Bu toprakların vakıf geleneğinin öncü müesseselerinden İlim Yayma Vakfı (İYV) 50’inci kuruluş yıl dönümünü, içinden ilim, irfan ve vefâ geçen bir dizi etkinlikle kutluyor. 

`src=

Neler yapmamışlar ki o kıt imkânlarla… En güçlü tarafları inançları imiş. Sanki gelecek nesillere mesaj olsun diye vakfın merkezini Vefâ’ya kurmuşlar. Yolu oradan geçen öğrenciye Vefâ’nın sokakları, yurdun duvarları hep vefâlı olmasını fısıldamış. Tabi ilk önce Yaradan’a verdiği ahdine vefâ, sonra ise verdiği tüm sözlere vefâ. 

Binlerce kişinin benzer hikâyeleri vardır.

1994 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandığım zaman kayıt yaptırmak için İstanbul’a gelmiştim. Oteller o kadar pahalı idi ki otelde kalacak paramız yoktu. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile İlim Yayma Vakfı’na başvurdum ve yurda kabul edildim. O kadar mutlu olmuş, o kadar rahatlamıştım ki anlatamam. Orası sıcacık anne kucağı baba ocağı gibiydi.  Benim gibi belki de onlarca, yüzlerce, binlerce kişinin benzer hikâyeleri vardır.

Kurulduğu yıllarda Anadolu’dan İstanbul’a gelen öğrencilerin yeme, içme ve barınma gibi hizmetlerini karşılayan vakfımız, ilerleyen yıllarda öğrencilerin akademik gelişmelerine katkı sunmak amacı ile yüksek lisans ve doktora misafirhanesi kurmuş ve akademik araştırma bursları ve yurtdışı destekleri ile akademik çalışmaları desteklemiştir. Yine, İmam Hatip Okullarının yapılmasında ve öğrencilerin yurt ihtiyaçlarının giderilmesinde Vakfımız 50 yıl boyunca hizmet etmiştir.

Sabahattin Zaim Üniversitesi

Vakfımızın mühim eğitim kurumlarından, 50’den fazla ülkeden gelen öğrencilerin eğitim gördüğü 11 bine yakın öğrencisi ile Sabahattin Zaim Üniversitesi, akademik hayata katkı sunmaya devam ediyor.

Yine kurulduğu günden bu yana devam eden yurt hizmetlerimiz bugün de artarak devam ediyor.

İlim Yayma Ödülleri

İlmin ve ilim insanının desteklenmesini teşvik ve takdir eden bir diğer önemli çalışmamız ise 2019 yılında Vakfımızın ilk defa icra ettiği İllim Yayma Ödülleri oldu. Türkiye’deki ilmi çalışmaları teşvik etmek amacıyla, evrensel nitelikteki bilimsel çalışmaları gerçekleştirenlerin onurlandırıldığı İlim Yayma Ödülleri; “Büyük Ödül”, “Sosyal Bilimler”, “Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri” olmak üzere üçkategoride, İki yılda bir düzenlenmeye devam ediyor. Giderek büyük bir ilgiye mazhar olan İlim Yayma Ödülleri, İlim Yayma Vakfı’nın bu toplumda hakiki bir ihtiyaca karşılık gelen projeler geliştirdiğini gösterdiği gibi, Vakfın toplumda kazandığı güvenin de göstergesi... Bu yıl ve sonrası için İlim Yayma Ödülleri’nin uluslararası nitelikte yer alması için gerekli adımları atıyoruz.

50. Yıl Faaliyet Planı

İlim Yayma Vakfı’nın 50. yılı kapsamında, 50 yılı tamamlamanın şükrünü ifa ederek geçmişi anlayıp anlatmak ve aynı zamanda önümüzdeki 50 yıl için bir perspektif çizmek adına çeşitli faaliyetler planladık. “İlim rütbesi rütbelerin en yücesidir” nebevi buyruğunun izini sürdüğümüz yolculuğumuzda 50. yıl itibarıyla yapılması planlanan çalışmalarla kendimize bir ayna tutmayı hedefledik.

50. yıl faaliyetlerimiz kapsamında kalıcı bir hayır kapısı sunacak projelerimizin de yer aldığını heyecanla zikretmek isteriz. 

50 Vakıf İnsan

İlim Yayma Vakfı’mızın kuruluşundan bugüne kadar vakfımızda emekleri geçen kurucularımızdan 50 vakıf insan ile ilgili olarak hazırladığımız kitabımızı bastırdık. Bu güzel insanları sizlerle de buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz.

Kütüphane

Vakıf genel merkez binamızın yanında bulunan boş araziye 50. Yılımızın anısına bir kütüphane yapılacak inşallah. Bu kütüphane yurt öğrencilerimize hizmet verdiği gibi dışarıdan gelen öğrenci ve araştırmacılara da hizmet verecek. 

Deprem

Deprem nedeni ile vakfımız faaliyetleri için ayırdığı bütçesinin bir bölümünü deprem bölgesine ayırmış bu çerçevede deprem bölgesinde bulunan 50 okula 50 kütüphane yaptırmayı planlamıştır. Yine Ramazan ayı boyunca deprem bölgesinde her gün bin kişiye iftar ve sahur verilmektedir.

Süleymaniye İbn’ül-Emin İZÜ Kız Öğrenci Yurdu

 Ayrıca, Süleymaniye’de Fetva İşhanı Yurt Projesi başlatıldı. 51 yıldan bu yana Anadolu’dan İstanbul’a lisans eğitimi almaya gelen nitelikli öğrencilere ikinci bir yuva olan İbnü’l-Emin Mahmut Kemal İnal lisans yurdumuzun yeniden inşası kararlaştırıldı. Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden neş’et eden yoğun talebe binaen yeni bir kız yurdu da yapılacak, böylece öğrencilerimize sunulan imkânlar daha da genişletilmiş olacak.

50. yıl etkinlikleri kapsamında gerçekleşecek “kültürel, akademik ve vizyoner” nitelikteki onlarca projenin toplumumuz, gençlerimiz ve ilim yolcularımız için hayırlara vesile olacağına yürekten inanıyoruz. Zira hâlis niyetlerle başlanan ve doğrulukla yönetilen işlerin hayırla sonuçlandığını 50 yılımıza dönüp baktığımızda yakînen görebilmekteyiz. 

50 yıldır atılan bütün tohumlar meyveye durmuştur. Yetiştirilen bütün öğrenciler ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında insanlığın refahı için canla başla çalışmalarına devam etmektedir.

Nurettin Alan: Onlar verdikleri sözde durdular.

Şunun farkındayız. Onlar (İYV kurucuları) verdikleri sözde durdular. Bu vakfı kurup yaşatmak için ömür boyu var güçleri ile çalıştılar. Ve yüce Yaradan’la buluştular. Şimdi sıra bizde. Ahde vefâgösterme sırası. Sözümüzde durma sırası. Vakıf medeniyeti inşasında bir tuğla olma sırası.”

İlim Yayma Vakfı 50 Yılda 50 Vakıf İnsan

Nurettin Alan’ın konuşmasını dinlerken genel kurul davetlisi haziruna takdim edilen İlim Yayma Vakfı 50 Yılda 50 Vakıf İnsan serlevhalı muhalled eser, İYV’nin temellerindeki ihlâs ve samimiyete işaret ediyor.

İlim Yayma Vakfı’nın 52’inci Genel Kurul Toplantısının onur konuğu, kendisi de orta ve yükseköğrenim döneminde İYV’nin öğrenci yurtlarında ve evlerinde kalan, vakfın çorbasını içen, çayını yudumlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. 

Nurettin Alan’ın konuşmasını müteakiben sahneye davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan AKM’nin büyük salonunu dolduran vakıf insanlarına hitabında “Hem asrın felâketiyle mücadele ediyor hem de asrın projelerini tek tek gerçeğe dönüştürüyoruz” dedi.

`src=

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan-ı Şerif ayının müşfik ikliminin İslam dünyasına ve insanlığa huzur ve esenlik getirmesi temennisinde bulunarak, bu sene milletçe 11 ayın sultanı Ramazan’a ulaşmanın sevincini, diğer tarafta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem felaketinde 50 bini aşkın insanın yaşamını yitirmesinin hüznünü yaşadıklarını sözlerine ekledi.

Âfet bölgesindeki kayıplarımızın acısını derinden hissediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ilde 14 milyon vatandaşın hayatını altüst eden depremlerin sadece afetzedelerin değil, 85 milyonun yüreğine kor ateş gibi düştüğünü vurgulayarak, 'Nasıl bedenin bir uzvu hastalanınca diğerleri huzursuzlanırsa deprem bölgesindeki kayıplarımızın acısını da hepimiz derinden hissediyoruz. İşte bu sıkıntılı günlerde Ramazan-ı Şerif’in gönüllerimizi yumuşatan, bize kardeşliğimizi hatırlatan iklimine daha çok ihtiyaçduyuyoruz`ifadesini kullandı. “Hem deprem konutlarının temelini attık hem de iftarımızı âfetzede kardeşlerimizle birlikte açtık. Pek çok zorluğa rağmen Maraşlı ve Hataylı vatandaşlarımızın hayata yeniden tutunma azmine bizzat şahit olduk. Temelini attığımız konut projelerinin yeşeren umutları daha da güçlendireceğine inanıyorum. 

Başkan Erdoğan: Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz anlayış bekliyor.

Deprem bölgesinde yaşayan kardeşlerimiz özellikle bu Ramazan-ı Şerif’te bizden daha fazla anlayış göstermemizi bekliyor. Hepimizin depremzedelerimizin yanında olması, bu zor günlerinde onları yalnız bırakmaması gerekiyor. İlim Yayma Vakfı’mızın deprem anından itibaren sergilediği dayanışmayı Ramazan ayında artırarak devam ettirdiğini görüyorum. Temel ihtiyaçmaddelerinin temininden konteyner kurulumuna, iftar ve sahur sofralarından öğrencilerimize yönelik barınma ve burs imkânlarına kadar geniş bir yelpazede yaptığınız çalışmaları takdirle karşılıyorum. Vakfımızın tüm gönüldaşlarına samimi gayretleri, fedakârlıkları, milletimize örnek olan hizmetleri dolayısıyla tebriklerimi iletiyorum.'

Konuşmasında paylaşmanın bereketine ve dayanışmanın gücüne inanan bir milletin, bir ümmetin mensupları oldukları dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Bizler komşusu açken tok yatmayı zül sayan bir medeniyetin müntesipleriyiz. Bizler Ramazan ayı geldiğinde çokça infak yapan, ümmetine de infakını arttırmayı tavsiye eden bir Peygamberin (sav) ümmetiyiz. Bizi biz yapan bu kadim değerler sınırlarımız içinde ve dışında hamdolsun milletimiz tarafından hâlen çok güçlü bir şekilde yaşatılıyor. Ekonomik durumu ne olursa olsun Anadolu insanı elindekini ve avucundakini ihtiyaçsahipleriyle paylaşmayı sürdürüyor.'

İnsanların oruçla, Kur'an'la, iftar ve sahur sofralarıyla bu mübarek ayı ihya ve idrak ederken deprem bölgesindeki kardeşlerini de asla unutmadığını söyledikten sonra depremin vurduğu şehirlere her gidişlerinde gönüllü kuruluşların gözleri yaşartan faaliyetlerine bizzat şahitlik ettiğinden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, arama-kurtarmadan gıda ve erzak teminine, barınma ihtiyaçlarının karşılanmasından depremzedelere maddi, manevi destek verilmesine kadar her alanda, vakıfların aktif bir şekilde sahada koşturduklarını dile getirdi.

`src=

“Hedefe varmayan mızrak utansın”

Recep Tayyip Erdoğan malum olduğu üzere konuşmalarını şiirlerle tahkim eden bir lider. Başkan Erdoğan, AKM’deki konuşmasında Üstad Necip fazıl Kısakürek’ten rahmet niyazıyla alıntılar yaptı. 

'Şairler Sultanı, büyük dava ve aksiyon adamı, üstat`olarak andığı Necip Fazıl Kısakürek'in

'Tohum saç, bitmezse toprak utansın
Hedefe varmayan mızrak utansın
Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın

Eski çınar şimdi Noel ağacı
Dallarda iğreti yaprak utansın
Ustada kalırsa bu öksüz yapı
Onu sürdürmeyen çırak utansın.`mısralarını dillendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Üstadın bu muhteşem dizelerinden ilhamla biz de mazlumları asla yalnız bırakmayacak, yetimin, öksüzün başını okşayacak, gariplerin, yolda kalmışların elinden tutacak, ihtiyaçsahiplerinin yardımına koşacak, soframıza bir tabak da yoksullar için koyacak, depremzedelerimizin derdine ortak olacak, Hakkın ve halkın rızası uğrunda aşkla çalışmaya devam edeceğiz`diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarım asırlık bir çınar olarak kendi alanında güçlü bir geleneği temsil eden İlim Yayma Vakfı'nın davalarının bayraktarları arasında yer aldığını söyledi.

Vakfın, kuruluşundan bugüne geçen 50 sene boyunca ülkeye ve millete hayırlı nesiller yetiştirmenin cehdiyle çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: 'Ben, İlim Yayma'nın şu anda ebediyete irtihal etmiş büyüklerimize, zira o camiadan yetişmiş bir kardeşiniz, bir evladınız olarak ne desek boş. Üzerimizde çok büyük emekleri oldu. Biz de İlim Yayma'nın önce Vefa'daki ahşap binasından daha sonra Çarşamba'ya daha sonra Darülaceze'ye, buralardan geçerek elhamdülillah bu camianın, bu cemiyetin içinde o taslar ve o tasların içindeki çayları yudumlayarak yetiştik ve bugünlere geldik.'

Erdoğan: İnanç, iman öyle bir cevher ki tekeden bile süt çıkartır süt!

Konuşmasında Ayasofya'yı, Büyük Çamlıca Camii’ni ve Taksim Camii'ni İstanbul'un sembol makamlarından, mekânlarından biri hâline getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Hatta birisi de ne dedi, 'Çamlıca'yı dolduramazlar.' Ne oldu? Tıklım tıklım doldu. Bunlar bir şeyi ifade ediyor, inanç, iman öyle bir cevher ki tekeden bile süt çıkartır süt`dedi.

`src=

Ayasofya açılacak!..

“Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem; fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler.

Ayasofya açılacak… Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş kan revan içinde masumlar gibi, ağlaya ağlaya, üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak!.. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik etmiş sanılan kötülerle, kötülük etmiş sanılan iyilerin gizli dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek…

Ayasofya aziz bir kitap gibi açılacak…

Ayasofya açılacak!.. Bütün değer ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını, her iş ve her şey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici aziz bir kitap gibi açılacak…

Ayasofya mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbine eş açılacak…

Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin kapısını mühürlediği Ayasofya, yine onların aynı şekilde mühürlemeye yeltenip de hiçbir şey yapamadığı, günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaşacağı günü dehşetle beklediği mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbine eş açılacak… Ayasofya’yı, artık önüne geçilmez bir sel, bu sel açacak…

Bekleyin gençler!.. Biraz daha rahmet yağsın… Her yağmurun arkasında bir sel vardır…

Hepimiz şöyle diyelim, “O selin üstünde bir saman çöpü olsam daha ne isterim”. Gençler, kayaları biçecek, ormanları tıraş edecek ve betonarmeleri söküp götürecek olan bu sel yakındır. Allah, mukaddes zâtının ve resulünün dostlarıyla beraberdir…”

Ayasofya’yı İlim Yayma ruhu açtı.

Evet, resmen zincirleri kırıldı ve dahi Ayasofya açıldı. Ayasofya’yı ilim yayma ruhu açtı. 

`src=

Not-2: Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından İlim Yayma Vakfı’nın Kurucular Kurulu üyelerinin oğullarına ve torunlarına Nesilden Nesile Hizmet Ödülü takdim etti. Ödüllerden birini de az önce bahsi geçen İYC’nin kurucularından Hacı Nazif Çelebi’nin torunu Mustafa Nazif Çelebi’ye takdim edildi. 

İttifak Gazetesi camiası nezdinde İYC ve İYV ailesinden göçenlere rahmet niyaz ediyoruz. Cümlesinin ervâhına Fatihalar okuyalım.

İbrahim Ethem Gören-Yazı No: 487