TÜ GİS Yönetim Kurulu Başkanlığı`na İsmail Kaan Sidar seçildi. Ü lkemizin ilk işveren sendikalarından biri olan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası`nda (TÜ GİS) seçim heyecanı yaşandı. 35. TÜ GİS Genel Kurulu`nda düzenlenen seçimin ardından yönetim kurulu başkanlığı görevine İsmail Kaan Sidar getirildi.

Yarım asırlık hizmet kuruluşu TÜ GİS

Ü lkemizin ilk işveren sendikalarından TÜ GİS, aynı zamanda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu`nun (TİSK) kurucu üyesi. Ü yeleri arasında ülkemizin önde gelen gıda üreticilerinin yer aldığı TÜ GİS, yarım asrı aşkın süredir Türk gıda sanayiinin gelişmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılması adına öncü çalışmalara imza atıyor. TÜ GİS, faaliyetlerine başladığı 1961 yılından bu yana sosyal diyaloğa, çalışma barışına ve gıda sanayiinin gelişimine kesintisiz katkıda bulunan yenilikçi bir sivil toplum örgütü;

`height=
TÜGİS in 35 inci genel kurulundan bir enstantane

TÜ GİS`in 35`inci genel kurulu

Türk gıda sanayiinin gelişmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılması amacıyla öncü çalışmalara imza atan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası`nın (TÜ GİS), 35`inci genel kurulu İstanbul`da 30.11.2022 Çarşamba günü gerçekleştirildi. 

`height=
TÜGİS Üyeleri genel kurula yoğun ilgi gösterdi

Genel kurulda yapılan seçimin ardından TÜ GİS`in yönetim kurulu başkanlığına İsmail Kaan Sidar getirildi. TÜ GİS`in bir önceki yönetim kurulu başkanı ise Necdet Buzbaş idi. 

`height=
TÜGİS Başkanı İsmail Kaan Sidar

Sidar, TÜ GİS Genel Sekreterliği görevini yürütüyordu

İstanbul`da 1963 yılında doğan İsmail Kaan Sidar, lisans öğrenimini Boğaziçi Ü niversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü`nde tamamladı. A.B.D. Harvard Ü niversitesi ile Wisconsin Ü niversitesi`nde 'Stratejik Pazarlama Yönetimi' ve 'Gıda Pazarlaması' alanlarında sertifikaları bulunan Sidar, iş yaşamında da çeşitli başarılara imza attı. Bu kapsamda Sidar, yurt içi ve yurt dışında dayanıksız tüketim malları sektöründe pazarlama ve üst düzey yöneticilik görevlerini üstlendi. 2010-2013 yılları arasında da İstanbul Ticaret Ü niversitesi`nde 'misafir öğretim üyesi' olarak işletme ve uluslararası pazarlama alanlarında dersler veren Sidar 2015`te de TÜ GİS Genel Sekreterliği görevini üstlendi. Söz konusu görevini 2015 yılından bu yana başarı ile yürüten Sidar, evli ve bir çocuk babasıdır.

`height=
Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Ethem Gören TÜGİS Başkanı İsmail Kaan Sidar ile...

Tebrikler;

İttifak gazetesi camiası olarak İsmail Kaan Sidar`ı tebrik ediyor, yeni görevinde kolaylıklar ve başarılar diliyoruz. 

`height=

TÜ GİS`e dair;

Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası`nın (TÜ GİS) tarihi sadece işveren sendikacılığının geçmişi ile sınırlı değildir. TÜ GİS`in tarihi aynı zamanda Türkiye`deki gıda sanayiciliğinin gelişimini de anlatır.

İngiltere`de 18. Yüzyılın sonu ve 19. Yüzyılın başını tarihlendirilen sanayileşme` hareketiyle ülkemizin gerçek manada tanışması yüzyıla yaklaşan bir gecikmeyle gerçekleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda devlet eliyle başlayan sanayileşme hareketinde ise nüfusun acil beslenme ihtiyacı temel ihtiyaçmaddelerinde sanayileşmeyi zorunlu kılmıştır. Şeker fabrikalarına yapılan yatırım bu acil ihtiyaca yapılan yatırımların satır başıdır.

Özel Sektör yatırımları sermaye yetersizliği nedeniyle, cumhuriyetin ilk yıllarında son derece sınırlı yerel ihtiyaçları karşılayacak düzeydedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı`nın yokluk ve yoksulluk yıllarında gıda sanayinin gelişmesi bir yana ekmeğin bile karneye bağlı olması, tüketimin sınırlanması, aile tipi üretime ihtiyacı daha da artmıştır.

1950`li yıllarda sanayileşme hamlesi içinde gıda sanayi de gelişme ortamı bulmuştur. TÜ GİS kurucuların mesleği hanesine bakıldığında, gıda sanayinin çok sınırlı alanlarda hayat bulduğu görülür. Konservecilik, yağ, bisküvi, glikoz, nişasta ve öğütülmüş un imalatı özel sektörün gelişme gösterdiği başlıca alanlardı. Gıda Sanayinin doğup geliştiği alan da diğer pek çok sanayi kolunda olduğu gibi İstanbul`du.

Gıda Sanayi henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen İstanbul`da dokumadan sonra önemli ikinci sanayi dalıydı. TUİK verilerine göre 1960`lı yılların başında toplam çalışanların yüzde 16`sını kapsayan bu gıda sanayi il katma değerinin yüzde 23`ünü yaratıyordu. Gıda işyerlerinin toplam İstanbul Sanayi işyerleri arasındaki payı ise yüzde 23`tü.

Gıda Sanayinin gelişmesiyle birlikte artan istihdam İşçi-işveren ilişkilerindeki bir düzenlemeye de ihtiyacı artırdı. 1961 Anayasası bu ihtiyaca çözüm üretecekti.

Türkiye`de çağdaş anlamda işçi-işveren ilişkilerin yasal temeli 1961 Anayasası ile atıldı. 1961 Anayasası işçi ve işverenlere sadece sendika kurma hakkını vermekle kalmayarak, aynı zamanda toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt haklarını da tanıdı.

1961 Anayasasının esaslarına uygun olarak hazırlanan ve 1963 yılında çıkartılan 274 sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunları ile endüstriyel ilişkiler sisteminin temel koşulları hazırlandı. 1982 anayasası ise endüstriyel ilişkileri daha ayrıntılı ele almış, özellikle sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler bölümünde çalışma barışının sağlam temeller üzerine kurulması amaçlandı. Bugünkü endüstriyel yaşam,1982 Anayasası`na uygun olarak çıkartılan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu hükümlerine tabiidir.

Türkiye`de gerçek anlamda işveren sendikaları ancak 1961 Anayasası`nın çıkarılmasından sonra kuruldu.

Bu yıl 50. Kuruluş yıldönümünü yaşadığımız Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜ GİS) da 1961 yılında kuruldu. Kurucuları, zamanın gıda sanayinde söz sahibi işverenleri olup kendi olanakları ölçüsünde gıda sanayinin gelişmesi yönünde büyük katkılarda bulundular. O tarihlerde İstanbul`da yerleşik Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası, İstanbul Tahta Sanayi İşverenleri Sendikası, İstanbul Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası, İstanbul Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası, İstanbul Matbaacılık Sanayi İşverenleri Sendikası ve İstanbul Cam İşverenleri Sendikası olmak üzere altı işveren sendikası 15 Ekim 1961 tarihinde 'İstanbul İşveren sendikaları Birliği' adı altında toplandılar. 20 Aralık 1962 tarihinde toplanan II. Olağan Genel Kurul`da da Türkiye çapında bir örgütlenmeye gidilerek Birliğin adı 'Türkiye İşveren Sendikaları Federasyonu' olarak değiştirildi.

Kısa adı TİSK olan Konfederasyonun kuruluşundan 1965 yılı ortalarına kadar İstanbul`da bulunan Merkezi, 5 Ağustos 1965 tarihinde toplanan Olağanüstü Genel Kurul`da yapılan ana tüzük değişikliğini takiben Ankara`ya nakledildi. 

Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası (TÜ GİS), TİSK`in kurucu üyesidir.

TÜ GİS`in sağladığı uzlaşma ortamı, gıda sanayinin gelişmesine olumlu katkı yapmış, bu gelişme işçilerin refahını da olumlu olarak yansımıştır.

1970 ortalarından 1980`lere dek uzanan ve tüm Türkiye`yi etkileyen olumsuz sürecin arkada bırakılmasından sonra, Gıda Sanayi kayda değer bir gelişme içine girdi. 1980-1982 arasındaki gıda alanındaki özel işletme sayısındaki belirgin artış da bunu gösteriyor.

Günümüzde Gıda Sanayi Türkiye`nin en önemli, gelişmeye açık, ihracatçı, modern teknolojiyle üretim yapan, Ar-Ge`ye değer veren sektörlerinin başında yer alıyor.

TÜ GİS de kendisine bağlı yüze yakın işyeri ile bu gelişmeye katkıda bulunuyor.

İbrahim Ethem Gören Yazı No: 447