23 Mart 2020 tarihiyle bütün okullar apar topar uzaktan eğitime başladılar. 19 Haziran 2020 itibariyle uzaktan eğitim dönemi sona eriyor. 61 gündür ülkemizin bütün çocukları uzaktan eğitim yöntemiyle eğitim almaya çalıştılar. Özellikle özel okullar bu süreçte çok etkin bir uzaktan eğitim dönemi yaşadılar. Milli Eğitim Bakanlığı da Eba Tv ve eba.gov.tr üzerinden uzaktan eğitim döneminde çok aktif rol oynadı.

Uzaktan eğitim, uzaktan öğretim, online dersler, online ölçme değerlendirme araçları, canlı ders platformları, senkronize dersler, web-2.0 araçlar, online toplantılar, söyleşiler, seminerler, bu dönemde hayatımıza giren çok önemli kavramlar oldu.

Zoom, Adobe, Skybe, Team, Meet, Discord gibi canlı ders programlarını kullanmayı öğrendik. Sadece dersler için değil, bu uygulamalar günlük hayatımızın bir parçası haline geldi nerdeyse. Görüntülü görüşmeler, çoklu toplantılar artık sıradan olaylar olmaya başladı.

Yine daha önce sadece birkaçtanesinin adını duyduğumuz bazı web-2.0 araçlarını bu süreçte eğitimin merkezine aldık. Artık her öğretmen Kahoot, Quızızz, Socrative, Mentimeter, Storyboard, Edmodo,Classdojo, Canva, Edpuzzle,Padlet, Google Formlar, Croosword Labs, Storybird, Word Wall, Tagul, Worlout, Voscreen, Liveworksheets, Wheel Decide vb. web-2.0 araçlarından birkaçını kullanmayı öğrenmiştir. Bu uygulamalar yüz yüze eğitim döneminde de kullanılmaya devam edecektir diye düşünüyorum. Çünkü öğrenciler çok sevdiler. Öğretmenler için de yeni yöntem olarak keşfedildi.

İlk defa tecrübe ettiğimiz bu uzaktan eğitim dönemi bir hayli ilklerle doludur. İlk defa karşılaştığımız, denediğimiz, uyguladığımız, beğendiğimiz, beğenmediğimiz, zorlandığımız, çaresiz kaldığımız konular, durumlar oldu ki saymakla bitmez.

İlk deneyimler, ilk tecrübeler her zaman farklı gelmiştir insanlara. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz için de bu uzaktan eğitim dönemi öyle olmuştur. İlk günlerde herkesin kafasında bir belirsizlik vardı. Acaba nasıl olacak bu uzaktan eğitim? Dersler nasıl verilecek? Ödev mi versek, canlı ders mi yapsak, zoomdan mı yapsak, adobeden mi yapsak? Uygulamalı dersler canlı olabilir mi? Sınavlar nasıl olacak? Deneme sınavları nasıl yapılacak? Ödevler nasıl kontrol edilecek? Ders linkleri nasıl atılacak? Öğrenci takibi nasıl yapılacak? Öğrencilerle iletişimi nasıl sağlayacağız? Ve daha pek çok soru zihinleri meşgul etti. Bu belirsizlikler birçok kişide ciddi anlamda stres bile yaptı. İlk haftalar öğretmenlerimizden, öğrencilerimizden, velilerimizden en fazla duyduğumuz şikâyet yorgunluk, gerginlik, huzursuzluktu.

İyi bir planlama ve yönetim becerisiyle ilk haftalardaki yaşanan belirsizlikler artık yerini, 'daha iyi nasıl yapabiliriz, verimliliği nasıl artırabiliriz?' gibi sorulara bırakmaya başladı.

Uzaktan eğitim döneminin üçüncü ya da dördüncü haftasından itibaren en verimli dönemi başlamıştır diyebiliriz. Bütün taraflar ilk günlerdeki acemiliklerini attılar, sistemleri kullanmayı öğrendiler, hangi yöntemi ve kaynakları kullanacaklarına karar verdiler. Belirsizlikler ortadan kalktıkça verimlilik de artmaya başladı. Bu süreçRamazan Bayram tatiline kadar devam etti. Bayramdan sonra okulların açılacağı beklentisi vardı. Biraz da o motivasyonla süreçgayet olumlu bir şekilde yürütüldü.

Uzaktan eğitim döneminde üçüncü faz olarak adlandırdığım, bayramdan sonraki dönem ise bana göre en verimsiz dönem oldu. Süreçuzadıkça motivasyon düştü. Çocuklar, veliler, öğretmenler çok yoruldular. Bıkkınlık oluştu. Artık canlı dersler, etkinlikler, online ölçme değerlendirme araçları ilgi çekmemeye başladı. Çocuklar ekran karşısında uzun süre kaldıkları için isteksiz davranmaya başladılar. Havaların ısınması, sokağa çıkma izinleri, seyahat izinleri de üzerine eklenince uzaktan eğitimin büyüsü bozuldu. Başlangıçta yüzde 98, 95 gibi olan canlı derslere katılım oranları hızla düşmeye başladı.

Şahsen biz, kurum olarak üçüncü dönem için bazı değişiklikler yaparak öğrencilerin derslere ilgilerini çekmeye devam etmeye çalıştık. Akademik ağırlıklı süreçyerine daha eğlenceli etkinlikler, öğrencileri aktif kılan dersler tasarlandı. Kısmen de faydası oldu. Ayrıca bütün velilerimizle uzaktan eğitim süreçlerinde sürekli iletişim halinde olarak onlara yardımcı olmaya çalıştık. Bu pandemi sürecinde rehber öğretmenlerimiz de sürece çok olumlu anlamda katkı yaparak psikososyal açıdan destek olmuşlardır.

Uzaktan eğitim dönemi sona ererken geriye dönüp baktığımızda şu çıkarımlarda bulunulabiliriz diye düşünüyorum.

1. Uzaktan eğitim dönemi, herkes için deneyimlerle dolu bir dönem olmuştur.

2. Burada öğrendiğimiz bazı kazanımları yüz yüze eğitim döneminde de kullanmaya devam edebiliriz. Büyük emeklerle öğrendiğimiz ve kullandığımız web-2.0 araçlarını kullanmaya devam edebilir en azından.

3. Uzaktan eğitim dönemi özellikle sorumluluk sahibi, iradesi kuvvetli, zaman planlama becerisi gelişmiş öğrenciler için çok olumlu geçti. Hatta bazı öğrenciler, yüz yüze eğitim döneminden çok daha iyi performans gösterdiler.

4. Kendi kendine öğrenme becerisinden yoksun, sorumluluk duygusu zayıf öğrenciler süreçten tamamen koptular. Aile baskısı da bir yere kadar etki etti. Veliler de pes ettiler. Bu öğrenciler için uzaktan eğitim dönemi tam bir kayıp oldu. Bu boşluk hayatları boyu devam edecek gibi gözüküyor. Umarım yüz yüze telafi eğitimlerinde gerekeni yaparlar.

5. Uzaktan eğitim dönemi eğitimde fırsat eşitliğini daha olumsuz hale getirmiştir. Özel okullar, ilgili aileler, ilgili öğretmenlere sahip öğrenciler çok şanslılardı. Ama milyonlarca öğrenci bu süreçte yeterli eğitimi alamadı. Eba Tv yeterli gelmedi. Çok daha fazlası yapılabilirdi.

6. Uzaktan eğitim süreci bazı öğretmenler için de çok olumlu olurken, bazı öğretmenlere yaramadı. Özellikle teknoloji ile arası iyi olan, yeniliklere açık, öğrenme konusunda istekli öğretmenlere çok olumlu katkıları oldu bu dönemin. Öğretmenliği sadece bilgi aktarmak olan gören ve kendini yenilemeyen öğretmenler için ise kâbus dolu günler oldu. Bir de üzerine korona virüs belası eklenince uzaktan eğitim, uzaktan eziyete dönüştü o öğretmenler için.

7. Çocukların ekran bağımlılığı ciddi şekilde arttı bu günlerde. Yaz tatilinde iyi bir e-diyet tavsiye ederim. En az bir ay ekranlardan uzaklaşmak çok iyi gelecektir. Doğa, spor, ev işleri, tarım, bağ, bahçe işleri ve kitap okuma gibi etkinliklere ağırlık verilebilir.

8. Önümüzdeki yeni normalde yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitim birlikte yürüyecek gibi görünüyor. Milli Eğitim Bakanı da bunu sık sık dile getiriyor. Artık uzaktan eğitim, eğitimin vazgeçilmez bir parçası olacak diyor. Ben de aynı kanaatteyim. İki yöntem iş birliği içinde kullanılabilir. Yüzde 70 yüz yüze, yüzde 30 uzaktan, çevrimiçi olabilir mesela.

9. Bir şey çok çok güzel olsa da süre uzadıkça verimlilik düşüyor. Her şey tadında ve kıvamında bırakılmalıdır diye düşünüyorum. 14 haftalık bir uzaktan eğitim dönemi çok uzun oldu. Bundan sonra tekrar uzaktan eğitim düşünüldüğünde daha kısa aralıklara planlanmalı diye düşünüyorum.

10. Her şeye rağmen olumlu yönleri daha fazla olan, verimli, heyecanlı, bereketli bir uzaktan eğitim dönemini geride bıraktığımızı düşünüyorum. Bu sürece destek olan başta ebeveynlere, öğretmenlere ve öğrencilere teşekkür ediyorum.

11. Korona virüs günlerinin başından bu yana sağlık çalışanlarımızın kahramanlığı ortada. Onların hakkını teslim ediyoruz. Ama bu sürecin bir değer kahramanı daha var öğretmenler. Çocuklar eğitimden geri kalmasınlar diye olağanüstü bir performans sergilediler. Bunun da unutulmaması gerektiği kanaatindeyim.