yapmasını planladıklarını duyurmuştu.

YPG/PKK konusunda tam mutabakat

AA'ya bilgi veren diplomatik kaynaklar, Türk ve Rus yetkililer arasında dışişleri bakanları, milli savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılımıyla 29 Aralık'ta Moskova'da yapılan istişarelerde terör örgütü YPG/PKK'yla mücadelede fikir birliği olduğunu belirtiyor. Kaynaklar, her iki tarafın da örgütün ABD desteğiyle palazlanıp bölgedeki dengeleri bozduğunu ve geçmişteki konumuna geriletilmesi konusunda tam mutabakat içinde olduğuna işaret ediyor. Türkiye-Rusya iş birliği güçlenmeye devam ederken, YPG/PKK ile iş birliğinin DEAŞ ile mücadele odaklı, taktiksel ve geçici olduğunu vurgulayan ABD ise Suriye'den çekilme kararına rağmen YPG/PKK konusunda iş birliğine halen yanaşmıyor.

En büyük iş birliği projelerinde Rusya ön planda

Türkiye'nin imza attığı en büyük projeler, Rus ortaklarla yapılıyor. Bunların başında S-400 savunma sistemleri, Türk Akım doğalgaz boru hattı projesi ve Akkuyu Nükleer Santrali geliyor. 2016'da Rusya'nın Türkiye'ye ihracatı yaklaşık 13,7 milyar dolarken, Türkiye'den Rusya'ya ihracat 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2017'de ise Rusya'nın Türkiye'ye ihracatı 18,2 milyar dolara yükselirken Türkiye'den Rusya'ya ihracat da 3,4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Türkiye ile Rusya arasında S-400 için imzalar 29 Aralık 2017'de atıldı. Türkiye 2,5 milyar dolar karşılığında 2 S-400 sistemi ve 4 batarya satın almaya karar verdi. En büyük iş birliği projelerinde Rusya ön plana çıkarken ABD'nin stratejik ortaklıktaki konumu gerilemeye devam etti. ABD, uzun süredir Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımını iptal etmesini isterken, Türkiye, S-400'lerin iptal edilmesinin Patriot satışında ön şart haline getirilmesine itiraz etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Nisan 2018'deki açıklamasında bu konunun tamamıyla Türkiye'nin kendi kararı olduğunun altını çizerek, "Bu konuda değerli dostlarımız Rusya Federasyonu'nun bu talebimize olumlu yaklaşımı, aramızda bu anlaşmanın yapılmasını getirmiştir ve biz de S-400 konusunda anlaşmamızı yaptık ve biz bu defteri kapadık, bitti o iş." ifadelerini kullanmıştı. Türkiye de Rusya'nın Avrupa'daki en büyük ikinci doğal gaz pazarı konumunda. Almanya'dan sonra en çok doğal gaz Türkiye'ye satılıyor. Geçen yıl Türkiye'nin tükettiği doğalgazın yüzde 52'si Rusya'dan geldi. Türk Akım doğal gaz boru hattının birinci kısmı tamamlandı. İkinci hat için Avrupa'da görüşmeler devam ediyor. İkinci hattın tamamlanmasıyla ilk defa Türkiye, Rus gazının Avrupa'ya gönderildiği bir merkez olarak transit geçiş kazancı sağlayacak. Akkuyu Nükleer Santrali'nde de çalışmalar hız kesmeden devam ederken, Rus yetkililer, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıl dönümüne yetiştirilmesi için beyanlarda bulunuyor. Rus turistlerin 2017’de en çok rağbet ettikleri ülke de 4,52 milyon ziyaretle Türkiye oldu.