Bilgi toplumuna geçişteki en büyük etmen teknolojidir. Teknolojinin rekabet unsurları ise enerji, bilgi ve hıza dayanmaktadır. Bilgiyi en beğenilen benzersiz bir biçime dönüştürüp teknoloji aracılığı ile en hızlı sürede beğeniciye sunabilen rekabetçi bir dünyada, enerji açısından dışa bağımlılığı en az olan ülkeler ekonomik olarak gelişmişliklerini yaşamlarına refah olarak aktarabilmektedirler. Alvin Toffler, insanlık tarihini organize tarıma geçiş, sanayileşme ve servis/bilgi ekonomisine geçiş olarak üçkısma ayırmıştır. Toffler`a göre sosyal düzenlerin ortaya çıkmasında bu akımların önemi büyüktür. Organize tarım, köylü sınıfını yaratmıştır. Sanayileşme ile toprak işleme yerini fabrikalara bırakırken geniş ailelerden çekirdek ailelere doğru bir geçişe sebep olmuştur. Aynı zamanda tarım toplumunda yavaş akan hayat, sanayi toplumunda daha senkronize ve hızlı akmaya başlamıştır.

Yurdumuzun farklı kesimlerinde coğrafi yapı, bitki örtüsü, kültürel ve yer altı zenginliklerine bağlı olarak değişkenlik gösteren enerji türlerine uygun enerji sistemleri kurulmaya, işletime alınmaya, enerji üretimi ve kullanımı konusunda yeni girişimlerde bulunulmaya başlanmıştır.

Gelişmiş ülkeler, bu kaynakların kullanımının yaygınlaşması için yapılan Ar&ndash Ge çalışmalarına büyük destekler sağlamaktadırlar. Ü lkemizde ise 'yenilenebilir enerji kullanımı' hak ettiği yeri bulamamış ve topluma yeterli bilgi aktarılamamıştır. Bu da toplumumuzda 'bilinmeyenden kaynaklı kaygı' nedeniyle yenilenebilir enerji sistemlerinin kurulumu, işletimi ve kullanımına yönelik taleplerin istenilen düzeyde olmamasına yol açtığı gibi önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek fırsatların da elimizden kaçmasına neden olacaktır.

Türkiye yenilenebilir enerjiler bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Güneş, biyokütle, biyogaz, rüzgâr ve jeotermal enerji kaynaklarına bu açıdan bakılabilir. Birçok ülke artan enerji talebine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla cevap vermeye çalışmaktadır.

Son yıllarda artan dünya nüfusu, bu nüfusun gıda ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamak için artan tarımsal faaliyetleri ve sanayi üretimi sonucunu getirdi. Ortaya çıkan atık miktarında da artışlar meydana geldi. Atıkların kontrolsüz bir şekilde depolanması, yer altı suyuna sızmaları, hastalık ve patojenlerin ve diğer zararlıların gelişeceği bir ortam oluşturmaları ve sera gazlarının çıkışına neden olmak yoluyla çevreye ve insan sağlığına zarar vermektedir. Bunun yerine önemli sorunlara neden olan bu atıklar, mikroorganizmalar vasıtasıyla kompost ya da biyogaza dönüştürülerek, çöp olmaktan ziyade daha çok ekonomik katma değer oluşturabilecek bir ham madde olarak değerlendirilebilir. Biyogaz temel bileşimi metan gazı ve karbondioksit olup, organik olarak tanımladığımız bütün maddelerin havasız, oksijensiz bir ortamda parçalanması ve bazı gazları açığa çıkarmasıyla oluşmaktadır.

Atıkların bu şekilde değerlendirilmesi, ülkemizdeki mevcut enerji açığının kapatılmasına, arazilere uygulanan gübre ihtiyacında dışarı bağımlılığın azalmasında, yoğun tarımsal faaliyetler sonucunda toprakların azalan verimlilik potansiyelin artırılmasında ve çevre kirliliğinin azaltılmasında katkılar sağlayacaktır. Türkiye`nin biyogaz potansiyeli mevcut doğal gaz kullanımının %88`ine eşdeğerdir. Biyogaz üretimi, hayvansal atığın içerdiği uçucu katı madde miktarı ve toplam katı madde (kuru ağırlık) miktarı ile orantılı olarak değişir.

Türkiye`de yılda 50-65 MTEP (milyon ton eşdeğer petrol) tarımsal atık ve 11,05 MTEP hayvansal atık mevcuttur ancak bu atıkların %10` u enerji üretimi ve katı ve sıvı gübre üretimi için değerlendirilebilmektedir.

Enerji teknolojileri maliyet açısından değerlendirilirken her santral kurulumundan işletimine kadar ele alınmalıdır. Santralleri kurulurken ilk yatırım, işletme, dış tehdit durumunda güvenlik, lisanslama ve kullanım sonrası atık depolama veya bertaraf maliyetleri ve eğer nükleer ise santralin kendisini kapatıp bertaraf etme maliyetlerini de dikkate alarak değerlendirmek gerekmektedir. Her teknolojinin toplumsal maliyet olarak tanımlanan, ürettiği ısı veya elektrik başına doğal çevreye ve insan sağlığına yaptığı tahribatın da hesaplanarak maliyetlere eklenmesi gerekmektedir.

Türkiye geneli bugün Belediyeler Sanayi Tesisleri Kooperatifler eliyle işletilen büyük ölçekli biyogaz tesisi sayısı 61 tane olup ayrıca 27 ilde toplamda 40 adet, bitkisel ve hayvansal üretim konulu Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) projesi inşaatları devam etmektedir, bunlardan 8 inin altyapısı tamamlanmış bulunmakta ve 24 tanesinde ise biyogaz tesisi inşaatı planlanmış durumdadır.

Biyogaz Yerel ve Küresel Faydalar

-Yerel hava kalitesi (daha az kötü koku)

-Daha az haşere

-Yeraltı sularının korunması

-Daha az alevlenme, patlama

-Görüntü kirliliğinin önlenmesi

-Çevresel gelişim ile civarda yaşayan ve/veya çalışanlarının güvenliği

- Elektrik üretimi

Ekonomik Faydalar

-Teknoloji transferi

-Enerji üretimiyle ek gelir

Sosyal Faydaları

-Yeni teknolojiler sayesinde insan kaynaklarını geliştirir.

-İstihdam yaratıcı etki (inşaat ve işletme).

Kullanım alanları

- Isı ve buhar üretimi

- Araçyakıtı

-Elektrik üretimi

-Gaz türbini + jeneratör

-Kojenerasyon

-Mevcut doğalgaza katılarak maliyetlerin düşürülmesi

-Kimyasal maddelerin üretimi sırasında biyogaz kullanımı

Biyogaz üretiminde kullanılabilecek organik atıklar

-Hayvancılık atıkları

-Zirai atıklar

-Orman endüstrisi atıkları

-Deri ve tekstil endüstrisi atıkları

-Kağıt endüstrisi atıkları

-Gıda endüstrisi atıkları (çikolata, maya, süt, içecek üretimi)

-Sebze, meyve, tahıl ve yağ endüstrisi atıkları

-Bahçe atıkları

-Yemek atıkları

-Hayvan gübreleri (büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, tavukçuluk)

-Şeker endüstrisi atıkları

- Evsel katı atıklar

-Atık su arıtma tesisi atıkları

Biyogaz üretiminde kullanılan biyoreaktör modelleri

  -Küçük Kapasiteli Reaktörler

  -Yüzer Çatılı Hindistan Tipi Reaktörler

- Sabit Çatılı Çin Tipi Reaktörler

- Hareketli kubbe Tipi Reaktörler

- Balon tipi Reaktörler

- Büyük Kapasiteli Reaktörler

-Tam karışımlı reaktörler

-Piston Akımlı reaktörler

- Lagun tipi reaktörler

-Centrigas sistemleri