Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen Bayram Konserleri, çeşitli sanatçıların katılımıyla ülkemizin antik-turistik-tarihi ve kültürel mekanlarında halkımıza sunuldu.

Bu yazımızın konusu, bu afişte yazılan yanlışların bizleri rahatsız etmesiydi. Ki, bu yanlışı önce Prof. Ruhi Ayangil Hocamız gördü ve tweetle eleştirdi. Sonra ben, 'terminolojik olarak yapılan yanlışlara' destek verdim, yazdım.

Konumuz solist, orkestra, sunum değil, sadece afişte yer verilen metnin,2020 Türkiyesi`nde, -çok fazla müzik eğitimi kurumu varken bile- yanlış ifade edilmesi.

Ü stelik 3500`e yakın Devlet Sanatçısını bünyesinde saklayan Kültür ve Turizm Bakanlığı`nın bu yanlış yapması şık olmadı. En azından K.B. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü`nden görüş alınabilirdi? (Alınmış mı?) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, bu konularda 'daha dikkatli olmalı' diye düşünüyoruz.

Yerel kültüre ve değerlere saygı göstermek, onları küçümsememek, önce yereli öğrenip sonra dünyaya açılmak en doğru yol olsa gerek.

Tam bunun ilgili yazıyı düşünürken, dün, İTÜ TMDK dönem arkadaşım aşağıdaki yazıyı gönderdi. O da, benim gibi bu konularda hassas davranıyor ki olmalıyız zaten.

Fakat müzik kurumları yöneticilerimiz ve yönetim kurulları, müzik alanı akademisyen arkadaşlarımız hiçtopa girmiyor, tartışmadan kaçıyorlar. Müzik ve G.S. Ü niversitemiz`de ilgilenmiyor. O zaman da yapılan yanlış doğru gibi algılanıyor. Tepkide bulunan birkaçkişi &ndash benim gibi- sivri/kötü insan oluyor. Oysa, bizler kurumsallaşmadan yanayız. Müziğin sorunları tam ortada duruyor ve hiçbir çözüm için hiçbir çaba gösterilmiyor.

Bu yazım, Ramazan Bayramı`nın ilk günü Evde Bayram Konserleri` projesi kapsamında yayınlanan Sayın Murat Karahan`ın solistliğinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası Konseri ile ilgilidir. Eleştirim konser ile ilgili değildir. Ve, böyle bir projeden dolayı Murat Karahan`ı ve ilgilileri kutluyorum. Ancak, aşağıda yazdığım maddelerle birkaçhususa değinmek suretiyle müzikal düşüncelerimi belirtmek zarureti doğdu.

Öncelikle, solist Sn. Murat Karahan`ı sesinden ve icrasından dolayı tebrik ederim. Bu şartlar altında kendine düşeni yaptı. Opera sanatçısı olmasına rağmen bir Türk sanatçısı olarak Türk Musikisi eserlerini de seslendirmesinden dolayı kutlarım.

Esas beni şaşırtan ve üzen programın afişindeki detaydır. Afiş ve detay yukarıdaki görselde görülmektedir. Muhatabım, bu afişte yer alan ve yanlış olan ifadelerdir. Şöyle ki

2.a. Yapılan müzik günümüzde yanlış olarak kullanılan TÜ RK SANAT MÜ ZİĞİ` değildir. Bilakis, ecdadımızdan bize emanet edilen, İsmail Dede Efendi (Mevlevi Dervişi ve Dedesi İsmail)`nin ve yakın tarihimiz bestecilerinin eserleri olmak üzere, hulasaten TÜ RK MUSİKİSİ`dir.

2.b. Türk Musikisi eserlerini, esas halinde ve şeklinde icra etmeyip, orkestrasyon yapılarak yani aranje edilerek yapılan icranın kesinlikle ÇOK SESLİ ve EVRENSEL MÜ ZİK olduğu söylenemez, iddia edilemez, bu sadece Türk Musikisinin aranje edilerek farklı şekilde, çok çalgılı icrasıdır, sunumudur. Kendi mecrasında, konserdeki gerek okuma gerek aranje başarılıdır. Ancak bu konserde makamlarımızın kendine özgü perdelerinin kendi özgü değerleriyle doğru icra edildiği söylenemez.

2.c. Yaylı tanbur ve kanunun dışında, ney, tanbur, ud, kemençe gibi Türk musikisi çalgısı yoktur acaba ' alaturka' müzik mi kastedilerek böyle bir tercih yapıldı ki biz alaturka müzik terimini külliyen reddediyoruz.

3. Murat Karahan`ın başarıyla seslendirdiği son dönem eserlerden Elveda Gençliğim` adlı eser merhum Yıldırım Gürses bestesidir. Rahmetli babam neyzen Ulvi Erguner, klasik Türk musikisinin son dönem üstatlarından olmasına rağmen TRT Türk Musikisi Müdürü iken bu eserleri repertuara almış ve Radyo`da icra ettirmiş, bestecilerin önünü açmıştır.

4. Nedense, ülkemizde birçok üniversitedeki müzikoloji, Türk musikisi bölümlerinde ve çeşitli resmi kuruluşlarda çalışan, sosyal medyada faaliyet gösteren sanatçılarımız, akademisyenlerimiz olmasına rağmen bu konuda yorum yapan çok az sayıda kişi olmuştur. Bu da Türk Musikisi` hassasiyeti, değerleri ve farkındalığı açısından dikkat çeken bir husustur.

5. Bu dikkat çekici hususları değindim. Klasik ve Dî nî Türk musikisi kültürü ve sanatı içinde büyüyen ve 1975`ten bu yana 45 yıldır TRT`de ve yurt içi dışında konserlerimde, albümlerimde ve İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı`ndaki hocalığımda musikimizin esas yapısı ve Yahya Kemal`in deyimi ile ÖZ MUSİKİMİZ üzerine titreyen sanatçı olarak bu konuları belirtiyorum.

6. TÜ RK MUSİKİSİ, kendi esas, öz haliyle zaten EVRENSEL`dir. Ney`iyle, Tanbur`uyla, Kanun`u, Ud`u, Kemençe`siyle, Bağlama`sıyla, Kaval`ıyla, Kemane`siyle, Kudüm`ü, Bendir`iyle, Sazendeleri ve Hanendeleriyle, Besteleriyle, İlahileriyle, Türküleriyle, Gazelleriyle DÜ NYA MUSİKİSİ`dir ve EVRENSEL`dir, FARKINDA DEĞİLSENİZ ÖĞRENİNİZ.

Neyzen, Doç. Dr. Süleyman ERGUNER