Şehir içi ve şehir dışı trafikte yol ve uyarıcı standardı yakalanmadan verilen "standart cezalar" aslında standart değildir!
Hız ve ışık cezaları, trafik ikaz levhaları, yol konforu ile sinyalizasyon uygulamaları ne kadar standart?
1-Ardahan'dan Ankara'ya kadar otoban yok. 1.100 km'lik yolda otoban yok! Ülkemizin doğu-batı güzergâhı çok uzun mesafe... Güzergâh üzerinde sıkça il, ilçe, köy, tarla yolu vs. nedeniyle hız sınırı dalgalı kur gibi... Adına şehirlerarası yol diyin, çevre yolu diyin ne derseniz diyin, aynı yol üzerinde hız limiti kimi yerde 30, kimi yerde 50, kimi yerde 70, kimi yerde 82, kimi yerde 90, kimi yerde, 100, kimi yerde 110 km/hız olabiliyor ve sürücünün sıkça değişen limitleri takip etmesi çok zor. Uzun mesafenin verdiği sabırsızlık yorgunluğa ve dikkat eksikliğine sebep olmaktadır. Bu güzergâhı kullananların uzun yolda ceza yeme riskleriyle ülkemizin otoban ağlarıyla örülmüş diğer yerlerinde hız limitini aşmaktan kaynaklı ceza yeme riski aynı değildir. Sosyal devlet, ülkenin her bölgesine eşit hizmet sunmak durumundadır. Karayolunda mesafe uzadıkça ve bu uzamayla beraber "zaman kaybı ve kaza riski" gibi olgular dikkate alındığında yolculuk zamanını ve mesafeyi kısaltacak ulaşım altyapısının ne kadar mühim olduğu ortadadır.
Ardahan'dan, Kars'tan, Erzurum'dan Ankara'ya ve İstanbul'a trafik cezası yemeden yolculuğunu tamamlayan sürücüler devlet tarafından ödüllendirilmelidir.
2-Ulaşımı ülke standartlarından geri olan bölgeler ticarette, turizmde, eğitimde, sosyal hayatın her alanında, genel gelişmişlik düzeyinde ülkenin gerisinde kalır ve hızla göç verir. Bu da ülkenin yol ve trafik sorunundan öte "milli güvenlik sorunu"na yol açar.
3-Trafikte hız limiti cezası uygulamalarında zamana ve mevkiye göre değişen "tuzaklama, pusu kurma" gibi uygulamalar yerine yılın her günü geçerli bir "uygulama standartı" olmalıdır. Misal; aynı hızla Osmancık'a 3 km kala, geçtiğin hızdan ceza yersin de Tosya'ya 3 km kala, aynı hızla geçsen ceza yemezsin. Yolları çok kullanan sürücüler tarafından bu standartsızlık ezberlenmiş olur da senede bir iki defa uzun yola çıkanlar bu keyfiliğin kurbanı olur.
4-Şehir içinde ve şehir dışında yaya geçitlerin, trafik lambalarının konulduğu yerler ve ışık süreleri arasında maalesef standart yok. Trafik mühendisliği gerektiren bu çalışmalar yerine yerel yönetimlerin, il trafik komisyonunun uygulamaları vatandaşla devleti karşı karşıya getirebilmektedir. Gece yarısından sonra şehrin en işlek kavşağında trafik ışığı "dikkatli geç" anlamında yanıp sönerken aynı şehrin kenar mahallesindeki ışık 50 saniye, 1 dakika kırmızı yanmaktadır. Neden? cevabı yok. "Lambalardaki inisiyatif ve yetki acaba o lambayı oraya diken işçilerde mi?" demekten kendimizi alamıyoruz.
5-Işıksız bir kavşağın sağa dönüşündeki yolun hemen başına koyulmuş yaya geçidindeki yayaya yol verseniz, arkanızdan gelen aracın size çarpmaması büyük şans. Arkanızdan gelen araç kavşağın ortasında kalmamak ve trafiğin akışını sekteye uğratmamak için bir an evvel kavşaktan çıkmaya çalışırken sizin ani duruşunuzu fark etmeyecek ve arkadan sizin aracınıza çarpacaktır. Bu durumda siz yayaya yol verirken araçlar kazaya karışmış olacak. O halde yaya geçitlerinde standart olmalıdır.
6-Çoğu kavşakta sağa dönüşlerde ışık uygulaması yokken aynı şehirde aynı veya benzer başka kavşaklarda sağa dönüşlerde trafik ışığını beklemek zorunda olacağınız uygulamaya rastlayabilirsiniz.
7-Bir şehirde emniyet kemeri bağlamamak affedilmezken başka şehirde emniyet kemeri bağlayana rastlamak çok zor. Kâğıt üzerinde yasa ülkenin tüm yurttaşlarına aynı; ama uygulamada aynı değil.
8-Trafik hız limitleri araçların hangi özelliğine göre belirlenmektedir. Tipine göre mi, aracın ağırlığına göre mi, aracın yüklenebileceği tonaja göre mi, aracın motor gücüne göre mi? Yarı ticari araçlarla ticari taksi arasında sürücünün hem kendisine hem trafikteki diğer araçlara tehlike oluşturan risk değişkenliği nedir, araçların teknolojisi midir?
9-Ya EDS'ler... Hangi yolda çalışır hangi yolda çalışmaz. EDS hız limitlerinin belirlenmesinde araç donanımları, yol standartı, trafik yoğunluğu ne kadar dikkate alınır? Şehirlerde öyle yerler var ki 82 ile gitseniz şehrin trafiği felç oluyor. Çevre güvenliği bariyerlerle alınmış, alt ve üst geçitlerle yaya güvenliği sağlanmış yavaş gitmekten kaynaklı trafik problemleri çıkmaktadır.
10- Şehirlerde geniş nüfusu ve kitleleri toplayacak hastane, üniversite, avm gibi sosyal tesisler yapılırken nüfus yoğunluğunu kaldıracak alternatif yolların yapılmamasıyla şehir trafiği felç olurken, kazalara davetiye çıkarılırken ve sürücüler mağdur olurken ceza kime kesilmelidir?
11- Hastane, avm, spor salonu, çarşı-pazar, millet bahçesi, okul vb sosyal tesisler yapılırken araç park alanlarının olmaması veya yeterince olmaması nedeniyle aracını saçma sapan yerlere çekmek zorunda kaldığı için sürücünün park cezası yemesi adil midir?
Daha birçok standartsızlık ve ölçüsüzlük sayabiliriz.
Evet, dostlar; standartlaştırılamamaktan kaynaklı ne cezalar yedik, devletimize helal olsun da bu standartlaştırılamama hali son bulur inşallah. Allah devletimize zeval vermesin.
Yolunuz açık, şansınız yaver gitsin…
