Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993'te teröristlerce katledilen 33 sivil, katliamın 26'ncı yılında törenle anıldı. Başbağlar köyü meydanındaki Kültür Evi önünde gerçekleştirilen anma törenine, gencinden yaşlısına çok sayıda vatandaş ellerinde Türk bayraklarıyla katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından şehitler için dualar edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu siyasilerin ve bürokratların gönderdiği taziye mesajlarının okunduğu törende Erzincan Valisi Ali Arslantaş konuşma yaptı. Aziz milletimiz yaşanan büyük acılara rağmen bu oyunlara gelmedi Arslantaş, 1993 yılının 5 Temmuz'unda meydana gelen hain terör eylemi sonrasında hayatını kaybeden 33 vatan evladını anmak, şehitleri yad etmek için bir araya gelindiğini söyledi. Anadolu topraklarında şanlı Türk tarihi boyunca dini, dili, mezhebine bakılmadan tüm mazlumlara kucak açılarak güven ve huzur içerisinde yaşandığını belirten Arslantaş, "Buna rağmen ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, milletimizin sarsılmaz birlik ve beraberliğine göz diken hain odaklar Madımak’ta da Başbağlar’da da kardeşlik hukukumuzu bozmaya yeltendi. Aziz milletimiz yaşanan büyük acılara rağmen bu oyunlara gelmedi. Birlik ve beraberliğimize yapılan tüm saldırılara hamdolsun göğüs germeyi bildi" dedi. Dik durduk ve dik duracağız Vali Arslantaş, konuşması sırasında Başbağlar şehitlerinin eşlerinden Hatice Özdemir ve Hafize Türkücü'yü de kürsüye davet etti. Katılımcılara kendilerini 26 yıldır yalnız bırakmadıkları için teşekkür eden Hatice Özdemir, "26 senedir yurdumuzu bölmek isteyenlerin karşısında dik durduk ve dik duracağız. Onların gücü bizi bölmeye yetmeyecek. İnancımızla, bayrağımızla uğraşacaklar ama hiç bir zaman bölemeyecekler. 33 şehit verdik ama maşallah yerlerine 330 tane torunları oldu" şeklinde konuştu. Başbağlar milletimizin ortak acısı ve ortak yasının adıdır CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da "Canınız canımızdır, acınız acımızdır. Başbağlar dillerin tutulduğu, gözlerin yaşardığı, kelimelerin boğazımıza düğümlendiği yerdir. Milletimizin ortak acısı, ortak yasının adıdır." dedi. Ağbaba, "Sivas'ın yürek yangını Başbağlar'ın ise kurşun yarası" olduğunu ifade ederek, "Başbağlar 26 yıldır adalet arıyor, 'Çalmadığımız kapı, gitmediğimiz makam kalmadı ama bugüne kadar bir sonuç alamadık' diyorlar. 1998'de Başbağlar katliamı soruşturması takipsizlikle kapandı, köy sakinleri adalet arayışlarına devam ettiler. TBMM İnsan Hakları Komisyonunda yaşadıklarını anlattılar ancak bir türlü istedikleri sonuca ulaşamadılar. 26 yıldır ağlayan gözlerinize, kanayan yüreğinize tüm Türkiye tanıklık etti ama katliam bir türlü aydınlatılamadı. Bu noktada biz siyasetçilerin Başbağlar'a karşı borcumuz var. Başbağlar Katliamı'nın arkasındaki gerçek güçlerin ve katillerin yakalanabilmesi, ortaya çıkarılabilmesi için hep birlikte mücadele edeceğimize huzurlarınızda bir kez daha söz vermek istiyorum" diye konuştu. Bu ülkeyi parçalamak isteyenler asla emellerine ulaşamayacak AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş da Başbağlar'da annelerin dul, çocukların yetim kaldığını anımsatarak, şunları kaydetti: "Bu katliamın hemen Sivas'ın akabinde yapılması bize hiç de yabancı değildi. 1980 öncesinde bu ülkenin çocuklarını ve gençlerini sağcı, solcu diye katlettiren güçler, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenler emellerine ulaşamadılar. 1993'te de 'Alevi-Sünni çatışması meydana getirebilir miyiz'in denemesini yaptılar ama muvaffak olamadılar. Biliyoruz ki farklı zaman dilimlerinde, farklı tarihlerde bu ülkeyi parçalamak isteyenler asla emellerine ulaşamadı ve ulaşamayacak" şeklinde konuştu. Şehitlerin acısını dün gibi yüreğimizde hissediyoruz Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun da şehitlerin acısını dün gibi yüreklerinde hissettiklerini ve acılarının halen dinmediğini söyledi. Vatan Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Meltem Ayvalı da şu ifadeleri kullandı: "Türkiye bugün devletiyle, ordusuyla, polisiyle, yargısıyla PKK'yı ve FETÖ'yü temizlemektedir ancak Türkiye'ye değil, bölücü terör örgütüne bağlı olan bir parti halen elini kolunu sallaya sallaya, Başbağlar'da 33 köylümüzü katleden PKK'nın, terör örgütünün propagandasını yapabilmektedir. HDP, Başbağlar'da canlarımızı katleden PKK'nın partisidir. Böyle bir partinin varlığı yasal olarak mümkün değildir, yargı bir an önce harekete geçmeli, milletin vicdanını yaralayan bu duruma son vermelidir." İTTİFAK-AA