Taşın oya gibi işlendiği evleri ve tarihi yapılarıyla ziyaretçilerine güzel bir atmosfer sunan Mardin'in simgelerinden Arasa Hanı, yaklaşık 6 asırdır ayakta duruyor. Artuklu ilçesinde yaklaşık 600 yıl önce yapılan han, çeşitli dönemlerde sebze ve meyve hali olarak kullanıldı. Tarihi handa günümüzde baharat ve nostaljik eşyalar satılıyor. Birçok uygarlığın izlerini bünyesinde barındıran şehirde baharat kokularıyla misafirlerini kendisine çeken han, yabancı turistlerin de uğrak yeri oluyor.

Handa baharat satan esnaf İbrahim Dibekoğlu, Arasa Hanı'nın yaklaşık 600 yıllık bir geçmişinin bulunduğunu söyledi. Hanın uzun süre meyve ve sebze hali olarak kullanıldığını belirten Dibekoğlu, "Handa ağırlıklı olarak baharat, hediyelik eşya ve antika ürünler satılıyor. Benim dükkanımda 70 yıldır baharat satılıyor. Doğunun en meşhur baharat ürünleri bu handa satılıyor. Mardin bölgesinde yetiştiği ve doğal olduğu için talep yüksek." dedi.

Esnaf Mehmet Gökçeoğlu da yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçilerin handa satılan ürünlere ilgi gösterdiğini dile getirerek, "Arasa'nın 600 yıl geçmişi var. Köyden gelen ürünler burada satılırmış. Yaklaşık 100 yıldır baharat, tuz, sabun ürünleri satılıyor. İl dışından gelen talepleri de kargoyla ulaştırarak karşılıyoruz." diye konuştu.

Bu çarşı şehrin simgesi

Antikacı Geylani Nuhoğlu, babasından öğrendiği mesleği handa 10 yıldır sürdürdüğünü aktardı. Handa şehrin tarihi eşyalarını sergilediklerini kaydeden Nuhoğlu, şöyle konuştu: "Burada tarihi eşyaları sergiliyoruz. Burada olmaktan mutluluk duyuyoruz. Akşam dükkanı kapattığımda hüzünleniyorum. Böyle bir yeri bırakıp gitmek istemiyorum. Sabah erkenden de iş yerini açma heyecanı oluyor" dedi. 

Muazzez Sabıtmay, baharat ürünlerini handaki iş yerlerinden giderdiğini belirterek, "Çocukluğumdan beri Arasa'ya geliyorum. Çok eski ve güzel bir han." dedi. Kocaeli'de yaşayan Yusuf Turgay, tatil dolayısıyla memleketi Mardin'e geldiğini söyledi. Hasret giderirken de bol bol alışveriş yaptıklarını anlatan Turgay, şunları kaydetti: "Burayı ailece severek geziyoruz. Böyle antik yerler gerçekten de gezilmeye görülmeye değer. Baharatlar aldık, kokusu bizi cezbetti. Batıda çoğu fabrikasyon ama buradan güvenerek alıyoruz. Hepsi el yapımı ve doğal. Köylerden geliyor, herkese tavsiye ediyoruz" dedi.

Katkı maddesi yok

Zonguldak'tan gelen Kadir Yılmaz da şehri gezerken baharat kokusuyla bir anda kendini Arasa Hanı'nda bulduğunu belirterek, "Caddeden geçerken baharat kokusu aldım, buraya geldim. Burada baharatları gördüm, aldım ve çok beğendim. Memleketime götürmek için bir şeyler aldım. Kırmızı pul biber, acı ve tatlı salça aldım. Katkı maddelerinin olmadığını söylediler, tadına baktım çok hoşuma gitti. İnandım, aldım ve memleketime götürüyorum" diye konuştu.

Bu tür tarihi çarşıların yaşatılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bu çarşı şehrin simgesi. Umarım bu çarşılarımız kaybolmaz" dedi.