İnfak, Allah`ın bize emanet ettiği mal ve servetten, verdiği nimetlerden başkalarına da ikram etmektir. İhtiyaçsahiplerini koruyup gözetmek, onlara kol kanat germektir. Ailemize, akrabamıza, komşumuza, din kardeşimize hâsılı tüm insanlığa faydalı olmak için çaba göstermektir.

İnfak, beden ve ruhlara şifadır. Bizler, infakla nefsimizi ve malımızı arındırırız. Ü züntü ve kederi paylaşır, Rabbimizin hoşnutluğunu kazanırız.

İnfak, toplumlara da şifadır. Kardeşlerimizle aramızdaki ahenk, huzur, birlik ve beraberlik infakla pekişir. Yardımlaşma ve dayanışma, infakla yaygınlaşır. Ve nihayet müminler infakla Cenâb-ı Hakk`ın nusretine nail olur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: 'Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.'

Kur`an-ı Kerim`de şöyle buyrulur: 'Allah`a karşı gelmekten sakınanların mallarında, muhtaçve yoksullar için bir hak vardır.'

O halde, kardeşlerimizin üzerimizdeki haklarını gönül huzuru içinde onlara ulaştıralım. Fakir ve yoksullara, yetim ve kimsesizlere destek olalım. Fitre ve zekâtımızla başta akraba ve komşularımız olmak üzere bütün ihtiyaçsahiplerinin dertlerine derman olmaya çalışalım. Unutmayalım ki, sevdiğimiz şeylerden Allah yolunda infak etmedikçe iyiliğe asla ulaşamayız.

Ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Herhangi birinize ölüm gelip de, Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!` demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda infak edin.'

Hadis-i kutsî de Resû l-i Ekrem (s.a.s), Cenâb-ı Hakk`ın şöyle buyurduğunu bizlere haber veriyor: 'Ey  demoğlu! İnfak et ki, ben de sana infak edeyim.'

Evde kalın, sağlıkla kalın;