Babam, bahçedeki hiçbir ağacı “son karar” gibi görmezdi. Bir yıl elma ağacını keser, ertesi yıl yerine armut dikerdi.

“Toprak sabittir oğul,” derdi, “ama meyve arayışı bitmez. Denemeyen çiftçinin hasadı da hayali de kurur.”
Bahçemizde, tutmayan ağaçların yerini hep başka bir tür alırdı. Bazı ağaçlara aşı yapılır, bazen de toprak yıllarca dinlendirilip yeniden sürülürdü.
Babam, sonuçtan çok sürece odaklıydı: "Bir yıl kayısı donar, ertesi yıl şeftali coşar. Ama sen o ilk kayısıya küsersen, hiç şeftali göremezsin."
Yıllar sonra Arda’nın sararan fasulye filizlerini görünce, babamın sabırlı ısrarı geldi aklıma…
Arda’nın Hikâyesi
Arda, 4. sınıf öğrencisiydi. Fen dersindeki “Fasulye Nasıl Büyür?” projesi için büyük heyecanla çalışmıştı.
Saksıya tohum ekti, her gün aynı saatte suladı, pencerenin en güneşli köşesine yerleştirdi.
Ama bir hafta sonra filizler sarardı, toprak çatladı.
"Ben beceriksizim… Tohum bile yetiştiremiyorum!" dediğinde, aslında sadece hayal kırıklığı değil, çabalarının boşa gittiğine dair bir inançsızlık vardı gözlerinde.
Oysa babamın bir sözü hep kulağımda çınlar:
“En çok umut bağladığın fidan çürüyorsa, toprak sana başka bir yol anlatmak istiyordur.”
Denemek, Başarısızlığın Ötesine Geçmektir
O an Arda’yla yalnızca bir deneyin değil, bir zihniyetin eşiğindeydik. Hemen bahçeye indik. Ona babamın yıllar süren denemelerinden bahsettim:
“Bir yaz vişne dikti, tutmadı. Sonra aynı yere kayısı ekti, o da kurudu. Ama üçüncü yıl aynı toprağa erik dikti… ve şimdi her bahar dallar meyveden eğiliyor.”
Arda’yla filizini birlikte söktük ve adım adım inceledik:
⦁ Kum gibi toprağın su tutmadığını,
⦁ Fazla güneşin genç filizi kavurduğunu,
⦁ Sulamanın yetersiz kaldığını birlikte keşfettik.
Bu analiz bile onun gözlerinde kıvılcımı yeniden yaktı. Deneme yanılma, artık bir başarısızlık değil, öğrenmenin ta kendisi olmuştu.
Yeni Yöntem, Yeni Umut
Bu defa yöntemleri değiştirdik:
⦁ Bahçe toprağı kullandık.
⦁ Saksıyı doğrudan güneşten koruduk.
⦁ Sulama için çizelge yaptık.
Bu kez mercimek ekti. İki hafta sonra filizler capcanlıydı. Arda’nın gözlerinde artık sadece sevinç değil, çabanın karşılığını alma gururu vardı: "Bakın hocam, bu daha güçlüymüş!"
Ama asıl kazanç o yeşil filizler değildi, yeniden deneme cesaretiydi.
Sentez: Denemek, Öğrenmenin İmanıdır
Babam, tutmayan ağaç için “Ziyan oldu” demezdi. “Toprak o tohumu çürüttüyse, bir bildiği vardır” derdi. Eğitimde de aynı toprak bilgeliği gerekir. Her öğrenciye aynı yöntemle yaklaşamayız. Bazısı deneyle öğrenir, bazısı oyunla… Bazısı ilk seferde büyür, bazısı üç yaz geçmeden meyve vermez.
Önemli olan vazgeçmemek. Çünkü öğretmenlik, doğru tohumu değil, doğru zemini aramakla ilgilidir. Her yeni deneme, bir çocuğun yeniden inşa edilen özgüvenidir.
Ve bazen öğretmenin kendisi için de bir tür yeniden başlama ilacıdır.
Bu Haftanın Tohumu
⦁ Öğretmen/Okuyucu: Bir öğrencinize “Peki bu kez farklı ne yapabiliriz?” sorusunu yöneltin.
⦁ Doğa İlhamı: Aynı saksıda farklı tohumlar (fasulye, mercimek) yetiştirin. Hangisi hangi koşulda daha iyi büyür, birlikte gözlemleyin.
Babamın Mirası
“Oğul, denemeyen tohum ekmiş sayılmaz…
Toprak bile sabırla beklerken, sen nasıl çabucak vazgeçersin?”
***
*Ders 11: Tohumlar ve Yeniden Denemek