Nöbetçi Eczaneler
“Turizmi Yeniden Tanımlamak: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Cesur Adımlar” temasıyla gerçekleşen fuar, 78 ülkeden 666 tur operatörü, binlerce katılımcı ve ziyaretçiyi ağırladı. Fuarın son gününde, “Influencer ve Yapay Zeka Gücüyle Turizmde Yaratıcı Büyüme”, “Yapay Zeka Tatile Çıkarsa?” ve “Turizm 5.0: Deneyimler Evriliyor!” başlıklı oturumlar, sektörün geleceğine dair önemli ipuçları sundu.
Her yıl 30.000’e yakın sektör profesyonelini ve binlerce turisti ağırlayan dünyanın beşinci büyük turizm fuarlarından biri olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarına (EMITT) hemen hemen her yıl katılırım. Bu yılda katıldım hatta 2 gün üst üste ziyaret ettim. Geçen yıllarda hollere sığmayan stantlar bu yıl küçülmüş ve birkaç hol ile iktifa edilmişti sanki. Anladığım kadarıyla bu yılki EMITT Fuarı beklenen ilgiyi görmemiş gibi görünüyor.
Ziyaretçi sayısı tatmin edici olsa da, stant açan firma sayısı önceki yıllara göre gözle görülür biçimde azalmış. Hatta bazı illerimiz ve büyük kurumlar bu yıl fuarda yer yoktu. Bunun nedenleri arasında ekonomik sıkıntılar, fuarın maliyetinin yüksek olması ve beklenen faydayı sağlamaması gibi etkenler olabilir. Umarım önümüzdeki yıllarda EMITT Fuarı yeniden eski canlılığına kavuşur.
Fuarda stant ziyaretlerimden örnekler.
Bayburtlu Bacılar
Bayburtlu Bacılar Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, Bayburt Valiliği’nin desteğiyle Şubat 2021’de kuruluşunu tamamladı ve Haziran ayında ilk ürünlerini piyasaya sürdü. Kooperatifin kurucu başkanı Feryal Haşlak’ın ürettiği tarhun, özellikle dikkat çekiyor. Kadınların sosyal ve ekonomik hayata daha aktif katılımını amaçlayan bu kooperatif, Bayburt’un yöresel ürünlerini ön plana çıkararak her geçen gün daha da gelişiyor.
Devrek Güneşi
Zonguldak’ın incisi olarak bilinen Devrek Güneşi, 2010 yılında 8 kadın girişimci tarafından kuruluyor. Bugün ise 53 ortakla üretim yolculuğuna devam eden bu kooperatif, bölgenin önemli bir tarımsal kalkınma örneği haline gelmiş durumda.
Akosman Bal
Uluslararası Londra bal yarışmasında altın madalya almış, dünyanın en değerli Zonguldak yer üstü elması kestane balının üreticisi.
Kahramanmaraş
Ülkemizin gastronomi kentlerinden Kahramanmaraş’ın başta pul biberi olmak lezzetlerini deneyimledik. Başkonuş Yaylasını işleten ailenin temsilcisi TOBB ve TÜRES Kahramanmaraş Temsilcisi Serhan Erdoğanyılmaz muhabbet etme fırsatı yakaladım.
Alanya, Afyonkarahisar, Çorum, Bucak ve Kastamonu stantlarını gezdim lezzetlerinden tattım.
Gastronomi Turizmi
“Lezzetin ve kültürün buluşma noktası”
EMITT Fuarı’nda gastronomi, turizm deneyiminin ayrılmaz bir parçası olarak öne çıktı. Türk-Osmanlı Mutfağı Araştırmacı Şef Vedat Başaran, Türk mutfağının zenginliğini ve tarihsel derinliğini vurgulayarak, gastronomi turizminin sürdürülebilir bir şekilde nasıl geliştirilebileceğine dair önemli tespitlerde bulundu. Başaran’a göre, Türk mutfağı sadece Anadolu coğrafyasıyla sınırlı değil; Ural-Altay dağlarından Akdeniz’e uzanan geniş bir coğrafyanın izlerini taşıyor. Özellikle domates ve salçanın mutfağa girişiyle birlikte yaşanan dönüşüm, Türk mutfağının evrimini anlamak açısından büyük önem taşıyor.
Başaran, “Trabzon ile Konya arasındaki mutfak farkı ortadan kalkarsa, turizm anlam kaybeder” diyerek, yerel lezzetlerin korunmasının ve turizme entegre edilmesinin önemine dikkat çekti. Bu bağlamda, gastronomi rotalarının oluşturulması ve yerel ürünlerin ön plana çıkarılması, turistler için unutulmaz deneyimler sunarken, aynı zamanda sürdürülebilir bir turizm modeli oluşturulmasına da katkıda bulunabilir.
Yapay Zeka ve Turizm
“Teknolojinin seyahat deneyimine etkisi”
Fuarın en dikkat çeken oturumlarından biri, yapay zekanın turizm sektörüne etkilerinin ele alındığı “Yapay Zeka Tatile Çıkarsa?” başlıklı panel oldu. Fütürist Ufuk Tarhan, yapay zekanın gelecekte iş gücü üzerinde yaratacağı dönüşümlere değinirken, turizm sektöründe de operasyonel verimlilik ve müşteri deneyimi açısından önemli değişiklikler beklediğini belirtti. Tarhan’a göre, 2050’li yıllarda insanların yapacağı işlerin %20’ye kadar düşebileceği, geri kalanının ise yapay zeka ve teknoloji tarafından üstlenileceği öngörülüyor.
Yapay zeka, seyahat içerik üretiminde de önemli bir rol oynuyor. Seyahat İçerik Üreticisi Pedro Richardson, yapay zekanın içerik üretim sürecini hızlandırdığını ancak insani dokunuşun yerini alamayacağını vurguladı. Richardson, “Yapay zeka, tekdüze ve monoton bir dil kullanıyor. İçeriklerin sadece yapay zeka tarafından üretilmesini desteklemiyorum. Markaların doğru kişilerle tanıtılması için teknolojik imkânlar değerlendirilmeli, ancak bu süreç detaylı bir ekip çalışmasıyla desteklenmeli” dedi.
Dijital İçerik Üreticisi Helin Gözde Yılmaz ise yapay zekanın görsel oluşturma ve yazı yazma süreçlerinde sunduğu avantajlara değinirken, deepfake gibi teknolojilerin yarattığı etik sorunlara dikkat çekti. Yılmaz, “Yapay zeka, insan duygularını ve samimiyeti taklit edemez. Bu nedenle, içerik üretiminde insani unsurlar mutlaka korunmalı” diyerek, teknolojinin destekleyici bir araç olarak kullanılması gerektiğini vurguladı.
Turizm 5.0
Deneyimlerin Evrimi ve Longevity Turizmi
“Turizm 5.0: Deneyimler Evriliyor!” oturumunda, turizm deneyimlerinin nasıl dönüştüğü ve gelecekte nasıl şekilleneceği ele alındı. The LifeCo Kurucusu Ersin Pamuksözer, “longevity turizmi” kavramını gündeme getirerek, sağlıklı ve sürdürülebilir deneyimlerin turizm sektöründe giderek daha fazla önem kazandığını belirtti. Pamuksözer’e göre, longevity endüstrisi 6,3 trilyon dolarlık bir değere ulaşarak, otomotiv endüstrisinin 2,5 katına çıktı. Bu sektör, insanların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor ve turizmciler için yeni bir pazar oluşturuyor.
Longevity turizmi, sadece sağlıklı yaşamı değil, aynı zamanda sürdürülebilir turizm modellerini de destekliyor. Pamuksözer, “Turizmciler, sezonlarını güneşli dönemlerle sınırlamak yerine, longevity sektörüne yönelerek yıl boyu faaliyet gösterebilirler” diyerek, bu alanda doğru konumlandırmanın önemine dikkat çekti.
Kültürel Miras ve Turizm
“Anadolu’nun Zenginliği”
Pîrî Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan, Türkiye’nin kültürel mirasının benzersizliğine vurgu yaparak, Anadolu’nun dünyanın en eski kültür merkezlerinden biri olduğunu belirtti. İşkan, “Türkiye’nin dışında kalan kültürler monokültürken, Anadolu’da pek çok kültür bir arada bulunmuştur. Bu zenginlik, turizm açısından büyük bir potansiyel taşıyor” dedi.
Ancak, kültürel mirasın korunması ve turizme entegre edilmesi konusunda daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. İşkan, “Kültürel mirasların doğal ortamlarında korunması ve turizme kazandırılması için kapsamlı projeler geliştirilmeli” diyerek, bu alanda atılacak adımların turizmin geleceği için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilir Turizm için bütüncül bir yaklaşım
EMITT Fuarı, turizm sektörünün geleceğine dair önemli ipuçları sundu. Gastronomi, yapay zeka, kültürel miras ve sürdürülebilirlik gibi konular, turizm deneyimlerinin nasıl evrildiğini ve gelecekte nasıl şekilleneceğini gösterdi. Türkiye, coğrafi konumu, kültürel zenginliği ve lezzet mirasıyla, bu dönüşümde öncü bir rol oynayabilir. Ancak, bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilebilmesi için, teknolojik yeniliklerin insani unsurlarla dengelenmesi, yerel değerlerin korunması ve sürdürülebilir turizm modellerinin geliştirilmesi gerekiyor.
Özetle;
EMITT Fuarı, turizm sektörü için sadece bir fuar değil, aynı zamanda bir fikir platformu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Geleceğin turizmi, gastronomiden kültürel mirasa, teknolojiden sürdürülebilirliğe uzanan bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor. Bu doğrultuda atılacak adımlar, Türkiye’nin turizmdeki liderliğini pekiştirme noktasında dünya çapında örnek bir model oluşmasına katkıda bulunabilir.
YORUMLAR