Onları (Kahveci Ablalar), ‘Yüzyılın Âfeti’nde karınca kararınca depremzede hasta kardeşlerimizin ve ailelerinin yanında ikamet etmekte olan öksüz, yetim evlatlarımızın yaralarını sarma niyetiyle -15 günlük sürede- ikinci kez gittiğimiz Hatay’da tanıdım. 

‘Kahveci abla’ları, Hatay Antakya’da Akevler Mahallesi’nde, lojistik ikmal merkezine dönüştürülen Nami Veyisoğlu İmam Hatip Ortaokulu’nun içinde kurulan çadırlardan birinde, merkezde hizmet etmekte olan kamu görevlilerine ve gönüllülere kahve ikram ederken tanıdım. Kahvelerini içtim ve böylelikle okumakta olduğunuz bu e-mülakat neşv ü neva buldu. 

`src=

Lojistik merkezine dönüştürülen eğitim kurumunun bahçesindeki çadırda gönüllülere kahve ikram etme fikri nasıl gündeminize geldi? 

Hatay’da Gönül Kahvesi projesini üçfarklı noktadan gerçekleştirdik. Bu noktalardan biri lojistik merkeze dönüştürülen Nami Veysioğlu İmam Hatip Ortaokulu oldu. Burada günlük ortalama bin kişiye yakın insan sirkülasyonu olduğunu öğrendik. Hem depremden etkilenen halka hem de sahada aktif çalışan personellerimize moral olması amacıyla alanda ikramda bulunduk. Burada sizleri ve değerli pek çok gönüllü personelleri tanıma fırsatını elde etmiş olduk. 

Kahve tezgâhınızı kurduğunuz çadırın orta yerinde bir kuzine soba var. Kahveyi bu sobada pişirmeyi denediniz mi? 

Açıkçası yapmayı çok istedik fakat elektrikli kahve makinesi olduğu için sobada kahve pişiremedik. Fakat Antakya Eski Hayvan Pazarı Meydanı’nda kurulan çadırkentte elektrikler kesilince, tüpte kahve pişirmişliğimiz oldu. 

Âlâ… Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir? 

Yıllar önce, çok kıymetli bir dostumla, seyahat öncesi vedalaşırken şöyle bir söz işitmiştim: “Bir yere giden aynı olarak dönmez...” Bu sözü, Antakya’dan dönünce sadece bildiğimi değil yaşadığımı da hissettim. Eminim, depremden etkilenen her ilin maddi ve manevi büyük desteklere ihtiyacı var. 

“Devletimiz ve milletimiz büyük seferberlik içerisinde.”

Gurur duyarak söylüyorum ki, devletimiz ve milletimiz büyük seferberlik içerisinde. Bunun yanında, gönüllülerin dönüşümlü olarak sahada bulunmasını önemli buluyorum. 

`src=