Galatasaray Fatih Terim ve önemli futbolcularında yoksun çıktığı zorlu Trabzonspor deplasmanda, çok da zorlanmadan kazanmasını bildi. Galatasaray bu maçı takım olarak iyi oynayarak kazandı. Hani klasik bir tabir vardır, kaleci Okan`dan en uçtaki Oğulcan kadar Galatasaraylı futbolcular formanın hakkını verdiler.

Trabzonspor karşısına geçen haftaki Göztepe maçının başlangıçkadrosunda 2 değişiklikle sahaya çıktı. Göztepe karşılaşmasının ilk 11 inde yer alan isimlerden Luyindama nın yerine geçen hafta cezalı olan Marcao, maçkadrosunda olmayan Diagne nin yerine de Oğulcan Çağlayan görev yaptı.

Kendine verilen şansı çok iyi değerlendiren   Oğulcan Çağlayan, 55. dakikada takımını 2 farklı üstünlüğe taşıyan golü atarken bu gol, aynı zamanda Oğulcan ın Galatasaray formasıyla attığı ilk gol oldu. Galatasaray`da Emre Kılınçgeldiğinden beri 11`de kendine yer buluyordu, buna   Oğulcan Çağlayan`ın da eklenmesi, kadro derinliği açısından büyük kanazaç.

Sakatlığı atlatan Falcao maçkadrosunda olmasına rağmen, daha hazır olmadığı için ilk 11`de kendine yer bulamadı. Galatasaray takımı bu maçta, galibiyet için gerekli golleri bulduğu için Falcao`yu erken oyuna alma ihtiyacı hissetmedi. Arda Turan ve Oğulcan ikilisi galibiyeti getiren golleri attılar. Falcao, oyunun sonuna doğru 85. dakikada Belhanda nın yerine oyuna girdi ve 63 gün sonra formasına kavuştu. Galatasaray için bu güzel bir gelişme çünkü sakatlık sorunu olmayan bir Falcao, takımına gol yollarında çok büyük katkı sağlar.

Maçboyunca Trabzonspor`un Ekuban`ın yokluğunu çok hissettini gördük. Geçiş oyunlarında oyun zekası ve güçlü fiziğiyle önemli bir rol oynayan Ekuban`ın oynamadığı maçta Trabzonspor, hücuma zenginlik katamadı.

Trabzonspor`da bu maçta Marlon un performansını beğendim. Onun dışında vasatı aşan bir oyuncusu yoktu. Oyuncularda bir güven eksikliği göze çarpıyordu, bu maçı döndürecek ve kazacak havasında hiçolamadılar.

Trabzonspor, rakip hücum başlatırken pas trafiğini keserek, topu kapıp hızlı hücumlarla gol bulma taktiğiyle maça başladı. Abdullah Avcı`nın bu taktiği maçın başında işe yaradı. İlk devre bu şekilde pozisyon da buldu. Ama Djaniny bulduğu gol fırsatı değerlendiremedi. Galatasaray kalecisi Okan, 25. dakikada Vitor Hugo nun duran toptan gelen ortaya vurduğu kafayı muhteşem kurtardı. Bence oyunun kırılma anı da Trabzonspor`un yararlanamadığı bu pozisyondu. Burada bir anti parantez açmak istiyorum. Djaniny atağa kalkarken hiçbir arkadaşının yardıma gelmediğini gördük.

Galatasaray ise ver-kaçlar ve orta sahadan savunma arkasına sarkan sürpriz isimlerle kurduğu oyun planında ilk yarım saatte gole dönüşmese de, daha sonra topun kontrolünü iyice eline aldı. Trabzonspor`un hızlı çıkışlarına da fırsat vermedi. Oğulcan ile Emre Kılınç`ın geliştirdiği atakta kaleciden dönen topu Arda ağlara gönderince, Galatasaray soyunma odasına 1-0 önde girdi. Kaptan Arda son iki maçtır Orkestra şefi (maestro) gibi takımı yönetiyor.

İkinci yarıda takım halinde topun arkasına geçen Galatasaray, bu kez rakibinin taktiğini uygulamaya başladı. Topa sahip olduğu bölümlerde pek de etkili olamayan bordo-mavili ekip karşısında sarı-kırmızılılar, orta sahada kapılan top sonrası gelişen hızlı atakta savunma arkasına sarkan Oğulcan ile farkı ikiye çıkardı. Trabzonspor`un oyuna başlarken yapmak istediğini bu dakikalarda Galatasaray gerçekleştirdi, rakibini kendi silahıyla vurmayı başardı.  

Maçta iki farklı üstünlüğü yakalayan Galatasaray, oyunu soğutmasını bildi. Rakibinin orta sahada ve kendi yarı alanında pas yapmasına izin veren sarı-kırmızılı ekip, savunmada kapanarak rakibinin pozisyon bulmasına engel oldu. İyice kapanan Galatasaray karşısında topun temposunu arttıramayan, atak yönünü değiştirmekte ağır kalan Trabzonspor, Afobe`nin oyuna girmesiyle hücumda biraz da etkin görünse de bir kaçcılız atak geliştirse de, aradığı golü bulamadı.

Galatasaray zorlu virajda cebine üçpuanı koyarak, evine lider dönmenin sevincini yaşıyor.