Ebru ve minyatür sanatçısı Koçal, programlarında zihinsel engelliler, down sendromlu çocuklar ve yetim çocuklarla ebru yapmanın kendisi için bir aşk haline geldiğini söyledi. Koçal, her gittiği ülkede zihinsel engelli, down sendromlu çocuklar ve yetim çocuklarla çalışmak istediğini dile getirerek, "Zihinsel engelli, down sendromlu çocuklar ve yetim çocuklarla çalışmak benim için ayrı bir aşk haline geldi. Çünkü onlarla ebru yapmak, ebrunun insan üzerindeki etkisini ve sihrini en güzel şekilde yansıtıyor. Bu eşsiz gönüllerde suya düşen damlalar, onlardaki sevinci şarkıya, kahkahaya ve mutluluk çığlıklarına dönüştürüyor. İşte onların bu mutluluklarını yaşamak benim için dünyalara bedel bir haldir." değerlendirmesinde bulundu. Sanat yoluculuğuna ilk çini sanatıyla başladığını ifade eden Koçal, şunları söyledi: "Çiniyle başlayan yolculuğumun arkasından tezhip, minyatür, ka'tı, hüsn-i hat ve ebru geldi. En büyük şansım, en büyük hocalardan ders alabilmem oldu. Bunu için çok bahtiyarım. Hikmet Barutçugil, Hüseyin Kutlu, Nusret Çolpan, Gülbün Mesara gibi birbirinden değerli üstatlardan feyiz almak benim için büyük onur oldu. Bir sanatı öğrenirken bir diğerinin güzelliğini fark edince her birinin içine dalmaktan kendimi alıkoyamadım ve hepsi birbirini tamamlıyor. Bir çoğunu tek bir eserde toplamayı çok seviyorum ve büyük bir aşkla çalışıyorum. Zamanla şunu fark ettim ve bunu bir söz haline getirdim, 'Her şeyin başı aşktır. Sabırdan sonra yetenek gelir. Yeteneğiniz vardır, sabrınız yoktur bırakırsınız, sabrınız vardır aşkınız yoktur yine bırakırsınız. Onun için aşk illa ki aşk gerekiyor' diyorum. "