Arap Birliği'nin Filistin ve Arap Toprakları Birimi tarafından hazırlanan bir raporda, İsrail'in Yahudi yerleşimlerine, gerek maddi gerekse Filistin topraklarını müsadere edip yeni yerleşim birimleri kurarak verdiği destek incelendi. Raporda, ABD'nin teşviki ve uluslararası camianın yapılanlanların hesabını sormaması nedeniyle yerleşim faaliyetlerinin hızla ve Batı Şeria'nın tamamını kapsayacak şekilde genişlediği uyarısı yapıldı. Uluslararası hukuk çiğneniyor Raporda, Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki İsrail hükümeti, Filistin topraklarını müsadere edip yerleşim birimi inşaatlarını yasalaştırarak uluslararası hukuku çiğnemekle suçlandı. İsrail'in apartheid politikasıyla sistematik olarak Yahudilere toprak tahsis ettiğinin belirtildiği raporda, Doğu Kudüs'e 1,24 milyar dolarlık yatırım yapıldığı, burada Araplarla Yahudilerin nüfusu eşit olmasına rağmen bu yatırımların yüzde 87'sinin Yahudi, yüzde 13'ünün Filistin mahallelerine kanalize edildiği aktarıldı. Ortadoğu barış sürecinin en büyük engeli Yahudi yerleşimlerin genişletilmesi, Ortadoğu barış süreci önündeki en büyük engellerden birini teşkil ediyor. İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve Yahudi yerleşim birimleri inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu. İsrail'in 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da 131, Doğu Kudüs'te 10, Batı Şeria'nın tepelerinde ise 116 yerleşim birimi kurduğu ifade ediliyor. İsrail yerleşimcilerini 1 milyona çıkarmayı hedefliyor Batı Şeria'daki yerleşim birimlerinde 500 bin ve Doğu Kudüs'te 220 bin yerleşimcinin ikamet ettiği, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimcilerin sayısını kısa sürede 1 milyona çıkarmayı hedeflediği belirtiliyor.