Bu yazımda Trabzon`daki  Ayasofya camiden bahsedeceğim.
İstanbul un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon da 1204 yılında Trabzon İmparatorluğu nu kuran Komninos Hanedanı ndan İmparator I. Manuil (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı 'Kutsal Bilgelik' anlamına gelir. İstanbul`un Fethi`nden 8 yıl sonra Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1461 yılında Trabzon`un fethi ile birlikte kiliseden camiye dönüştürüldü.
Ayasofya`yı cami halinde gören ilk Batılı seyyah, 1609`da Trabzon`dan geçen Fransız Julien Bordier`dir. Ondan sonra bütün seyyahlar bu mâbedden bahsetmişlerdir. XIX. yüzyılda da Ayasofya`nın Ch. Texier (1838) ve J. Laurens (1846) tarafından resimleri çizilerek gravür halinde yayımlanmıştır. 1830-1840 yıllarında caminin cemaati olmadığından bakımsız bir durumda bulunduğu anlaşılmaktadır. 1281 (1864-65) yılında Trabzon`a teftişe gelen Bursalı Rızâ Efendi`nin öncülüğüyle camide büyük ölçüde tamirat yapılmış, açıkta olan fresko duvar resimleri kapatılmıştır. 1880`lerde Ayasofya askerî depo haline getirilmiş, fakat az sonra önemli ölçüde bir tamir daha görmüştür. Yüzyılın sonlarında caminin bir kolera salgınında tecrithâne olarak kullanıldığına dair bir rivayet vardır. 1916-1917`de Trabzon`un Ruslar tarafından işgali yıllarında Rus arkeologları burada bazı araştırmalar yapmışlardır. 1940`lı yıllarda II. Dünya Harbi sırasında Ayasofya tekrar askerî depo yapılmış ve hatta içinde benzin varilleri muhafaza edilmiştir. 1957`de yeniden ibadete açılan cami 1958`den itibaren içindeki freskoların meydana çıkarılması gayesiyle kapatılmış ve çalışmalara başlanmıştır.
1959-1964 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburgh Ü niversitesi nin ortak çalışmalarıyla restore edilen tarihi yapının freskleri ortaya çıkarılarak müze haline getirildi.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Ayasofya-i Sağir`in müze olarak değil de cami olarak hizmet vermesi için açılan dava 2012 yılında sonuçlanarak, freskleri asma tavan ve perdelerle kapatılan Ayasofya 28 Haziran 2013 tarihinde uzun yıllardan sonra ilk kez namazın kılınmasıyla ibadete açıldı. 5 Temmuz 2013 tarihinde ilk cuma namazının kılınmasıyla resmen ibadete açılan Ayasofya-i Sağir Camii`nde 1962 yılında tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından 56 yıl sonra 2018 yılında tarihi yapı ve bahçesinde restorasyon çalışması başlatıldı.
GeçBizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, kapalı kollu haçplanlı olup, yüksek kasnaklı bir kubbeye sahiptir. Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üçkirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür. Ü stün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephesinde görülen mukarnaslı nişler Selçuklu taş işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır.