MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli, partisinin Gölbaşı Seçim İletişim Merkezi'ni ziyaretinde vatandaşlara hitap etti. Yarın yapılacak mahalli idareler seçimlerinin millete ve bütün siyasi partilere hayırlı uğurlu olması temennisinde bulunan Bahçeli, yapılacak seçimlerin daha önceki mahalli idareler seçimlerinden farklı bir anlam ve öneme sahip olduğunu söyledi. Gençler ve kadınlar başta olmak üzere tüm seçmenlerden sandığa gitmelerini isteyen Bahçeli, şunları kaydetti: "Çünkü bu seçimlerde milletimizin geleceği için hayırlı ve büyük bir adım atmış olacaksınız. Onun için birinci görevimiz sandığa gitmek olmalı, ikinci görevimiz ise bu seçimlere katılan siyasi partiler ve o partiler arasında oluşmuş olan ittifakları da göz önünde aldığımız takdirde arzumuz ve dileğimiz odur ki sandığa giden her vatandaşımız Cumhur İttifakı'nın anlamını bilerek tercihini Cumhur İttifakı'ndan yana yapması gerekir." Cumhur İttifakı'nın iyi anlaşılması için nasıl doğduğuna, nasıl geliştiğine ve neye hizmet ettiğine bakılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Bunu anladığımız takdirde değişik kara propagandaların tesiri altında kalmaksızın kendi aklımız ve vicdanımızla yorumladığımız takdirde inanıyorum ki bu büyük millete çok büyük hizmet sunmuş olacaksınız." diye konuştu. Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz tahribat ve felaketi sonrası kurulan bir ittifak olduğunu anımsatarak, ittifaklarının daha sonraki süreçte ülkenin yönetimine şekil verebilecek bir anlayışın gelişmesine de vesile olduğunu dile getirdi. Cumhur İttifakı'nın ana gayesi iktidarın kalıcı olması isteği Yarın yapılacak mahalli idareler seçimlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi açısında önemli olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları söyledi: "Bu sistemin devamı ülkemiz açısında faydalıdır, bu sistemin devamı ülkemiz açısında mecburidir. Çünkü etrafımız ateşle doludur. Ülkemizde ise iki terör kaynağı, Türkiye'yi sosyal yönden huzursuz kılıyor, istikrarı bozuyor ve kardeş kavgasına sebebiyet verebilecek tahrikler, provokasyonlar içerisine giriyor. Bunu aşabilmek için güçlü bir iktidarın olması lazım, hızlı karar verebilecek bir iradenin ortaya çıkması lazım. İşte bugünkü Cumhur İttifakı'nın ana gayesi böyle bir iktidarın kalıcı, istikrar sağlayıcı olması isteğidir." Bahçeli, Türkiye'nin kritik aşamadan geçtiği, dünyada ve bölgede birçok önemli olay yaşandığı bu dönemde yapılan bazı açıklamaları da anımsatarak, şöyle konuştu: "Bir şahsiyet çıkıyor, '31 Mart seçimleri parlamenter sistemin Cumhurbaşkanlığı sisteminden intikamı olacaktır' diyor. Neyin intikamı olacak, niçin intikam meselesinden bahsediyorsunuz? Bir sistem değişikliği bir intikama gerekçe olabilir mi? Bir sistem değişikliği 'Türkiye'de intikam alacağım' diyerek kardeşi kardeşe kırdıracak bir hareket olabilir mi? Bunları iyi anlamak lazım. İttifakların ruhuna iyi bakmak lazım. Arkasında önünde kim varsa bunları iyi görmek lazım. Kararımızı da ona göre vermek lazım. Partilere her zaman bir mensubiyet duyabilirsiniz ama öyle zamanlar olur ki partilerin üstünde düşünmek, öncelikle beka ve memleketi düşünmek mecburiyetindesiniz. İşte bugünkü Cumhur İttifakı'nın ana gayesi budur ve bu yönünle de çalışmalar çok hızlı bir şekilde devam etmektedir." Üç tane oy fazla alacağım diyerek Mehmetçiği yok farz edemezsiniz Cumhur İttifakı'nın 31 Mart gecesi elde edeceği hayırlı bir sonuçla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ikinci kez gücü vereceğini dile getiren Bahçeli, "İşte öyle bir güç Türkiye'yi kendi iç meselelerini çözmüş, sosyal ve ekonomik meselelerini aşmış, bölgesinde güçlü, küresel yapı içerisinde sözü dinlenir bir ülke konumuna gelmek suretiyle dünyada ülkeler arasındaki istikrarı sağlayabilecek bir önderliği, öncülüğü yapabilecek bir duruma gelmiş olacaktır. Bu sebepten dolayı bu seçimler ihmal edilmemelidir. Bu seçimlerde kimin ne yapmak istediğini de iyi anlamak lazımdır." diye konuştu. Bahçeli, terörle mücadelede keskin adımlar atılarak terörün 41 yıllık silahlı ve silahsız propaganda döneminin aşıldığını ve Türkiye'nin bugün çok önemli bir noktaya geldiğini ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti: "Huzur yaklaşıyor, terörün sonu görülüyor ve kökü kazınıyor. Böyle bir ortamda dağda yok ettiklerinizi belediyelerde göreve getiremezsiniz. 'Üç tane belediye kazanacağım, üç tane oy fazla alacağım' diyerek Mehmetçiği yok farz edemezsiniz. Onun mücadelesini görmemezlikten gelemezsiniz. Binlerce şehidimizi unutamazsınız. Bu sebepten dolayı aradaki sızmaları şöyle böyle demokrasi kavramları arasında iyi görerek hareket etmek durumundayız. Terörle mücadelede dağa çıkamayanlar, kalkmışlar PKK'nın şemsiyesi altında mahalli idarelerde iktidar olmaya çalışıyorlar. Buna mani olmak lazımdır."