İçinde bulunduğumuz 6-12 Mayıs 2025 tarihleri Vakıf Haftası olarak kutlanıyor. 8 Mayıs Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Vakıf Haftası Kutlama Programına İyilik Sağlık Vakfı’mızı temsilen Mütevelli Heyeti Üyemiz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Özlem Gören’le birlikte katıldık.

Vakıf Haftası Kutlama Programı Cumhurbaşkanımızın himâyelerinde, Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ve Türkiye’nin dört bir tarafından Ankara’ya gelen vakıf kurucu ve yöneticilerinin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Etkinlikten 1

Vakıf Haftası Kutlama Programı kapsamında, Üsküdar Valide-i Cedîd Camii Kuş Evi’nin birebir örneği esas alınarak hazırlanan özel hediye, Kültür ve Turizm Bakanı ile Vakıflar Genel Müdürü tarafından Cumhurbaşkanımıza takdim edildi.

Etkinlikten 2

"Yılın Vakfı" ödülü Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından kuruluşundan bugüne kadar 16 binin üzerinde ihtiyaç sahibi çiftin evliliklerine maddi-manevi destekler sunan Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir’e verildi.

Ayrıca, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Arnavutluk, Kıbrıs, Tokat ve Gaziantep’ten yapılan canlı bağlantılarla restorasyonu tamamlanan dört vakıf eserinin eş zamanlı açılışı gerçekleştirildi.

Etkinlikten 3

Canlı bağlantıların ardından, Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde; Kültür ve Turizm Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı ve Vakıflar Genel Müdürü'nün katılımıyla yapılan kurdele kesimiyle toplam 101 vakıf eseri halkımızın ibadetine ve ziyaretine hayır dualar eşliğinde yeniden açıldı.

İttifak gazetemiz nezdinde Vakıf Haftasının hayırlara, bereketlere, iyiliğe, sağlığa vesile olması temennisiyle bugünkü yazımızda vakıflara/vakıf uygulamalarına ve Sn. Cumhurbaşkanımızın Vakıf Haftası özelindeki âvâzına mufassalan değineceğiz.

Osmanlı vakıf medeniyeti

Osmanlı Cihan Devleti vakıf medeniyetiydi. Hayatın hemen her sahasına nazarla binlerce vakıf kuran ecdadımız vakıf müesseselerinin sorumluluğunun büyük, vebalinin ise ağır olduğunun şuuruyla vakıf hizmetlerine râm oldu. Günümüz Türkiye’sinde de benzer mülahazalarla binlerce vakıf hayır-hasenat hizmetlerini sürdürüyor.

Vakıf Allah rızası için kurulur.

Vakıf mahza Allah rızası için kurulur. Vakfın temelinde insan vardır. Vakıf insana hizmettir. Osmanlı döneminde vakıflar yüzyıllar boyunca bu gayeden uzaklaşmadan hizmet etmiştir.

Vakıflar, toplumsal dayanışma ve sosyal adaletin sağlanmasında tarih boyunca önemli roller üstlenmiş müesseselerdir.

Bu bağlamda Vakıflar,

-İhtiyaç sahiplerine yardım eli uzatarak toplumda gelir dağılımını Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarıyla eşitlemenin gayreti içerisinde bulunmaktadır.

-Okul, kütüphane, medrese gibi kurumları tesis ederek eğitim, öğretim ve irfani hizmetleri Eğitim-Kültür vakıfları eliyle gerçekleştirmektedir.

-Doğumhane, hastane ve şifahane gibi sağlık kurumlarının kuruluşuna öncülük ederek Sağlık Vakıfları tesis etmektedir.

-Cami, Kur’an Kursu ve Türbe gibi yapılarla toplumun manevi ihtiyaçlarını Dini, Milli ve Manevi vakıflar eliyle karşılamaktadır.

-Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Koruma Vakıfları marifetiyle tarihi eserlerin korunması ve yaşatılmasında vakıfların büyük payı vardır.

Şahsî yardım ve desteklere ilave olarak Vakıflar fakirlikle mücadele sahasında sürdürülebilir yardımlarla kalıcı ve kurumsal çözümler üretmektedir.

Sahib’ül-Hayrât ve’l-Hasenât vakıf kurucularımızdan göçmüşlere rahmet niyazıyla Sn. Cumhurbaşkanımızın Vakıf Haftası Kutlamaları etkinliğinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 101’inci Kuruluş Yıldönümü ve 101 Vakıf Eserinin Tecdîden İhyası vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaptığı tarihi konuşmaya başlıklar halinde değineceğiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı

(…)

Sizlerle birlikte ülkemizin ve kültür coğrafyamızın dört bir yanında vakıf mirasımızı tüm ihtişamıyla yaşatan, kendilerini hayra vakfeden tüm vakıf insanlarının, hayırseverlerimizin Vakıf Haftasını tebrik ediyorum.

Vakıflar Haftamızın bu yılki teması, vakıf ve aile olarak belirlendi. Bu tema ekseninde hafta boyunca yapılacak etkinliklerin vakıf camiamız başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Bu önemli haftanın medeniyetimizin iki taşıyıcı sütunu olan vakıf ve aile ekseninde idrak edilmesini fevkalade isabetli bulduğumu burada öncelikle söylemek isterim. Her fırsatta vurguladığımız gibi, millet olarak gerçekten göz kamaştıran bir vakıf geleneğine sahibiz. Hiç şüphesiz bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyoruz. Böyle nadide bir mirası tevarüs etmekten açıkçası iftihar ediyoruz. Köklü vakıf geleneğimizin korunması, zenginleştirilmesi ve geleceğe aktarılması görevini ise 101 yıldır Vakıflar Genel Müdürlüğümüz yapıyor. Tarihimiz, hafızamız, kimliğimiz ve istikbalimiz açısından çok ağır bir sorumluluğu ifa eden Genel Müdürlüğümüzün 101. kuruluş yılını tebrik ediyorum.

Büyük bir vazife şuuruyla ecdat yadigarı eserlerimize sahip çıkan Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün tüm çalışanlarına selamlarımı, sevgilerimi iletiyor, her birine görevlerinde Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

(…)

Bu anlamlı yıl dönümünü açılışını yaptığımız eserlerle çok daha anlamlı hale getiriyoruz. Türkiye'de ve yurt dışında son bir yıl içinde restorasyonu tamamlanan 101 vakıf eserimizin toplu açılışını bugün gerçekleştiriyoruz. Tokat'taki Gök Medresemizin, Gaziantep'teki Kurtuluş Camiimizin, Lefkoşa'daki Selimiye Camiimizin ve Arnavutluk'taki İşkodra Camiimizin açılış törenlerini birazdan inşallah canlı bağlantılarla hep birlikte icra edeceğiz. Bu güzide eserlerin ihyasında katkısı olan tüm kurumlarımıza, yüklenici firmalarımıza, işçisinden mimar ve mühendisine, her bir kardeşime kalpten teşekkürlerimi iletiyorum.

Titiz bir restorasyon sürecinin ardından hizmete alınan bu eserler ülkemiz, milletimiz ve gönül coğrafyamızdaki dostlarımız için hayırlı, uğurlu olsun. Rabbim bizlere ecdat yadigârı eserlere sahip çıkmayı, onları gelecek kuşaklara en güzel şekilde teslim etmeyi nasip eylesin. İstisnasız her biri yüksek bir estetik anlayışının ürünü olan bu yapıların mimarlarını, banilerini, hamilerini, taş üstüne taş koyan tüm büyüklerimizi burada rahmetle, minnetle yâd ediyorum.

Şu hususu altını çizerek ifade etmek istiyorum: Kimliğimizle, kültürümüzle, milli ve manevi değerlerimizle asırlardır nakış-nakış işlediğimiz medeniyet kumaşı başka hiçbir millete nasip olmayacak derecede güzeldir, derindir, seçkindir. Bu kumaşın gergefi Balkanlar’dan Türkistan'a, Afrika'dan Güney Asya'ya, Anadolu'dan Hicaz'a, medeniyet coğrafyamızın her bir karışını ihata eder. Camilerimiz, medreselerimiz, imaretlerimiz, dar-ü şifalarımız, hanlarımız, kervansaraylarımız, su kemerlerimiz ve daha nice eser ecdadın tarihe düştüğü eşsiz bir not hükmündedir. Saraybosna'daki Gazi Yüsrev Bey Medresesi'ni Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nden, Beyrut'taki Hamidiye Çeşmesi'ni Macaristan'ın Pecs şehrindeki İdris Baba Çeşmesi'nden, Bosna'daki Mostar Köprüsü'nü Cezayir'deki Babül Kantara Köprüsü'nden, Prizren'deki Sinanpaşa Camii'ni Selimiye Camii'nden, Süleymaniye Camii'nden ayrı düşünemeyiz. Bu yapıların tamamı müşterek bir ruh ışıltısının, yüksek bir kültür ve mimari tasavvurun yansımalarıdır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2

Recep Tayyip Erdoğan: Vakıf medeniyetine sahibiz.

Tüm vasıflarımızla aynı zamanda bir vakıf medeniyetiyiz. Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir ayeti kerimesini kendimize rehber edinerek, iyilikte, güzellikte, hayır işlerinde yepyeni ufuklar açmış bir milletiz. Yaşantımıza yön veren temel düsturu ise şu hadisi şerifleriyle Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm tayin ve takdir etmiştir. Önderimiz, Sultanımız hayatımızın her aşamasına örnek yaşantısıyla istikamet çizen Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: İnsan ölünce şu üç dışında amellerinin sevabı kesilir. Sadaka-i cariye, istifade edilen ilim, arkasından dua edilen hayırlı evlat.

Evet, vakıf bizim için sadaka-i cariyedir. Allah’ın rızasını kazanmak, ebedi saadete ram olmak, topluma ve insanlığa faydalı işler yapmak için taşıdığımız altın bir anahtardır. Dayanışma ruhumuzun, yardımlaşma bilincimizin, birlik ve beraberlik şuurumuzun toplumsal hayattaki en parlak sembolüdür. Göç yolundaki kuşların bile ihmal edilmediği kuşatıcı bir iyilik düşüncesinin dikkatle, rikkatle hayata tatbik edilmesidir. Hülasa vakıf medeniyet mefkûremizin, hayata ve ahirete bakışımızın bu dünyadaki izdüşümüdür. Şu inceliğe özellikle dikkatlerinizi çekmek arzusundayım: Kışın abdest alanlara sıcak su temin eden, sıcak günlerde sokak sokak gezip sebillere kar koyan, nehir kenarlarına söğüt diken, güvercin hane yaptıran, leylekleri koruyan vakıflar taşıdığımız o zarif ruhun, merhametin, sevginin, şefkatin, diğerkâmlık bilincinin birer nişanesidir.

Merhum Evliya Çelebi, 17. asırda Osmanlı’daki vakıf zenginliğini, “Ben 50 yılda 18 padişahlık ve krallığa seyahat ettim, hiçbir yerde bu kadar hayrat görmedim” sözleriyle ifade etmiştir. Bu müstesna kültür hamdolsun bugün de güçlü bir şekilde devam ediyor. Sağlık, sosyal hizmetler, sosyal yardım, eğitim, araştırma, kültür, sanat, spor, kalkınma, hukuk, insan hakları ve çevre gibi alanlarda 70 bine yakın vakıf hâlihazırda faaliyet gösteriyor. Böylesine köklü ve güçlü bir mirası devralan Vakıflar Genel Müdürlüğümüz de yurt içindeki ve yurt dışındaki çalışmalarını büyük bir dikkatle 101 yıldır Allah’a hamdolsun başarıyla sürdürüyor. Vakfedenlerin iradesi doğrultusunda günümüz şartlarına uygun olarak vakıflarımızı yaşatıyor, güçlendiriyor, kültür mirasımızın gelecek kuşaklara ulaştırılması için canla başla gayret sarf ediyor. Namazgahlardan sıbyan mekteplerine, tabhanelerden kuş evlerine her türlü vakıf eserine gözü gibi bakıyor, onarıyor, ihya ediyor.

(…)

Vakıf kültürümüzü ayakta tutan kurum ve kuruluşlarımıza, iyilik, yardım ve dayanışmada sınır tanımayan vakıf insanlarımıza ömürlerini hayır hasenata adamış hayırseverlerimizin tamamına şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

(…)

Şu (Nebevî) hakikate her vesileyle şahit oluyoruz: “Hayrun nâs(i) men yenfeun nâs(i)/Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olandır.” Bu emre teslim olmuş nice kuruluşumuz, nice derneğimiz, nice vatandaşımız çoğu zaman reklam yapmadan birbirinden kıymetli hizmetlere imza atıyor. Sağ elin verdiğini sol ele duyurmama şuuruyla hareket eden nice hayırseverimiz Hakk’ın verdiğini halk için harcamaya devam ediyor. Yetimin başını okşayan, garibin elinden tutan, mazlumlara kucak açan, bir mahzun gönle dokunmak, bir yaraya merhem olmak, bir ihtiyaç sahibine yardım etmek için karşılığını sadece Allah’tan umarak çalışan, çabalayan tüm kardeşlerimizle iftihar ediyoruz. Etrafımızda yaşanan bütün zulümlere, kötülüklere, insanı insanlığından utandıran vahşet görüntülerine rağmen dünya hala ayaktaysa bunun sebebi işte bu güzel insanlar ve kuruluşlardır. 23 yıldır olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarımızla vakıflarımızın, derneklerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın yanında olmaya devam edeceğimizi burada özellikle ifade ediyorum. Rabbim bizleri bu dünyada iz bırakanlardan, daima hayırdua ile anılacak olanlardan eylesin diyorum.”

İbrahim Ethem Gören/09.05.2025 Yazı No: 668