Gönül verdiğimiz: “TÜRKİYE LEZZETLERİNİN” tanıtımında, Avrupa'da başlayan çaba ve çalışmalarımız yolunda; Önce Berlin'de, Avrupalı Türk Aşçılar ve Gastronomlar Derneğini (EUROTÜRK CHEFS CLUB e.V) kurduk. Alman Aşçılar Federasyonu VKD'nin üyesi olduk. 2008'den itibaren Erfurt'ta düzenlenen İKA / DÜNYA AŞÇILAR OLİMPİYATLARINA 3 kez katıldık. Aşçılarımızın başarılarıyla, dünyayı şaşırttık.
2024'te, 60 yıllık bir hayali gerçekleştirdik. Gastronomiye iştiğal eden; 50 EUROTÜRK GASTROHEROMUZU seçtik ve ödüllendirdik. 10 yıllardır, aklımızda olan, başarabilmek için sayısız seyahatler ve görüşmeler yaptığımız: Türk Mutfağını Yaygınlaştırmak ve Yüceltmek, Türk Gıda Ürünlerinin İhracatını Arttırmak, Türk Aşçılarını Dünya Mutfaklarında Görebilmek, Türkiye'nin Lezzet Markalarını, Dünya Marketlerinin Raflarına Yerleştirmek, Türk Gastro Mekan Markalarına ait İşletmeleri Avrupa Şehirlerinin caddelerinde bulabilmek gibi hayallerimize yönelik çalışmalarımızın; Toplumsal Bilinçlenme ve Gastro Finansal Güçlenme ile birlikte, birer birer gerçekleşmekte olduğuna, şahit oluyoruz. Avrupalı Türklerin, Türkiye'de üretim yaptıklarına, markalar yaratarak Türkiye'de üretip, Avrupa'da pazarladıklarına, Türkiye'de başarıyı yakalayan Gastro Mekan İşletmelerinin, Avrupalı Türk Partnerleri vasıtasıyla kendi markalarıyla, Avrupa şehirlerinin caddelerinde boy gösterdiklerini görüyoruz.
Bu günkü "Avrupalı Türkler", belki geçmişte Avrupa'ya işçi olarak gelenlerin, çocukları olabilirler. Ancak, artık onlar: İşçi değil, Avrupa ülkelerinin ekonomilerine yön veren, Avrupalıların beslenmelerine katkı sağlayan tüccarlar, gastronomlar, patronlardır. Bunu en güzel, BERLİN başta olmak üzere, gittiğim büyük şehirlerdeki Alman-Türk İş İnsanları Derneklerinde yaşıyorum. Onlarla tanışıyor, konuşuyor, arzularını ülkeme duyurmaya çalışıyorum.
Türk insanının, Girişimcilik Yapısı ve İşçilikten, İŞVERENLİĞE yükselişi, 60 yıl içinde zirveyi gördü. Önce Etnik Marketler kurdular, sonra bulundukları şehirlerin Gross Marktlarına yerleştiler. Türkiye'den ve başka yerlerden getirip sattıkları ürünleri de, (sucuk, peynir, yufka, şekerleme, tatlı, vs) bu ülkelerde ürettiler. İthal ettikleri sebze ve meyveleri Türkiye'de ve başka ülkelerde aldıkları tarlalarda, bağ ve bahçelerde üretip getirmeye, daha sonra da fabrikalar kurup işlemeye, paketlemeye başlayıp, KENDİ MARKALARIYLA müşterilerine sundular. Devamında ise, işin LEZZET BOYUTUNA geçip, Hazır Yemekler üretip, dondurup, market dolaplarında satışa sundular.
Restauranlar, Pastaneler, Fastfood zincirleri ve Türkiye'nin Yöresel Lezzet Mekanlarını da açmayı ihmal etmediler. Bu mekanların ihtiyaçlarını gidermek için: Döner Fabrikaları, Hazır Yemek (Catering ) şirketleri, Fırınlar, İçecek Fabrikaları ile bu ürün ve içeceklerin dağıtım sistemlerini oluşturdular. Bunları tamamen kendi güç ve sermayeleri ile gerçekleştirdiler. İşte LDF / Lezzet Dernekleri Federasyonumuz da, bu muhteşem insanları, bu fedakar ve çalışkan insanları onurlandırmak ve Ana Vatanlarının yanlarında olduğunu hissettirmek için; Cumhuriyetimizin 100. Yılı itibariyle, (yaşlarını da dikkate alarak) "EUROTÜRK GASTROHEROS" Ödüllerimizi geçen seneden itibaren, dağıtmaya başladık.
Bu yılda (Ana Haber Konumuzda, duyurduğumuz gibi) devam edeceğiz, inşallah. DİKKAT: LEZZET HAREKETİ Sayfamı, gelecek haftadan itibaren, tüm LEZZETHAN ve GASTROHERO Kardeşlerimden gelecek çalışma, fikir, bilgi ve görüşlerine açtığımı; Büyük bir gururla duyururum! Selam ve sevgilerimle, @pakmanvasfi
**********
TÜRKİYE'NİN, "KALİTELİ VE HELAL LEZZETLERİNİ" DÜNYAYA; LEZZETHANLAR ve GASTROHEROLARIN "GÜÇ BİRLİĞİ" TANITACAK!
T.C BERLİN BÜYÜKELÇİSİ GÖKHAN TURAN HİMAYELERİNDE: 1. DTFOOD / TÜRK - ALMAN GIDA KONGRESİ ile 2. EUROTÜRK GASTROHEROS ÖDÜL TÖRENİ; BERLİN'DE DÜZENLENECEK!
DT FOOD Başkanı Y. Oğuz Evler'in 3 Haziran'da, LDF Başkanı olarak şahsımın da geçtiğimiz Nisan ayında ziyaret ederek görüştüğümüz: Sayın Büyükelçi Gökhan Turan ile Tarım, Orman Bakanlık Müşaviri Baturay Beşevli ve Ticaret Bakanlık Müşaviri Devran Ayık'ın; Türkiye Lezzetlerinin, Gıda Markalarının tanıtılması, yaygınlaştırılması ve ihracatına gösterdikleri ilgi, bizlerin çalışma şevkini de arttırdı.
Bu konularda Berlin'de, sevgili kardeşim TDU Gn. Sekr. Doğan Azman ile birlikte Sayın Büyükelçi ve Bakanlık Müşavirleri ile yaptığımız görüşmeyi, 1 Mayıs Günkü "LEZZET HAREKETİ" Sayfamda yazmıştım.
Geçtiğimiz hafta ise; Değerli LEZZETHAN & GASTROHERO, kardeşlerim Oğuz Evler ile Suat Bakır'ın yanlarında, (Ülkemizdeki KURBAN BAYRAMI dolayısıyla) olamamakla beraber: Sevgili kardeşim Oğuz'dan aldığım ve hiçbir medyada olmayan bu bilgileri, siz değerli okurlarım ile Gıda ve Gastronomi Sektörlerimiz Profesyonellerine aktarıyorum.
"DTFOOD VİZYONU" AVRUPA YOLCULUĞUNA, BERLİN'DEN BAŞLADI !
Türk Gıda Sektörünün, "Küresel Vizyonuna" yön veren Aachen Merkezli DTFOOD (Alman-Türk Gıda Forumu), Kurucu ve Yöneticisi Y.Oğuz Evler'in, 30 yıllık birikimi ve sektörel derinliğiyle, Avrupa’da yeni bir dönemin kapısı aralıyor.
Bu önemli sürecin ilk adımı, Almanya’nın başkenti Berlin’de atıldı.
DTFOOD Başkanı Yusuf Oğuz Evler ve Sektörün deneyimli yöneticisi Suat Bakır, Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Sayın Gökhan Turan’ı makamında ziyaret ettiler.
Bu yüksek profilli buluşma, yalnızca bir protokol ziyareti değil; Aynı zamanda, Türkiye’nin Gıda Sektörünü, Avrupa’nın Merkezine taşıyacak vizyoner bir oluşumun temellerinin de atıldığı, bir görüşme oldu.
Samimi ve stratejik bir atmosferde gerçekleşen toplantıda, DTFOOD’un, Avrupa’da yürütmeyi planladığı çalışmalar, sektörel hedefleri ve "Kurumlar Arası İş Birlikleri" detaylarıyla ele alındı.
30 yıllık saha deneyimi ve kurumsal hafızaya dayanan DTFOOD Vizyonu: Sadece "Gıda Ürünleri ihracatını" artırmayı değil; aynı zamanda "Türkiye Lezzetlerinin ve Gıda Ürünlerinin" Avrupa’da Markalaşması, kalite algısını güçlendirilmesi ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturulmasını da hedefliyor.
Görüşmede: Avrupa’da hep konuşulan, ancak bir türlü başarılamayan; "Gıda Sektöründe Lobicilik Faaliyetleri" zamanının geldiği, Alman makamlarıyla ortak çalışmalara hız verilmesi gerektiği ve özellikle genç tüketici kuşaklarına hitap eden, marka stratejilerinin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Sayın Büyükelçi Gökhan Turan’ın bu vizyona duyduğu derin ilgi ve yapıcı yaklaşımı, heyet tarafından da büyük memnuniyetle karşılandı.
Aynı görüşme sırasında, Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçiliği Tarım ve Orman Bakanlık Müsteşarı Sayın Baturay Beşevli, ricama istinaden LDF'nin “GASTROHERO” ödülünü DTFOOD Başkanı Y. Oğuz Evlere takdim etti. Kendilerine teşekkürlerimizi sunuyor, DTFOOD çatısı altında yürüttüğü çalışmaları ve sektöre kattığı değerleri, Lezzet Dernekleri Federasyonu olarak takdir ediyoruz
Bu görüşmenin ardından alınan ortak kararla, 2025 yılının son çeyreğinde; 4-8 Ekim günleri, Almanya'nın Köln Kentinde yapılacak olan, Dünyanın En Büyük GIDA FUARI: ANUGA'nın ardından, Kasım veya Aralık ayı içinde, Berlin’de DTFOOD öncülüğünde, 1. Alman-Türk Gıda Kongresi ile 2. EUROTÜRK GASTROHEROS Ödülleri töreni de birlikte düzenlenecek.
Bu kongre, sadece bir etkinlik değil; Avrupa Gıda pazarında, Türk Gıda Ürünlerinin kalıcı yer edinmesi için, güçlü bir vizyonun sahaya yansıması olacak.
Kongrenin öne çıkan yapısı:
• Somut çıktılara dayalı oturumlar,
• Uluslararası iş birliklerinin başlatılması,
• Stratejik temaslar ve kalıcı partnerlikler,
• Girişimcilik ve inovasyon temelli projelerin tanıtımı,
• Ve Avrupa’nın karar verici aktörleriyle buluşturacak olan ödül töreni, sektörün Avrupa'daki yıldızlarını da bir araya getirecektir.
"HELAL MARKET" ANUGA FUARI'NIN, AYRILMAZ BİR PARÇASI OLDU!
2011 Yılından itibaren, ANUGA FUARINA "HELAL MARKET" bölümünü dahil eden ve her geçen fuarda daha da büyüten Oğuz evlerin bu başarısı bilhassa Türkiye'den gelen gıda ürünlerinin pazar payını da büyütmektedir.
Bu vesileyle, LEZZET HAREKETİ Sayfamıza özel bir açıklama yapan Evler:
"Bu etkinlikler zinciri, DTFOOD’un 30 yıllık sektörel tecrübesini, ULUSLARARASI GASTRO DİPLOMASİYLE harmanlayarak, Türk Tarım ve Gıda Ürünlerini, Avrupa’nın kalbinde stratejik bir konuma taşıma hedefine ulaştıracak güçlü bir sembol olacaktır.
DTFOOD, Türk Gıda Sektörünün Uluslararası İtibarı için, bugüne kadar attığı her adımını titizlikle planlayan ve uygulayan bir kuruluş olarak:
Ekim başında Köln'deki ANUGA FUARI öncesi, Berlin’deki bu yeni adım, sadece bir KONGRE ve ÖDÜL TÖRENİYLE sınırlı kalmayacak; Aynı zamanda Avrupa’da sürdürülebilir, prestijli ve yüksek katma değerli bir TÜRK GIDA EKO SİSTEMİNİN de oluşumunu başlatacaktır." dedi.
Hayırlı ve uğurlu olması dileklerimizle, sevgili kardeşimizin çalışmalarını, her zaman destekleyecek ve tabiiki yanında olacağız.
Uzun yıllardır tanıdığım ve "TÜRKİYE LEZZETLERİ" konusunda, birçok birlikteliğe imza attığımız, Sevgili kardeşim Yusuf Oğuz Evler'in (*) yukarıda kısaca bahsettiğim, bana özel olarak gönderdiği: Ödül takdimi Fotoğrafını, Değerli okurlarımla paylaşıyor, yanında yolladığı mesajındaki, güzel duygu ve düşüncelerine teşekkür ediyorum.
"Ülkemizin KALİTELİ ve HELAL boyutlu yiyecek ve içecek ürünlerini, Dünya Gastronomi Pazarlarına hep birlikte taşıyalım" diyorum.
*****************
Avrupa Türk Gıda ve Perakende Platform Başkanı Volkan Aydın; "TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ İŞARETLİ GIDA ÜRÜNLERİ"
AVRUPA'DAKİ TÜRK MARKETLERİ ve TOPTANCILARI İÇİN STRATEJİK BİR FIRSATTIR!
LEZZETHAN & GASTROHERO Kardeşim Volkan Aydın: Avrupa’da, Gıda Sektöründe faaliyet gösteren ve Türkiye'nin dört bir yanından gelmiş olan, "Gıda Perakendecilerimiz": Kendi Marketlerinde veya Toptancı-Tedarikçi Depolarında; Sadece "Kendi Şehrinin" ürünlerini desteklese bile, ortaya çok büyük bir değer çıkar." dedi.
Yılların verdiği çalışma, bilgi ve deneyimleri doğrultusunda; Bir açıklama yapan ve "COĞRAFİ İŞARETLİ GIDA ÜRÜNLERİNİN" sıradan ürünlerden fazlası olduğuna işaret eden Aydın, "Coğrafi İşaretli Ürünlerin Sessiz Gücünden istifade edilmesi gerekir"dedi.
LEZZET HAREKETİ Sayfamıza yönelik açıklamalarını şöyle devam ettirdi.
"Bir ürün düşünün ki…
Toprağın, iklimin, geleneğin, ustalığın ve nesiller boyu aktarılan bilginin bir araya gelerek hayat bulduğu bir değerdir.
Coğrafi İşaretli Ürünler, sadece Ekonomik değil, Kültürel ve Toplumsal bir mirasın da taşıyıcısıdır.
Bu ürünler;
Aynı toprakta yetişen binlerce ürün arasından özgünlügüyle sıyrılır,
aynı reçeteyle yapılanlar arasında: LEZZETİYLE HATIRLANIR.
Aynı hikâyede anlatılanlar arasında ise, kökeniyle saygı görür.
Örneğin: Antep Baklavası, Ezine Peyniri, Aydın İnciri, Malatya Kayısısı, Bayramiç Beyazı, Taşköprü Sarımsağı gibi.
Her biri sadece bir Lezzet değil, bir üreticinin hayali, bir köyün geleceği, bir ülkenin: MARKA GÜCÜDÜR." Sözlerine istinaden getirdiğimiz:
Neden, Coğrafi İşaretli Ürünler ? sorusuna cevabı ise:
"Katma değerinin yüksekliğidir. Aynı ürün kategorisinde daha yüksek fiyata alıcı bulmasıdır.
• Güven verir: Tescillidir, kalitesi belgelenmiştir.
• Sürdürülebilir kalkınmayı destekler: Yerel üreticiyi korur, genç nesli üretime teşvik eder.
• Kültürel mirası taşır: Geleneksel üretim bilgisini ve yaşam tarzını yaşatır.
• Ülke imajına katkı sağlar: Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki prestijini artırır" oldu.
Avrupa’daki Türk Marketçi ve Toptancılar için, Stratejik bir fırsat olmasının sebebi konusundaki sözlerini de: " Avrupalı Türk Marketçi, toptancı ve tedarikçilerimizin, bu ürünlerin, Avrupa Sofralarında yer bulmasını sağlayarak: Hem ticari, hem kültürel bir misyon üstlenmeleridir.
Her Coğrafi İşaretli Ürünümüzün, raflarda daha görünür hale gelmesi demek, Türkiye’nin ihracat gelirlerinin artması, köylerde üretimin devam etmesi, ve Avrupa toplumlarında Türk ürünlerine duyulan güvenin pekişmesi demektir.
Bu sadece ticaret değil, bir sorumluluktur.
Bir Üründen, Geleceğe; uzanan yoldur, Her Coğrafi İşaretli Ürün,
• Bir üreticinin hayalini,
• Bir köyün refahını,
• Bir ülkenin marka değerini temsil eder.
Avrupa’daki, her Türk Marketi ve Toptancısı, sadece mal değil; Asırlara dayanan bir Lezzetin ve Kültürün değerini taşır.
işte bu değer, GELECEĞE YAPILACAK EN DOĞRU YATIRIMDIR." diyerek tamamladı.
