Buzağı kayıplarının önlenmesi için Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesindeki öğretim üyeleri tarafından hazırlanan "Buzağı Can Sütü Projesi"nde ilk üretim yapıldı.  OMÜ Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Duygu Dalgın ve Doç. Dr. Yücel Meral, hayvancılığın en büyük problemlerinden olan buzağı ölümlerini önlemek için 2 yıl üzerinde çalıştıkları "Buzağı-Can Sütü Projesi"nde ilk yerli ağız sütü tozu üretildi, yakında seri üretime geçilecek. Birinci etabı tamamlanan proje ilk olarak TR83 Bölgesi olan Samsun, Çorum, Amasya, Tokat’taki üreticilere sunulacak ağız sütü tozu, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından iki yıl ücretsiz olarak dağıtılacak. Büyük bir bölümü doğumdan hemen sonra gerçekleşen buzağı ölümlerini yerli ağız sütü tozu ile önlemeyi amaçlayan proje ile milyarlarca lira ekonomik kaybın önüne geçilmesi hedefleniyor. Deneme amaçlı üretilen ilk ürünün dünya standartlarının üzerinde bir kaliteye sahip olduğu belirlendi. Buzağılarda denemelere başlanan yerli ağız sütü tozunun, yenidoğan buzağıların bağışıklığını güçlendirdiği tespit edildi. 

Ürünümüz dünya standartlarının üstünde 
Yeni doğan çift tırnaklı hayvanların bağışıklılık sisteminin zayıf olduğunu belirten Doç. Dr. Duygu Dalgın, "Buzağı ölümlerinin en büyük nedeni, doğduklarında bağışıklıklarının az olmasıdır. Yeni doğan buzağılar 5 haftaya kadar kendi bağışıklığını üretemiyor. Dolayısıyla annelerinden aldıkları ağız sütü buzağılar için çok önemli. Fakat buzağının anneden aldığı ağız sütünün kaliteli olması gerekiyor. İlk ve ikinci doğumunu yapan, ithal, hastalık geçirmiş hayvanlarda ağız sütü kalitesiz oluyor. Bu da yavruyu hastalıklara karşı açık hale getiriyor. Sonucunda da buzağı ölümleri artıyor. Bunu önlemek için yurt dışında ağız tozu yapılarak buzağılara veriliyor ve çok iyi sonuçlar alıyorlar. Türkiye’de bu güne kadar böyle bir üretimimiz yoktu. Türkiye’de üretimin olmaması hayvancılığımızın eksiğiydi. Biz OKA toplantısında bu projeyi sunduk. O zaman ki valimiz İbrahim Şahin bu projeyi çok önemsedi. Bu açıdan kendisine şükran duyuyoruz. Daha sonra bu proje OKA’nın desteği, Samsun Büyükşehir Belediyesi yürütücülüğünde yapıldı. Doç. Dr. Yücel Meral, Büyükşehir Belediyemizin görevlileri; Veteriner Hekim Mehmet Yıldız ve Ziraat Mühendisi Çağatay Batman’ın projede çok emeği oldu. İlk deneme üretimlerimizi yaptık. Üniversite olarak sözümüzü yerine getirerek dünya standartlarının üzerinde bir kalitede toz elde ettik. Türkiye’de bunun elde edilemeyeceği düşünülüyordu. Çünkü buna dair bir makine henüz yapılmamıştı. Biz bazı makineleri inove ederek daha kaliteli bir teknoloji geliştirmeyi ekibimizle başardık. Bundan sonra üretim seri hale geçecek. Daha sonra üreticilerimize bu tozu dağıtacağız. Projenin kapsadığı 4 ilde üreticilerimize; ağız sütünün önemini ve sağlıklı buzağı yetiştirmenin stratejilerini anlatacağız. Bu projenin buzağı ölümleri ile birlikte, ağız sütü ve hayvan ithalatını önleyeceğini düşünüyoruz" dedi. 

Yerli bir tesis ve ürün 
AR-GE çalışmalarından sonra tesis yapımına başladıklarını belirten Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde proje görevlisi Veteriner Hekim Mehmet Yıldız, "Ağız sütü ikame tozu için yaptığımız makine Türkiye’de bir ilk oldu. Bu makinenin özelliği düşük sıcaklıkta protein ve immunoglobulinlere zarar vermeden kolostrum sütünü toz haline getirerek raf ömrünü uzatacak şekilde çiftçilerin kullanımına sunmayı amaçladık. Ürettiğimiz kolostrum tozunda dünya standartlarının üzerinde bir kaliteyi yakaladık. Buzağılarda bunu denedik. Denemelerimiz devam ediyor. Bu proje ülke hayvancılığımız için önemli. Kullanım şekli çok kolay. Deneme çalışmalarımızı bitirdikten sonra ham madde temini üzerinde çalışacağız. Makinemiz saatte 50 litre kolostrumu toz haline getirebilecek. Bu çalışmanın ülke geneline yayılacağını düşünüyoruz. Bölgedeki çiftçilere bu toz 2 yıl ücretsiz dağıtılacak. Bu tesis ağız sütünü toz haline getirmek için Türkiye’de ilk kez yapılan bir yer. Amerika ve Avrupa’da bu tesislerden bulunuyor. Biz bunu yerli bir üretimle ilk defa Samsun’da hayata geçirmiş olduk. Buzağılarda yaptığımız denemelerde aktif hale getirdiğimizi gördük. Bağışıklık sistemi güçlü olan bir buzağı diğer hastalıklara karşı da dirençli oluyor. Kan analizlerinde de bunu gördük" diye konuştu.