2024, küresel anlamda birçok ülkede gerçekleşecek seçimlerle dolu bir yıl olacak gibi görünüyor. 50'den fazla ülke, vatandaşlarının iradesini sandığa yansıtmak üzere hazırlanıyor.

Bu süreç, yeni liderlerin belirleneceği ya da mevcut liderlerin görevlerine devam edip etmeyeceklerine karar verecek. Seçim sonuçları, dünya genelinde siyasi, ekonomik ve sosyal dinamikleri etkileyerek küresel gündemi önemli ölçüde şekillendirecek.

Her bir ülkede yaşanacak siyasi değişiklikler, uluslararası ilişkilerde ve politikalarda dönüşümlere neden olabilir. Bu seçimler, dünya genelindeki demokrasi süreçlerinin bir yansıması olarak büyük bir öneme sahip olacak.

2024 yılı, başlamasıyla birlikte İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve neredeyse iki yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı gibi önemli olayların gölgesinde ilerliyor. Bu çalkantılı dönemde dünya genelindeki olaylar ve değişiklikler, uluslararası ilişkileri ve küresel dinamikleri etkileme potansiyeline sahip.

Yıl boyunca gerçekleşecek seçimler, dünya genelindeki siyasi peyzajı önemli ölçüde etkileyerek küresel dengelerde değişikliklere neden olabilir. Özellikle ABD ve Rusya gibi iki büyük güç, seçimler aracılığıyla yeni liderlerini belirleyerek uluslararası sahnede etkilerini artırma veya değiştirme amacında olacak. Bu süreç, dünya genelindeki siyasi ve stratejik ilişkilerde bir dönüşüm yaratabilir.

2024'ün, küresel barış ve güvenliği etkileyen çeşitli olayların izinde şekilleneceği aşikar. Seçim sonuçları ve alınan politik kararlar, uluslararası toplumun geleceğini etkilemede kritik bir rol oynayacak.

Bu dönemde seçilecek liderlerin benimseyeceği politikaların, uluslararası ilişkiler, güvenlik ve barış konularındaki durumu büyük ölçüde etkilemesi bekleniyor. Liderlerin bu alanlarda ortaya koyacakları stratejiler, küresel düzeyde önemli değişikliklere neden olabilir.

İsrail'in bölgesel politikaları ve Rusya-Ukrayna savaşının seyri, dünya genelindeki istikrarı etkileyen kritik konular olarak öne çıkıyor. Bu olayların uluslararası toplum üzerindeki etkisi, yeni liderlerin bu sorunlara yaklaşımıyla şekillenecek. Dünya, bu önemli olaylara nasıl tepki vereceğini ve liderlerin bu konulardaki politikalarını görmek adına yakından takip edecek.

Ülkelerde yapılacak seçimlerin sonuçları, adayların sorunlara bakış açısı ve gelecekte beklenen gelişmeler, her bir ülkenin kendi dinamiklerine bağlı olarak farklılık gösterecek. Özellikle ABD ve Rusya gibi büyük güçlerdeki seçim sonuçları, uluslararası ilişkiler üzerinde büyük etki yaratabilir. Adayların belirledikleri politika ve stratejiler, ülkelerin iç ve dış politikalarını önemli ölçüde etkileyebilir.

ABD'de rövanş zamanı

Evet, 2024 ABD seçimleri büyük bir ilgiyle bekleniyor. Başkan Joe Biden ve selefi Donald Trump arasındaki olası bir yarış, ABD'nin siyasi geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. Önceki seçimde Trump'ın kazanmasının ardından, Biden yönetimi tarafından izlenen politikalar ve alınan kararlar, seçmenler arasında farklı görüşlere neden oldu. Bu seçimde adayların belirleyici politikaları ve halka yönelik vaatleri, ABD'nin iç ve dış politikasını şekillendirecek önemli faktörler arasında yer alacak. Ayrıca, seçim sonuçları, ABD'nin dünya genelindeki liderlik rolü üzerinde de büyük etki yaratabilir.

Seçim 2-6

10-14 Kasım 2023 tarihleri arasındaki kamuoyu yoklamasına göre, 81 yaşındaki Başkan Biden'ın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana oylarında düşüş yaşandığı görülüyor. Bu durum, Biden'ın yönetimindeki dış politika kararlarının ve özellikle İsrail-Gazze çatışmasıyla ilgili yaklaşımının seçmen nezdindeki yansımalarını gösteriyor. Seçim döneminde bu düşüşün nasıl etkileyeceği ve adayların bu konudaki politikalarının ön plana çıkması bekleniyor.

Yapılan ankete göre, Başkan Biden'ın, eski ABD Başkanı Trump'a karşı ilk kez daha az oy aldığı görülüyor. Ankete göre, Trump, tüm seçmenlerin yüzde 46'sının oyunu alarak, yüzde 44'te kalan Biden'ın 2 puan önüne geçmiş durumda. Bu durum, seçmenin tercihlerindeki değişkenliği ve politik atmosferdeki gelişmelerin etkisini yansıtabilir. 2024 seçimleri için bu trendin devam edip etmeyeceği ve adayların seçmenin güvenini kazanma çabaları önemli bir gelişme olarak takip edilecek.

AP-NORC tarafından yapılan ankete göre, 1074 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışma, ülkedeki seçmenlerin çoğunluğunun 2024 başkanlık seçimlerinde hem Başkan Joe Biden'ın hem de eski Başkan Donald Trump'ın adaylığından memnun olmadığını ortaya koydu.

Bu durum, seçmenlerin daha geniş bir aday havuzunu arzu ettiğini gösteriyor. Anket sonuçları, gelecek seçimlerde adayların seçmenlerin taleplerine uygun politikalar sunma ihtiyacını vurguluyor.

Başkanlık döneminde ABD'yi "yeniden güçlü ülke yapacağız" söylemiyle şekillendiren Trump, son dönemde yaptığı açıklamalarda, tekrar seçilmesi durumunda ABD-Meksika sınırını kapatma ve sadece bir günlüğüne diktatörlük yapma sözleriyle dikkat çekti.

Cumhuriyetçi başkan aday adayları, 77 yaşındaki Trump'ı "fazla yaşlı", "başkanlığa uygun değil" ve "yarıştaki en büyük engel" olarak değerlendiriyor. Bu eleştiriler, Trump'ın yaşının ve daha önceki başkanlık döneminin bazı tartışmalı kararlarının, partisindeki diğer adayların gözünde bir dezavantaj oluşturabileceği düşüncesini yansıtıyor.

Rusya bir kez daha Putin mi diyecek?

Rusya'da devlet başkanı seçimi 17 Mart 2024'te yapılacak. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2024'te düzenlenecek seçimde bağımsız aday olmasıyla ilgili belgeleri Merkez Seçim Komisyonu'na teslim ederek resmen başvuruda bulundu. Putin'in bu adımı, gelecek seçimlerde tekrar devlet başkanlığına aday olma niyetini güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Putin'in politik kariyeri ve etkisi, Rusya'da ve uluslararası alanda dikkatle izlenmeye devam ediyor.

Seçim 3-3

Rusya'da yapılan anayasal reformla 71 yaşındaki Putin, mevcut görev süresinin 2024'te dolmasının ardından tekrar seçilebiliyor. Putin böylece iki kez 6 yıllık dönem için daha başkanlık yapma hakkına sahip olacak. Bu durum, Rusya Devlet Başkanı'nın iki dönem art arda seçilmesi halinde 2036 yılına kadar daha iktidarda kalma potansiyeli taşıyor. Putin'in bu adımı, Rus siyasi sahnesindeki geleceği üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak ve ülkenin iç ve dış politikalarında nasıl bir yön izleyeceği merakla bekleniyor.

Putin'in karşısında yarışacak adayların başvuru süreci ise devam ediyor. Rus muhalif Aleksey Navalnıy ise destekçilerini Putin dışında herhangi birine oy vermeye çağırıyor.

İki kez art arda başkan seçilmesinin ardından, Rusya anayasasının iki dönemden daha fazla başkanlık yapılmasına müsaade etmemesi nedeniyle 2008-2012 yıllarında başbakanlık görevini üstlenen Putin, 2012'de yapılan seçimlerde oyların yüzde 63,6'sını alarak yeniden devlet başkanı seçilmişti. Bu süre zarfında Rusya'nın iç ve dış politikalarında etkili bir rol oynamış, ülkenin liderliğini sürdürmüştü. Şimdi, tekrar devlet başkanlığına aday olması, Putin'in Rusya'da siyasi arenada önemli bir figür olarak kalma niyetini yansıtıyor.

Rusya'da bir önceki devlet başkanı seçimi 18 Mart 2018'de yapılmıştı. Putin, oyların yüzde 76,69'unu alarak 4. kez devlet başkanlığı koltuğuna oturmuştu.

Seçim 4-2

İngiltere'de yönetim değişecek mi?

2016 Brexit referandumu ve eski Başbakan Boris Johnson'ın dönemi İngiltere için oldukça çalkantılı geçmişti.

Birleşik Krallık'ta bu yıl düzenlenecek genel seçimler, iktidardaki Muhafazakarlar ile 14 yıl aradan sonra yeniden iktidara gelmeye çalışan ve kamuoyu yoklamalarında açık ara önde olan merkez sol İşçi Partisi'ni karşı karşıya getirecek. Seçimler, ülkedeki siyasi dengeleri önemli ölçüde etkileyebilir ve Birleşik Krallık'ın gelecekteki politik yönünü belirlemede kritik bir rol oynayabilir.

Pakistan'da tartışmalı seçim

Pakistan'da genel seçimlerin 8 Şubat 2024'te yapılması planlanıyor.

Yaklaşık 127 milyon seçmenin bulunduğu ülkede genel seçimlerde, gelecek 5 yıl için ülkeyi yönetecek yeni hükümet belirlenecek.

Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) lideri Navaz Şerif, Pakistan Halk Partisi (PPP) lideri Bilaval Butto Zerdari, Pakistan Adalet Hareket Partisi (PTI) lideri Gohar Han, Pakistan İslam Uleması Cemiyeti Partisi (JUI-F) lideri Mevlana Fazlur Rehman ve Cemaat-i İslami Partisi lideri Siracül Hak aday olacaklarını açıkladı.

Pakistan'da geçici hükümet Başbakanı Anvarul Hak Kakar, yolsuzluk davasından hüküm giyen ve 5 Ağustos 2023'te tutuklanan cezaevindeki eski Başbakan İmran Han olmadan da "özgür ve adil genel seçimlerin" mümkün olabileceğini ifade etti. Bu açıklama, ülkede geniş bir tartışma yaratmış durumda. Seçim atmosferi ve siyasi dinamikler, Pakistan'ın siyasi geleceğini şekillendirecek önemli bir sürecin içine girmiş bulunuyor. Adaylar arasındaki rekabet, seçim kampanyaları ve halkın politik tercihleri, genel seçim sonuçlarını belirleyecek etkenler arasında yer alacak.

Eski Başbakan İmran Han'ın liderliğindeki Pakistan Adalet Hareketi (PTI) Genel Sekreteri Ömer Eyüp Han, geçici Başbakan Anvarul Hak Kakar'ın açıklamalarını kınamıştır. Ayrıca, Pakistan İnsan Hakları Komisyonu, Kakar'ın yorumlarını "antidemokratik ve düşüncesizce" olarak nitelendirmiştir. Bu çekişmeler, ülkedeki siyasi tansiyonu artırmış ve seçim sürecinin nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik yaratmıştır. Pakistan genel seçimleri, ülkedeki politik arenada önemli değişikliklere neden olabilir.

Pakistan Seçim Komisyonu, 8 Şubat 2024'te yapılması planlanan genel seçimlerde güvenliğin sağlanması için silahlı kuvvetlerden destek talep etti.

Pakistan'da son genel seçimler 25 Temmuz 2018'de yapılmış ve İmran Han hükümeti göreve gelmişti.

Tayvan'daki seçim Çin’in gölgesinde olacak

Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'da da 2024 seçimleri 13 Ocak'ta yapıldı. 2024'te başrol "sandık" olacak: 50'den fazla ülke seçime gidiyor.

Seçim Tayvan

Tayvan'daki başkanlık seçimleri, iktidardaki Demokratik İlerici Parti'nin (DPP) adayı, görevdeki Başkan Yardımcısı Lai Ching-te'nin zaferiyle sonuçlandı. Lai Ching-te'nin seçilmesi, Tayvan'ın gelecekteki politik yönelimini etkileyebilir ve bölgedeki dengelerde değişikliklere neden olabilir. Lai Ching-te'nin liderliğindeki yönetim, Tayvan'ın iç ve dış politikalarında nasıl bir rotaya sahip olacağı konusunda önemli ipuçları sunabilir.

DPP iktidarında 2016'dan bu yana iki dönemdir adanın lideri olan Tsai Ing-wen, görev süresinin dolacağı 20 Mayıs 2024'te koltuğu bırakacak.

Seçimleri kazanan DPP'nin Çin ile gerilimli ilişkileri sürdüreceği öngörülüyor.

Finlandiya’da gençlerin oyu önemli

Finlandiya'da cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu 28 Ocak 2024'te gerçekleşecek. İlk turda adaylardan biri oyların yüzde 50'sinden fazlasını alamazsa, 11 Şubat'ta ikinci tura geçilecek. Finlandiya Dışişleri Bakanı ve "Finlandiya'nın Yeşilleri" olarak bilinen Yeşil Birliği Partisi üyesi Pekka Haavisto, üçüncü defa cumhurbaşkanlığı için adaylık başvurusunda bulundu.

Son dönemde yapılan anketlerde önde gösterilen Haavisto, seçmen kitlesi arasında gençlerin ilgisini çekmek amacıyla ilginç bir strateji izledi. "DJ Pexi" takma adıyla tanınan Haavisto, Helsinki'deki bir kulüpte gençlerle bir araya gelerek DJ'lik yaptı ve favori şarkılarını çalarak gençlerle etkileşimde bulundu. Bu hamle, Haavisto'nun gençler arasındaki popülerliğini artırmayı hedefleyen dikkat çekici bir girişim olarak değerlendiriliyor.

El Salvador'da genel seçimlerin 4 Şubat 2024'te planlandığı belirtiliyor. Filistin kökenli Devlet Başkanı Nayib Bukele, Yeni Fikirler Partisi tarafından yeniden aday gösterildi. Ancak, Bukele'nin adaylığına bazı hukukçuların anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz ettiği ifade ediliyor. Eylül ayında ikinci 5 yıllık dönemi için yarışacağını duyuran Bukele'nin adaylığı, Kongre tarafından anayasal tartışmalara rağmen onaylandı.

El Salvador, dünyada en yüksek cinayet oranına sahip ülkelerden biri olarak biliniyor ve çete şiddeti nedeniyle ciddi güvenlik sorunları yaşıyor.

Slovakya, Romanya ve Litvanya da seçime gidiyor

Ayrıca, 2024'te Romanya, Slovakya ve Litvanya'da da devlet başkanı seçimleri yapılacak. Avrupa'da aşırı sağın güç kazanmaya devam etmesinin beklendiği bu seçimlerde, hangi adayların kazanacağı merakla bekleniyor.

Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Çaputova'nın yeniden aday olmayacağını açıklamasının yanı sıra, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda'nın AB ve NATO üyesi Baltık ülkesinin lideri olarak beş yıllık bir dönem daha aday olacağı belirtiliyor.

Nauseda, 12 Temmuz 2019'da cumhurbaşkanlığı görevine gelmişti.

Kaynak: HABER MERKEZİ