Yorgun bir kadının sitemi vardı 'hayat hep bir mücadele' derdi, dolu ve kırgın gözlerle. Bu sözün devamını getirmemi bekleyen bakışları olurdu her seferinde. Ve her defasında tekrar ederdi 'hayat hep bir mücadele' diye;

'Evet' derdim kavgalar bitmez hayatın sonuna kadar. İyiyle kötünün, kötüyle kötünün, iyiyle iyinin birbiriyle kavgası bitmez.

İyi, kötü, güzel, çirkin herkesin dünya da ki biricik hayalidir insanların olmadığı, çok uzak bir yerde çiftliğinin olması. Ve at binip tozutması; Bu hayalini de insanlarla paylaşması. çünkü kendisi çok dertlidir. Yorgundur. Mutlu olmaktır yegane kavgası.

'Evet, evet, bende; Benim de hayalim o!' der bir diğer dertli;

Hani koyunlar, kuzular olsa. Birde tavuk; Hormonsuz domates ve biber de hediyesi;

Dert halkası içinde halkalar oluşturan insanlar;

Mücadelenin ödülü bir sepet yumurta birkaçkilo 'organik' sebze;

Sahtekârca yaşanmış bir hayatın gölgesinde yeşeren organik hayaller;

üzerine kırılmış üçbeş yumurtaya ban ekmeği; Ayakların toprak görsün, gitsin tüm elektriğin. Sen sağlıcakla kal bay ve bayan dertli;

Yerdeki karıncayı ezip, gökte uçan şahin, kartal, doğan ve en yüksekte uçan bilumum ihtişamlı kanatlılarla kendini özdeşlerleştirip kişilik arayan ve bulduğunu sanıp solucan kadar olamayanlarla hep bir mücadelemiz var;

Olacak; Sürecek;

Hayat hep bir mücadele; Yorgun kadının söylediği gibi; Hayat üçperdelik bir sahnedir de Tanju Okan`ın bir şarkısında söylediği gibi; Ve yine dediği gibi sonu hep dramdır. Giden için ne olduğu meçhul olsa da kalan için dramdır. Kimine beş dakikalık kimine ise bir ömürlük dram;

Ve bu dramdan ders alamayan, bahtları karartan solucanlarla hayata merhaba;

ölenle ölemeyenlerin, tatmin olamayan ruhları, siyah bir buluttur gökte süzülen;
Gölgen ve sen varsın hayatta, bazen eğilen bazen bükülen;

Ak ve karalar, gökte süzülenler ve yerde sürünenler, çile deryasında yol almaya çalışan kürek mahkumları;

Hayat böyle gelmiş böyle gitmemeli;