17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi, Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Düzce ve Yalova ile civar il ve ilçelerde yıkıma yol açtı. 
Depremin merkez üssü Gölcük'te 5 bin 383 kişi yaşamını yitirdi, 5 bin 252 kişi yaralandı. Depremde ilçedeki binalarda da büyük zarar oluştu. Deprem nedeniyle ilçedeki 2 bin 350 konut ağır hasar, bin 816 bina orta hasar, 2 bin 772 bina az hasar görürken, 2 bin 125 iş yeri ağır hasarlı, bin 314 iş yeri orta hasarlı, bin 95 iş yeri ise az hasarlı duruma geldi, altyapı ve üstyapı ise tamamen tahrip oldu. Bu durum göç alan ilçe konumundaki Gölcük'ü göç veren bir duruma dönüştürdü. Nitekim depremden bir yıl sonra yapılan sayımda nüfus, 80 binden 55 bin 790'a düştü. Depremin üzerinden geçen 20 yılda yapılan ekonomik, sanatsal, kültürel ve sportif çalışmalarla ilçenin nüfusu 163 bin 500'e ulaştı.

"Nüfus trendi artıyor"
Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin sadece Gölcük değil tüm Türkiye için deprem bilinci açısından milat olduğunu belirterek depremin ne anlama geldiğini insanların 17 Ağustos 1999'da öğrendiğini söyledi. Depremden sonra konut ihtiyacı olduğunu hatırlatan Sezer, şöyle devam etti:

"Geçici konutların akabinde Şirinköy, Saraylı ve Değirmendere'de kalıcı konutlar hızlıca yapıldı. Depremde evleri yıkılanlar bu yeni yapılan güvenli kalıcı konutlarına taşındı. Gölcük'te 5 bin 383 hemşehrimiz yaşamını yitirdi, yaklaşık 2 bin bina depremde yıkıldı. Bakıldığı zaman 17 bin vefat içerisindeki 5 bin 383 sayısı, depremde en fazla hasar gören yerin Gölcük olduğunu gösteriyor. Depremde Gölcük nüfusu 80 bin civarındaydı, 2000 yılında yapılan sayımda 55 bin 790'a düştü. O tarihte yaşanan şartların ağırlığı nedeniyle o döneme kadar göç alan Gölcük, ilk defa deprem sonrası ciddi göç verdi." Sezer, aradan geçen sürenin ardından şu an yenilenmiş, modern ve geleceğe umutla bakan bir Gölcük'te yaşadıklarını ifade etti.
O yıllardan sonra ilçede yapılan çalışmaların da etkisiyle Gölcük'ün nüfusunun 163 bin 500'e ulaştığını anlatan Sezer, nüfusun her geçen gün arttığını bildirdi.  Sezer, depremden sonra yeni yapılan binaların sağlam ve güvenli şekilde inşa edildiğini aktararak ilçedeki ağır hasarlı olup da yıkılmayan bina kalmadığını vurguladı. İlçedeki eski sanayi sitesinde kentsel dönüşüm yapıldığını ve Türkiye'ye örnek olabilecek bir site kurulduğunu aktaran Sezer, depremden sonra yapı yasaklı alan ilan edilen Denizevler Mahallesi'nde de kentsel dönüşüm gerçekleştirildiğine işaret etti.
Sezer, Sivri Tepe Konutlarına vatandaşların yakın zamanda taşınacağını belirterek şunları söyledi: "Gölcük bir donanma kenti. İlçemizde Ford Otosan fabrikası var. Türkiye'nin en fazla ihracat yapan fabrikalarından birisi. Yan sanayi anlamındaki firmaların gelmesiyle tersane dışında otomotiv alanında da Gölcük Türkiye'de önemli noktaya geldi. Baktığımız zaman depremi Gölcük'te görebilmek mümkün değil. Gölcük'te deprem bilinci oluşmasını istiyoruz ama günlük hayatta da depremin travmatik etkisini yapacak görsellerin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Yapılması gereken depremin getireceği tedbirlerin yasaya uygun, doğru şekilde alınması. Şu anda sürekli gelişen, sanayi ve üretim anlamında atılım halinde olan, istihdam noktasında her gün bir adım ileri giden, geleceğe umutla bakan bir Gölcük var." Depremden olumsuz etkilenen Gölcük'ün aradan geçen 20 yılda sportif, sanatsal, kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye'de önemli bir konuma geldiğini dile getiren Sezer, şu anda modern bir ilçede yaşadıklarını bildirdi.
"İlçeye bir müze yapacağız"
İlçede 46 dönümlük alana millet bahçesi yapacaklarını belirten Sezer, müzenin içindeki bir galeride depremin gerçekliğini ortaya koyacaklarını aktardı. Sezer, "Miniagölcük" yapmayı planladıklarını anlatarak Servet-i Fünun Dergisi'nin ilk defa Gölcük'te köy postası olarak yayınlandığını ve bu durumu da müzedeki galeride yaşatacaklarını kaydetti. Başkan Sezer, kentsel dönüşüm yapılan eski sanayi sitesinin bulunduğu yere alışveriş merkezi yapmayı planladıklarını sözlerine ekledi. İTTİFAK-AA