Cemre, ilkbahar başlangıcında yedişer gün arayla; önce havada sonra su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık artışıdır. Cemrelerin birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. Üçüncü cemrenin ardından baharın geldiği kabul edilir.

İLK CEMRE HAVAYA DÜŞÜYOR

Cemre, ilkbahar başlangıcında yedişer gün arayla; önce havada sonra su ve toprağa düştüğüne inanılan sıcaklık artışıdır. Cemrenin ilki, her yıl 20 Şubat tarihinden başlayarak havaya düşer. Bu yıl ise ilk cemre 19-20 Şubat tarihlerinde havaya düşecek.

İKİNCİ CEMRE SUYA DÜŞÜYOR

İlk cemreden bir hafta sonra, yani 27 Şubat’ta ise ikinci cemre suya düşecek. Suyun ısınmasıyla birlikte, doğada canlanma başlayacak. Nehirler, göller ve denizler daha hareketli olacak.

ÜÇÜNCÜ CEMRE TOPRAĞA DÜŞÜYOR

Cemrelerin sonuncusu ise 6 Mart’ta toprağa düşecek. Toprağın ısınmasıyla birlikte, bitkiler yeşermeye, çiçekler açmaya başlayacak. Üçüncü cemrenin ardından baharın geldiği kabul edilecek.

CEMRE NEDİR, NEREDEN GELİR?

Cemre kelimesi Arapça kökenli olup, kor halindeki ateş anlamına gelir. Mina Vadisi’nde Arafat’tan gelen hacıların attıkları taşlarla oluşan yığınlara da “cemre” adı verilir.

Cemre olayı ise Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde İmre (İmere veya Emire) adı verilen cinin neden olduğuna inanılır. İmre, ilkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere girer. Bundan sonra ısınmış topraktan buhar yükselir. İmre baharın gelişini temsil eder.

Cemre kelimesi, Anadolu Türkçesindeki Arapçadan gelme Cemre sözcüğünün aslında İmre adının benzetme yoluyla değişmiş hali olduğu söylenebilir.

Cemre ile ilgili bir diğer inanış da Azerbaycan Türklerinin yaratılışla ilgili eski inançlarından kaynaklanan ve Nevruz Bayramından önce, yılın son çarşamba gününde yapılan “boz ayın dört çarşambası” uygulamasıdır. Bu uygulamayı ifade eden “Cemle” sözcüğü de “Cemre” ile aynı kelimedir. Buradaki “Cemle” de köken olarak “İmir, İmere, Emire” sözcükleriyle bağlantılıdır.

Cemre olayı, tasavvuftaki kor ve ateş kavramlarının mecazi anlamlarıyla da ilişkilidir. Temizlenmeyi ve yeniden doğuşu temsil eden ateş, aşk kavramının yakıcılığıyla da yakından ilgilidir.

Kaynak: HABER MERKEZİ