Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güney sınırlarında oluşturulan güvenlik koridoruyla çevredeki tehlikenin Türkiye'ye sıçramasının tamamen engellendiğini belirtti.

Trthaber'in haberine göre: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adliye Meydanı'ndaki Şırnak mitinginde halka seslendi.

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Bu şehir, dünyanın en güzel sevda hikayelerinden birine ev sahipliği yapmıştır. Yavuz'un emaneti Şırnak, bugün yine dağlarıyla, nehirleriyle, vadileriyle ve en önemlisi insanlarıyla bir başka güzel. Bin yılı aşkındır medeniyetimizin, kardeşliğimizin, inancımızın, birlik ve beraberlik ruhumuzun nabzının attığı bu şehri biz Allah için seviyoruz. Şırnak'ın yaşadığı acıları ve sevinçleri türküleriyle destana dönüştürdüğünü biliyoruz. İnşallah başı rahmet, ortası marifet, sonu ebedi azaptan kurtulu olan Ramazan-ı Şerif, bu muhabbetin güçlenmesine vesile olacaktır. Rabbim bu kutlu ayda tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız ibadetleri katında kabul eylesin. Dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara ve gariplere huzur, esenlik ve selamet ihsan eylesin.

Kendi evlerimizde, ibadetlerimizi yerine getirirken dünyanın çeşitli bölgelerindeki insanların yaşadığı zorluklara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının önemine vurgu yaptı. Ramazan'ın, nimetlerin şükrünü ifade etmek için bir fırsat olduğunu belirtti ve insanların sahip oldukları güven, huzur ve sağlığın değerini bilmeleri gerektiğini dile getirdi. Ülkenin geleceği için yapılan eleştirileri değerlendiren Erdoğan, bazı kesimlerin ülkeyi eski kargaşa ve terör dönemlerine döndürmeye çalıştığını ifade etti. Türkiye'nin geleceği için büyük hayalleri olduğunu ve öncelikle 2023 hedefleriyle ülkeyi bugünlere hazırladıklarını söyledi. Şimdi ise Türkiye Yüzyılı ile ülkenin geleceğini inşa etme mücadelesi verdiklerini vurguladı. Erdoğan, siyasetlerinin eser ve hizmet odaklı olduğunu belirtti.

Son 21 yılda, vatan topraklarının her köşesine hizmet etmek için çaba gösterdik. Şırnak, bu hizmetlerin en somut örneklerinden biridir. Ancak, bazı kesimler bizi engellemeye çalıştı. Sadece Şırnak değil, bu bölgenin tamamıyla Türkiye'nin bağını koparmaya çalıştılar. Ancak, bir vücut kalpsiz olamaz. Şırnak, Mardin ve Diyarbakır olmadan Türkiye eksik kalır. Geçmişte yaşanan zorluklar bu gerçeği değiştirmez. Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin birçok yerinde insanlarımız çeşitli sebeplerle sıkıntılar yaşadı. Bu bölge, tek parti faşizmi tarafından maddi ve manevi olarak zor durumda bırakılmıştı. Ancak, Menderes liderliğinde milletimiz yeni bir ufuk açtı. Darbeler ve vesayet dönemlerine rağmen, milletimiz kazanımlarına sahip çıktı ve milli iradenin güçlenmesini istedi. Bu nedenle, faşizan uygulamalar sadece bu ülkenin inancına, kültürüne ve değerlerine sahip çıkmak isteyen herkesin başına musallat oldu.

Bölücü terör örgütü, tek parti faşizmi döneminde başlatılan zulüm düzeninin devamı için kullanılan bir araçtır. Devletin hataları olmuş olabilir ancak bölücü örgüt, alenen bir ihanetin ve karanlık bir senaryonun maşalığını yaparak hepimizi hedef almıştır. Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimi ile içeride ve dışarıdaki tüm unsurlarla sinsi oyunu bozduk. Şimdi, güney sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenlik koridoruyla etrafımızdaki tehlikenin ülkemize sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz. Türkiye'yi bu tehlikenin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımıza set çekerek, emperyalistlere ve onların maşalarına mesafe koyuyoruz. Bu noktaya gelmek kolay olmadı. Kendi mücadelemizi, kendi imkanlarımızla yürütecek seviyeye gelmek için çok fedakarlık yaptık. Şükürler olsun ki emeklerimizin karşılığını alıyoruz.

Daha geçmişte, ülkemizin kaynaklarını sömürmek için uçağından tankına, helikopterinden radarına kadar çeşitli savunma sanayi ürünlerini bize pazarlayanlar, şimdi kendi ürünlerimize talip olmaya başladılar. Yıllarca ülkemizi pazar, insanımızı ucuz işgücü, topraklarımızı ucuz hammadde kaynağı olarak görenler, şimdi bizim pazarımızı haline getiriyorlar. Yani, oyunu tersine çevirdik. Eğer istikrar ve güven ortamımız zarar görmezse, birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhumuza sahip çıkarsak, aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermezsek, sahip olduğumuz imkanları çok çalışarak fırsata dönüştürürsek, Allah'ın izniyle daha büyük başarılar elde edeceğimize inanıyorum.

Karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Türkiye'nin önünde uzun ve parlak bir gelecek var. Türkiye'nin yüzyılına mani olunamaz. Artık daha kararlı ve daha güçlüyüz. Geçmişte zaman ve enerjimizi tüketen yüklerden kurtuldukça, ülkemizin gelişimi ve milletimizin refahı için daha hızlı adımlar atıyoruz. Türkiye, demokrasisi, alt yapısı, ekonomisi ve sosyal destekleriyle dünya sıralamasında önemli bir konumda. Milli gelir açısından satın alma paritesine göre dünyada 11. sıradayız. Biraz daha gayret ve üretimle, bu başarıyı daha da ileriye taşıyacağız.

Tüm vatandaşlarımızı iş sahibi yaparak, milli geliri artırarak ve kişi başına geliri çoğaltarak, ihtiyaç sahiplerine destek olmayı hedefliyoruz. Bu mücadeleyi tüm şehirlerimizle birlikte verebilmek için mahalli idareler seçimlerinde sizlerden destek bekliyoruz. Özellikle Şırnak'ın desteği bizim için ayrı bir öneme sahiptir.

Eser ve hizmet siyasetimizin en somut örnekleri, şehirlerimize yaptığımız yatırımlardır. Bu anlayışla Şırnak'a 100 milyar lira kamu yatırımı gerçekleştirdik. Eğitim alanında, 4 bin 244 yeni derslik inşa ettik ve Şırnak Üniversitesi'ni şehrimize kazandırdık. Gençlik ve spor alanında ise, 2 bin 476 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık. Ayrıca 4 gençlik merkezi, Şırnak Şehir Stadyumu ve 38 spor tesisi inşa ettik. Şu anda ihale aşamasında olan 10 bin kişilik Cizre Stadyumu'nun yapımına başladık. Ayrıca ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplamda 10 milyar lira tutarında kaynak aktardık.

Sağlık alanında, şehrimize 545 yataklı 8 hastaneden oluşan toplam 64 sağlık tesisini kazandırdık. Bunlar arasında 517 yataklı Şırnak Merkez Devlet Hastanesi ve Silopi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ek binası da bulunuyor. Ayrıca, TOKİ aracılığıyla Şırnak'ta bugüne kadar 11 bin 111 konut inşa ettik.

Gabar'da günlük petrol üretimimiz 37 bin varili aşmış durumda. Hedefimiz ise 100 bin varil. Bu bölgelerde büyük bir atılım gerçekleştireceğiz. Bu ay sonuna kadar günlük üretimi 40 bin varilin üzerine çıkarmayı ve yıl sonuna kadar da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca, Kato Dağı ve Faraşin Yaylası gibi yeni petrol arama alanlarını da portföyümüze ekledik. Şırnak'ı, madenleriyle, jeotermaliyle, güneşiyle ve rüzgarıyla ülkemizin önde gelen enerji üslerinden biri haline getirmek için hayata geçirdiğimiz yatırımlarla kararlıyız.

Daha geçmişte terörün gölgesinde kimsenin cesaret edemediği bölgelerde şimdi vatandaşlarımız huzur içinde yaşayıp dolaşabiliyorlar. Gabar'da yaşayan Süryani ve Beytüşşebap'taki Keldani vatandaşlarımız köylerine geri dönmeye başladılar. Halkımızın rahatı için yaylalara ve mesire alanlarına, ihtiyaçlarını karşılayacak tesislerin bulunduğu dinlenme alanları inşa ediyor ve yolları iyileştiriyoruz. Bir zamanlar korkuyla anılan Cehennem Deresi'nde cam ve ahşap seyir terasları ile yürüyüş parkurları oluşturuyoruz. Bu gelişmelerle Şırnak, ülkemizin turizm potansiyeli en yüksek destinasyonları arasında yer alıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ