Bilhassa, Avrupa da Corona ile başlayan, Ukrayna - Rusya savaşıyla raflara yansıyan, gıda sektörlerinin kifayetsizliği Türk Gıda Sektörünün (şimdilik AB ülkelerine sokulmayan Et ve süt ürünlerinin dışındaki) ürünlerine, talebi attırmış durumda. Türkiye nin, Gıda ve Gastronomi Sektörlerinin ürettiği veya yetiştirdiği: Deniz ürünlerinden bakliyata, unlu mamüllerden şekerlemeye, tarla, bağ ve bahçe ürünlerinden kaynak sularına ihracatını artıyor. 
Bu pazarların, perakende yani MARKETLER kanalı ile TURİZM & HORECA kanallarında, Türkiye menşeili, bilhassa markalı ve ambalajlı ürünlerine talep yükseliyor.
Yani, 'Dünya Gıda Pazarlarında' dengeler değişiyor.  Balıkta, makarnada, kuruyemiş de, bakliyat ve hububat da ihracat rekorları kırılıyor.
Türkiye, bu alandaki en gelişmiş teknolojiyi kullanıyor, hijyen koşullarına ve kaliteye dikkat ediyor, daha da önemlisi Markalarını artık, dünyadaki diğer dillerde kolay telaffuz edilen ve anlaşılabilen isimlerden oluştururken, kaliteli doğal ambalajlama sistemlerini kullanıyor. Kutu veya etiket dizaynlarında, fevkalade dikkat çekici renkler ve grafikler kullanabiliyor.
Eskilerin tabiriyle, bu pazarlara 'ALBENİLİ Ü RÜ NLER' sunabiliyor. Bugünlere kolay gelinmedi, evet belki fiyatlar yükseldi,   ancak 'Ucuz ve Kalitesiz Ü rün' imajımız ortadan kalktı.
Son 20 yılda, hükümetlerimizin bu çıtayı yakalamak için   'GIDA ve GASTRONOMİ' ürünlerimizi, yetiştiricisinden sanayicisine, ara hizmet ve işçiliğinden ihracatçısına kadar verdiği teşvikler, çıkardığı kanunlar ve yükselttiği eğitim düzeyinin de ciddi bir payı olduğunu unutmamak gerekir.
Daha yeni, geçen hafta geçtiğim Anadolu nun hemen her yerinde:   Tarlalarının, bağlarının, bahçelerinin, ağıllarının, vs. çok yakınlarında konuşlanmış, buralara üretilen ürünlerin işlendiği sanayi tesislerini, soğuk hava ve muhafaza depolarını, o konulardaki mesleki eğitim olanaklarını gördüm.  İhracat ve dağıtım için koordine olmuş TIR filolarını gördüm, yerli imalat makinalarımızın üretildiği fabrikalar ve yardımcı yan sanayi ürünlerini üreten atölyeler gördüm. Gerçekten, gurur duydum ve bir an önce halkımıza da duyurma ve tanıtma heyecanına kapıldım.
LEZZET HAREKETİ sayfamızın, bu haberler için, ülkemdeki gastronomik hareketin, üretimin ve yansıdığı marketlerin, horeca nın yani otel ve restoranlar ile franchise gıda zincirlerinin çalışmalarına daha geniş yer vermek ve değerlendirmek için büyütülmesi gerektiğine inandım.
Yeni, 'Gastronomi Sezonuna' girerken, LEZZET HAREKETİ ni, İTTİFAK GAZETESİ nin, eki, bir 'Aylık Gazete' ye dönüştürülmesini, yönetimle görüştüm.
Bu fikrimi, LEZZETSEVER dostlarımla, LEZZETHAN kardeşlerimle, ilgili sektörlerdeki üretici, sanayici, işletmeci profesyonel kişilerle, yani sizlerle paylaşmak istedim.
Hep birlikte çalışacak, bu gücü büyüteceğiz, inşallah.
Öneri ve katkılarınızı bekliyor, herkesin en iyi yaptığı iş ile yanımızda olacağına inanıyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum.
@pakmanvasfi

`height=

GIDA FUARLARI, LEZZETLERİMİZİN DÜ NYAYA AÇILAN KAPISI

Türkiye, Dünya Gıda Pazarlarında ve Gastronomisinde dev adımlarla ilerliyor. 80 li yıllardan bu yana, TÜ RKİYE LEZZETLERİ ve TÜ RKİYE NİN ENDÜ STRİYEL MUTFAK SANAYİ önce Avrupa daki fuarlarda mevcudiyetini gösterdi, 90 lı yıllardan sonra ise ülkemizde yapılmaya başlayan fuarlarda gücünü tescil etti. Bugün, her iki konuda da ciddi bir ihracat pazarına sahip.

Türkiye, (aradaki 2 Pandemi yılını saymazsak) Gıda ve Gastronomi konusundaki fuarlarına, tüm dünyadan ziyaretçi ve alıcı çekmesinin yanısıra, bazı ülkelerin, kendi ürünlerini, diğer dünya alıcılarına tanıtmak için sergileyici olarak katıldıkları fuarlar da düzenleyebiliyor. Adana dan başlayan ve Gaziantep islahiye ye, oradan Mersin ve Tarsus a, daha sonra ise Niğde, Konya, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Bursa ya uzanan 'GASTRO SEYAHAT' programının nihayetinde döndüğüm İstanbul da, kendimi 'F   İSTANBUL Gıda, İçecek, İşleme ve Ambalaj Fuarında buldum.

`height=

Yaz ortasında bir zamanda yapılmasına rağmen katılım ve ziyaretçi açısından başarılı bir çalışmaydı.   Ticaret ve Tarım Bakanlıkları ile KOSGEB desteği de sağlanan fuarı, ayrıca Turyid, Tures, Etüder gibi Gıda ve Gastronomi STK ları da desteklediğini gördüm. Türkiye nin ve dünyanın birçok ülkesinden, değerli firmaların ürünlerini sergilediği, yurt   ve dışından ciddi tedarikçi, ihracatçı ve alıcıların teveccüh ettiği bu fuardaki enteresan boyut Yurt içindeki Ulusal Perakende Market Zincirlerinin de stantlarının bulunmasıydı.

`height=

Private Lebel üreticilerini de kendi bünyelerinde takdim edilerek, yabancı alıcılar için vurucu bir referans boyutu yaratmışlar. Ayrıca bu markalarına   Dunyaca ünlü ve prestijli ITQI ın Ü STÜ N LEZZET ÖDÜ LLERİNİ de almışlar. Bunlarla Ulusal Mağazacılık Gruplarına, ihracat kapılarının açıldığını ve fuarın başarılı geçtiğini görüştügüm kuruluş yöneticilerinden öğrendim. Türkiye, 'Lezzet Markaları' ve 'Mutfak Endüstrisinin Markaları' ile de dünyaca ünlü: Gıda, Fırıncılık, Endüstriyel Mutfak, Mobilya, Sofra Ekipmanları ve Tekstil gibi konuları içeren fuarlarda, hem de baş köşelerde yer alabilen bir ülke konumunda.

İnsanların beslenme ihtiyaçlarının, artık bir zamanı ve yeri yok. Her an ve her yerden bir şeyler temin edebilme arzuları çok yüksek. Geçmişte bu tarz fuarların (yani konumuzla ilgili) belirli açılma zamanları vardı. Örneğin: Bulunduğumuz yılın Eylül ortalarından itibaren başlarlar, müteakip yılın Nisan ortalarına kadar, yurt içinde o şehirde, bu şehirde, yurt dışında şu ülkede, bu ülkede devam ederlerdi. Bu yıl gıda fuarlarının, bilhassa ihracat ağırlıklı dış pazara yönelik olanlarının, yaz aylarında da yapıldığına şahit olduk.
F İstanbul fuarı 5-7 Temmuz da yapıldı, 2023 te ise Temmuzun 12-14 günleri arasında yapılacakmış.

`height=

CNR Gıda fuarı 31 Ağustos ta, TÜ YAP Worldfood fuarı ise bir Eylül de açılacak. İrili ufaklı, yerli yabancı 2700 kuruluşun sergileyici olarak katıldığı, F İstanbul Fuarında dikkatimi çeken, bilhassa Anadolu dan Afyonkarahisar,   Ankara, Gaziantep, Konya, Niğde, Kahramanmaraş, Aydın, Kocaeli, Malatya, Çanakkale, Osmaniye, Adıyaman, Bursa, Balıkesir, Denizli, Ordu, Antalya, Tekirdağ, Bolu, İzmir, Mersin, Kayseri Giresun gibi illerimizden gelen değerli kuruluşlar gördüm.
Kaz yetiştiriciliğinden kahve üretimine, zeytinyağından şekerlemeye, çikolatadan kuruyemişe, bakliyattan su ve meyve suyuna, konserveden salçaya, turşudan baharata, pastacılıktan dondurmacılığa,   kurabiyecilikten un sanayiine, soğutma ısıtma ve teşhir standı imalatçılarından kutuculara, makarnadan mantıya gıda ürünlerine, üreten makinelere kadar ülkemizde imal ve ihracatından yayıncılığına ve   e-ticaretine varan çabalarını öğrendim ve takdir ettim.
Y.K.Başkanları ve yöneticileri ile görüştügüm kuruluşlar arasında:

`height=

Çanakkale de, annesinin adıyla ŞERİZE Markalı zeytinyağı ve yöresel ürünler üreten Gülsüm Ü stün ve Avrupa pazarında onu destekleyen Gıda Müh. Gülden Çetiner Hasni ile tanıştım. Gaziantep te ürettiği şekerleme ve tatlı ürünlerini, dünyaya ŞİRECİZADE   Markasıyla ihraçeden Meksan ın ortakları Kamuran Atılgan ve Erhan Eralp ı tanıdım.
Kayseri de ATLANTİS Markasıyla üretilen ve çok estetik şişelerde HORECA ya sunulan, enfes doğal kaynak sularından içtim ve Gn.Koord. Abdurrahman İçer ile Marmara Bölgesi Direktörü Aylin Ayca Akçel den bilgi aldım.

Giresun Tirebolu TR28 ÇAY ın tadına, firma yöneticisi Duygu Cerit in elinden baktım. Nefis bir çay. Kavacık taki DOĞAL DÜ KKAN ın Karadeniz Mutfağında gidip içeceğim, inşallah.
Türkiye nin en güzel kahvesi, SARAY KAHVEYİ Adıyaman da yapan ve dünyaya satan Nuri Turgut kardeşimle tanıştım. Antalya da ASM ve DONNA PERA Markası altında, elle ve makine ile ürettiği çeşitli mantı tiplerine ihracat pazarı arayan değerli kardeşim Murat Sümbüloğlu ile görüştüm.

`height=

Fuarın en dikkat çeken kuruluşu: Bu yıl (2022) Brüksel deki ITQI Lezzet Enstitüsü nden TETTO Markalı 3 farklı Kurabiye Ü rünlerinden %100 tereyağlı olanına 3 Altınyıldız, tereyağlı ve ballı olanına 2 Altınyıldız ve yağlı susamlı gevrek olanına da 1 Altınyıldız ödülü alan, Konya kuruluşu DAMAK Gıda Sanayi Ltd.nin Ü retim Md. değerli kardeşim Muhammet Küçükdemirkesen le görüştüm. Aynı lezzet ve kalitedeki ürünlerinin içpiyasada İLKLER Markası ile bulunduğuna, hatta Privat Lebel olarak BİM Marketlere yaptıkları ürünlerin de,   Market in Markalarıyla geçen yıl ITQI dan Altınyıldız ödülleri aldığına dikkat çekti. Kahramanmaraş ın nefis MARFEDO Dondurmasını yapan, Y.K. Bşk. Hüseyin Arslan ve kardeşi Durdu Arslan ı tanıdım. 
ARZUM Kahve Makinelerinin ve Türk Kahvesi Derneği nin Başkanı Murat Kolbaşı ile konuştum. Fuarın, PR ve organizasyonundan sorumlu NİŞ Medyanın yöneticisi Aybüke Dereden, bilgi aldım.  Fevzi Kaya dan Cafe d İstambul un kahvesini, İdris Şagban dan Ehil Chef Food un enfes anti-pasti lezzetlerini tattım.

Başarılı kuruluş, dünyanın 80 ülkesinde kullanılan EFE Teşhir Ekipmanları Ltd. in CEO su sevgili kardeşim Erdem Öner ile yardımcısı Hülya Loçlar (kendisi, rahmetli olan dostum ve arkadaşım, Türkiye yi çikolata ile tanıştıran LİDER ÇİKOLATANIN sahibi, Tuncay Sakarya nın kızıdır.) ile sohbet ettim güzel bir etkinlikti. 
Federal Fuarcığı tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.

`height=

SUNTAT GmbH. Başkanı, MUSTAFA BAKLAN GURURUMUZ oldu!

Mustafa Baklan AB, ALMANYA ve TÜ RKİYE ekonomilerine yaptığı yatırım ve katkılar ın yanısıra Sosyal hizmetleri ve Ticari başarıları ile Avrupalı kurum ve kuruluşlardan aldığı ödüllere, her gün yenilerini ekliyor.

SUNTAT GmbH Y.K.Bşk. Mustafa Baklan a bir ödül de geçtiğimiz hafta, Almanya nın Baden Wüttemberg Eyaleti, Ekonomi, Çalışma ve Turizm Bakanlığının, LEA Ödül Kurulu tarafından verildi.
Mustafa Baklan, bu ödülü 5 Temmuz Salı günü, Yön. Kur. Başkanı olduğu DTI /   Türk - Alman İş ve Eğitim Enstitüsü nde, uzun yıllardır sürdürdüğü 'Sosyal Sorumluluk Hizmetlerinden' dolayı aldı.
'Başarı, bağlılık ve takdir' sloganı ile Stuttgart taki ünlü, Yeni Sarayın, Beyaz Salonundaki törende onurlandırılan, Baklan:   'Uzun vadede, eğitimden daha pahalı olan bir şey varsa, o da eğitim eksikliğidir'   dedi.

`height=

10 yıldır hizmet veren DTI nin arkasındaki:   'Kıtasal Güç' SUNTAT Europe GmbH. Almanya daki, Akdeniz menşeili ürünlerin en büyük tedarikçisi, üreticisi ve AB ülkelerindeki dağıtıcısı olup, kendi SUNTAT markalı ürünlerinin yanı sıra, ULUDAĞ KAYNAK SULARI gibi ünlü Türk Markalarının ve diğer ülke markalarının da Avrupa daki dağıtıcısıdır.
Mustafa Baklan, şirket merkezinin bulunduğu   Mannheim deki 'Hochschule der Wirtschaft für Management / Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksek Okulu nun da en önemli destekçisidir.
Bu yıl 16 ncısı düzenlenen LEA ödülleri, her yıl TİCARİ FAALİYETLERİ dışında olağanüstü SOSYAL SORUMLULUK gösteren ve Alman ekonomisinin bel kemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelere verilmektedir.

`height=

Konunun ülkemiz ve milletimiz açısından gurur verici olan yönü ise: Bahse mevzu DTI kuruluşunun, 2012 yılında Türk girişimci   Mustafa Baklan ile Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksek Okulunun kurucusu Prof.Dr. Franz Egle tarafından kurulmuş olmasıdır. DTI öncelikle: Göçgeçmişine sahip gençlere, pratiğe dayalı özel bir Yüksek Öğrenim imkanı sunan ve aktif şirketlerle bu eğitimi alan gençleri buluşturan bir kurum olarak tanınmaktadır.

Edindiğimiz bilgilere göre: SUNTAT GmbH, içinde bulunduğu eyalette, Global Ü retim ve Yönetim faaliyetlerinin yanı sıra, 500 çalışanı ile   '2022 nin Örnek Şirketi' olarak da onurlandırılmış bulunmaktadır. Konuyla ilgili olarak görüşlerini açıklayan Baklan, 'Almanya nın kendi kategorimizdeki 5 büyük şirketinin arasında olmaktan dolayı memnunuz.

Gençlerimize bünyemizde de eğitim veriyor, Türk spor kulüplerini de destekliyoruz. Türkiye başta olmak üzere, Avrupa nın çeşitli ülkelerinde kendi markalarımızla:   Et ve süt ürünlerinden zeytin ve zeytin yağına, baharat tan turşuya, hazır yemek ten salçaya, çaydan kahveye, konserveden dondurulmuş ürünlere varan çeşitli ürünlerimizi ve temsil ettiğimiz ürünleri, yine kendimiz 50 bine yakın noktaya dağıtıyoruz' dedi.