ÖNEMLİ SORU: Türkiye`yi parçalamak mı istiyorlar?

CEVAP: Bundan zerre kadar şüpheniz olmasın.

Parçalama süreci başlamıştır. PKK bunun faaliyetleri dışarıdan planlanan ve desteklenen baş aktörüdür.

SORU: Nasıl parçalamak istiyorlar?

CEVAP: Halkı Türk-Kürt, Sünni-Alevi, Dindar-Laik kamplarına ayırıp, içbarışı ve sosyal mutabakatı berhava ederek genel bir dağılma ve çözülme meydana getirmek istiyorlar.

SORU: Türkiye`yi parçalama projesinin arkasında hangi güçler var?

CEVAP: İsrail, Siyonizm, ABD, Evangelistler, global kapitalistler vs.

SORU: İçten onlara yardım eden, destek veren işbirlikçiler var mı?

CEVAP: Bunda hiçşüphe yok, bilerek veya bilmeyerek;

SORU: Türkiye`nin birliğini, bütünlüğünü koruyacak en büyük güçnedir?

CEVAP: İslam`dır. Parçalayıcılar ve bölücüler bunu bildikleri için İslam`ın ve Tasavvufun içini boşalttılar.

SORU: Osmanlı İmparatorluğu nasıl yükseldi ve ayakta durdu?

CEVAP: İki kanatla uçtu; Şeriat ve Tarikat kanatları. Bu kanatlar kırılınca devlet-i ebed-müddet çöktü.

SORU: Türkiye`yi yücelten bu iki kanadın bugünkü durumu nedir?

CEVAP: İkisi de kırıktır, bağlanmıştır. İslam medreseleri ve tasavvuf tekkeleri hâlâ yasaktır. Bu yasak yüzünden büyük bozukluklar, kopukluklar, dejenerasyonlar oluşmuştur.

SORU: Türkiye`nin parçalanmasını önlemek, topyekû n bir ıslah faaliyeti başlatmak, kendini korumak için niçin teşebbüse geçmiyoruz?

CEVAP: Bunun için yüksek, kültürel düşünce lazımdır. Nadir istisnalar dışında o kalmamıştır. Türkiye ancak edebî zengin Türkçe ile gelişebilir. Yıkıcılar alfabe ve dil devrimiyle onu çökertmiştir. (İngiliz G. Lewis`in 'Trajik Bir Başarı: Türk Dil Devrimi kitabını okumadınız mı?)

Bir toplumun düşünebilmesi için çok güçlü lise eğitimi gerekir, Türkiye`de o da yoktur, Japonya`da vardır. Maalesef şu anda biz nasıl derlenip toparlanacağımızı, bölme parçalama çabalarını nasıl akamete uğratacağımızı düşünecek halde bile değiliz.

SORU: Ü mit yok mu?

CEVAP: Allah`tan ümit kesilmez. Dünyada korkunç, dehşetli savaşlar olacak, Mehdi zuhur, İsa aleyhisselam nüzul edecek, ondan sonra düzelme olacaktır. Hiçbir saf, dünyayı alt üst eden bu hadiseleri ikindi çayını içer, pastasını yerken pencereden seyredeceğini zannetmesin. Ü çüncü dünya savaşının atom bombaları bin kilometre uzakta patlasa bile rüzgâr onların öldürücü, zehirleyici radyasyonlarını birkaçgün içinde taşıyacaktır.

Mutluluk dersi veren kurslar

Mutlu olmak dersleri; Hayatın çeşitli zorluklarına ve sıkıntılarına rağmen mutlu olmak mümkündür; Mutluluk nedir?.. Mutlu olmak için ne yapmalı?.. Mutluluk kursları var mıdır?.. Mutluluk dersleri verecek ehliyetli öğretmenler var mıdır?... Bu konuda derli toplu bir ders kitabı var mıdır? Mutlu olamazsam eyvah hayatım boşa geçecek?.. Dünya mutluluğu, edebî mutluluk; Ah mutluluk!..

***

Mutlu olabilmek için bilge olmak gerekir. Bilgelik nedir?.. Ben bizzat kendim bilge olamazsam, mutlu olabilmek için hangi bilgelere uymalıyım? Ü lkemizde böyle bilgeler var mıdır, var iseler kimlerdir?

***

Cep telefonu bağımlılığı hem mânen, hem maddeten hasta ediyor. Bu bağımlılık kişiyi robot, zombi haline getiriyor. Bir yığın hastalığa, bu arada kansere duçar ediyor. Ömrü boşa harcatıyor. Bu konuda halkımızı uyarmak için neler yapılıyor?

***

Ekmek halkımızın temel gıdasıdır. Ekmekler sağlıklı olursa, halk da sağlıklı olur, olmazsa sağlık elden gider. Türkiye halkı sağlıklı ekmek yiyor mu? Sağlıklı ekmek nedir? Kalitesiz hibrid buğdaydan yapılan bembeyaz ekmeklerin sağlıksız olduğunu uzmanlar beyan ediyor. Beyaz, bembeyaz, en beyaz kepeksiz ekmek tüketmenin uzun vadeli bir intihar olduğunu söyleyen uzmanlar var. Halk bunu biliyor mu? Halkı koruması gereken sorumlular bu konuda ne yapıyor?

***

Gezmek, eğlenmek, içki içmek, yedi yıldızlı otellerde keyif çatmak, dans etmek, nice çılgınlıklar yapmak için özel jet uçaklarıyla binlerce kilometre uzaklıktaki dış ülkelere giden, birkaçgün içinde yüz binlerce dolar israf eden zenginlerin bu yaptıkları ahlaka, bilgeliğe vatanseverliğe insafa vicdana sosyal adalete uygun mudur?

***

Görmemiş, türedi, rüküş bir zengini on beş senelik ikinci el bir otomobile bindirseniz kahrından kalp krizi geçirir ve geberir. Halbuki, dünyanın yüz en zengin kişisi listesinde yer alan İKEA`nın geçenlerde vefat eden sahibi İsveçli, on altı yaşında eski bir Volvo ile geziyordu. (Rüküş, türedi, görmemiş olmayan ciddî , asil. aklı başında, ahlaklı, vicdanlı, dengeli, faziletli ve medenî zenginlerimizi tenzih ederim.)

***

TEBRİK: Cuma namazını Sultanahmet Sokullu camiinde kıldım. Mâbedin hoparlörleri çok güzel ayarlanmıştı. Ses şiddeti sanırım 65-70 desibeldi. Hutbeyi, içezanını, namaz kıraatini, kulak zarlarımız zorlanmadan huzur içinde duyduk dinledik. Muhterem imam efendi, hutbeyi uzatmadı. Camiin hizmetkârlarını, akustik ilmine uygun hareket ettikleri için tebrik ediyorum ve bütün camilerimizin böyle olmasını diliyorum.

***

SAKAL bırakmak isteyen birine: Sakal Sünnettir. Efendimizin (Salât ve selam olsun ona) bu sünnetine uymak istediğiniz için sizi tebrik ve teşvik ediyorum. Müsaade buyurursanız, birkaçhususu min gayri haddin beyan etmek isterim. Sakal dolayısıyla ucba, gurur ve kibre kapılmak haramdır. Sakal bıraktıktan sonra sakın, sakalsız Müslümanları tahkir ve onlara düşmanlık etmeyiniz, onları hor görmeyiniz. Selam ve hürmetlerimle.

***

Şu güzelim, canım İstanbul`u, rant uğruna katl ve berbat ettikleri için o zümre-i gayr-i muhtereme ne kadar kınansa azdır. Yaptıkları kültürel cinayetlerin tokadını er veya geçyiyeceklerdir.

***

Sık sık yazmalıyım: Bir camiin en önemli unsuru kubbesi, minareleri, çinileri, halıları, hoparlörleri, kaloriferleri, klimaları, yaldızları değil mihraba geçip namaz kıldıran imamı, minbere çıkıp hutbe okuyan hatibi, kürsüye çıkıp vaaz ve nasihat eden hocasıdır. Bunlar âlim, ârif, bilge, ziyalı, karizmatik, ihlaslı, örnek, mürüvvetli olmazsa, cami altın kaplı olsa bile haraptır. Müslüman kesimin önderleri, anlattığım gibi çok vasıflı hademe-i hayrat (din görevlileri) yetiştirmelidir. Bu konuda planlı, programlı çalışılmalıdır. Camiin binasına ve tezyinatına beş milyon lira harcandıysa, imamının yetişmesi için altı milyon lira (yerli yerinde) harcanmalıdır. Bu dediğim yapılmazsa, Müslümanların iki yakası bir araya gelmez. Vasıflı ve üstün imamlar zülcenaheyn olmalıdır. Şeriata yüzde yüz uygun tarikat boyutuna sahip olmazlarsa güdük, nakıs ve eksik kalırlar. Söylemeye hacet yok, hepsi de icazetli fakih, eshab-ı fetva olmalıdır.

***

İsraf haramdır. Hiçbir gerçek din büyüğü, din hocası, tarikat şeyhi, islamî kanaat önderi israflı, lüks, sefih (beyinsizce) bir hayat süremez.