Bir tanıdığı, Nasreddin Hoca`ya gitmiş Bağdat taki bir dostuna Arapça mektup yazmasını istemiş.

Nasreddin Hoca, Arapça bilmediği belli olmasın diye:

_İstediğin mektubu yazarım. Fakat şu sıralar Bağdat`a gidemem, demiş. Tanıdığı şaşırmış:

__Aman Hoca, demiş. Galiba yanlış anladın. Senin Bağdat`a gitmeni istemedim. Mektup yaz dedim.

Nasreddin Hoca, yazarım ama yazım okunaklı değildir. Mektubu okumak için benim Bağdat`a gitmem gerekir. İyisi mi sen mektubu, yazısı okunaklı birine yazdır!..

Kısaca: Nasreddin hocamız bize diyor ki ey kardeşim, lütfen yapmadığınız şeyi söylemeyin. Ben çok titizim, ben fazla konuşmayı sevmem, ben şunu iyi yaparım bunları demenize gerek yok; Zaten yapıyorsanız yeter hal ile göstermeniz kafi. Kuranı kerimde Allah cc diyor ki. ' Niye yapmadığınız şeyi söylersiniz. Yapmadığınız şeyi yapıyor muş gibi söylemek ne kadar acı, ne kadar kötü. ' Allah`ın sevmediği bir şeyi yapmamanı gerektiğini Nasreddin Hocamız yıllar öncesinden bize söyleyerek, insan olmamız gerektiğini söylüyor.  Yani Mevlana ne demiş YA GÖRÜ NDÜ ĞÜ N GİBİ OL YA DA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜ N! İşte bizde olduğumuz gibi görüneceğiz.

NASREDDİN HOCA VE KUYUYA DÜ ŞEN AY

Havanın güzel olduğu bir gece, Nasreddin Hoca, kuyudan su çekmeye karar vermiş. Elindeki kovası, bahçedeki kuyunun başına gelmiş. Tam kovayı sarkıtacağı sırada, kuyunun içinde Ay`ı görmüş:

..__Eyvah!; Ay kuyuya düşmüş, diye üzülmüş. Sonra da Ay`ı kuyudan nasıl çıkaracağını düşünmüş. Aklına kovası gelmiş. Ay` kova ile çıkarmaya karar vermiş.

Kovayı, ipiyle kuyuya sarkıtmış. Kova, suya değince de, çekmeye başlamış. Su ile ağırlaşan kova bir süre sonra, kuyu duvarına takılmış. Nasrettin Hoca, kovayı ne kadar çekmek istemişse de bir türlü becerememiş.

Kan ter içinde kalmış. Kovanın yukarı gelmemesinin nedenini, Ay`ın ağır olmasına vermiş. Kovayı, yukarı çekmeyi sürdürmüş;

Fakat ipi o kadar şiddetli asılmış ki, ip kopmuş. Nasreddin Hoca da, sırt üstü yere yuvarlanmış.

Nasrettin hoca, gözünü açınca, gökte parıldamakta olan Ay`ı görmüş,

__Oh, çok şükür! Epeyce uğraştım, epeyce yoruldum, ama sonunda Ayı kuyudan çıkarmayı başardım; Bu iş bütün yorgunluğuma değdi; Demiş

Kısaca:  İnsanın içindeki nefis de gökteki ay gibidir. Eğer siz nefsinizi eğitirseniz o size gökteki ay gibi yol gösterir. Ama eğer ki nefsinizi yani egonuzun sesine kulak verir dünyada oyun eğlence olarak geçirirseniz o zaman tıpkı kuyunun içine düşmüş kurtarılmayı bekleyen biri gibi olursunuz. Ne kimseye ışık verirseniz ne de sizi kimse kurtarır.