Balat semtini gezmeye çıktığınızda ister vakit namazı, ister çay molası için Vodina Caddesi üzerinde bulunan Tahta Minare Camini ziyaret edebilirsiniz. Bu caminin 1458`de Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettiği tahmin edilmektedir. Daha önce ahşap olan minaresi kâgir hale çevrilmiş. Yakın yıllarda yapılan restorasyondaysa minare tuğlalı olarak yeniden inşa edilmiştir. İsmi tahtalı minare cami olarak günü kadar gelmiştir.  Tek şerefeli olan minarenin gövdesi beton, külahı ve alemi madendendir. Minareye üst mahfilden çıkılır.
Caminin hemen yakınındaki Tahta Minare Hamamı da Fatih Vakfı`na aittir. Cami zamanla eskiyip yıprandığından, Tahta Minare Hamamı`nı işleten Kantârizâde Sivaslı Halil Ağa tarafından 1865`te bütünüyle tamir ettirilmiştir. 
Tahta Minare Camii, 1957 yılında cemaati tarafından tekrar tamir görmüştür. Mihrap üzerinde Hicri 1301 tarihli ayetin yanına da mihrapla ilgili bir ayet daha konmuştur.
Sokaktan avluya girildiğinde, önce bir taşlıkla karşılaşılır. Bu taşlığın üst katı lojman olarak kullanılmaktadır. Taşlıktan sonra dikdörtgen planlı kapalı ve üçmetrekare alanı olan bir son cemaat yerine geçilir. Buradan da harime, asıl ibadet mahalline geçilir.
Mihrap ve minberi fayans, tavanı ahşaptır. Müezzin ve kadınlar mahfili mevcuttur.
Kıble duvarının önündeki türbede, İstanbul`un fethinde bulunmuş olan Hüseyin Efendi yatmaktadır. Bu türbeden başka cami etrafında mezar bulunmamaktadır.
Tam bir mahalle camisi olan Tahta Minare Camii ismi her zaman kulağıma hoş gelmiştir. Bir de camiye geldiğimde caminin eski ahşap minare halini hayal ederim. Fatih devri bir ahşap minareyi seyretmek, göze ne hoş gelirdi. İmkan olursa tekrar aslına uygun ahşap ustalarının elinden çıkmış klasik dönem üslubuyla bir minare yapılması bu camiye ne kadar yakışırdı.