Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye'yi ve Türk siyasetini yeni baştan dönüştürürken elbette kendimizi de ihmal etmedik, etmiyoruz. Kuruluş prensiplerimizden taviz vermeden, milletimizin taleplerine ve günün şartlarına göre partimizi, kadromuzu ve siyasetimizi de yeniliyoruz.' dedi.

Erdoğan, 21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu'nda 'İnsanlığın İyiliği İçin Siyaseti Yeniden Düşünmek' başlıklı konuşmasında, dünyanın farklı köşelerinden foruma katılanlara teşekkür etti.


Türkiye'nin yanı sıra 23 ülkeden foruma tebliğleriyle görüşleriyle katkı sağlayanları tebrik eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Gerek muhteviyat gerek görüşülecek konular gerekse katılımcı profili itibarıyla son derece zengin bir içeriğe sahip forumumuzun ufuk açıcı tartışmalara vesile olacağına inanıyorum. Bizler hakikatin kıvılcımının, fikirlerin çarpışmasıyla ortaya çıktığını bilen, hangi konuda olursa olsun istişare etmenin önemini müdrik bir kadroyuz. 40 yılı aşan siyaset yolculuğumuzun her safhasında farklı yelpazeden işinin ehli insanlarla konuşmaya, onlara danışmaya hassasiyet gösterdik. Özellikle ülkemizin, milletimizin ve genel başkanı olduğum siyasi partinin geleceğini ilgilendiren meselelerde daha itinalı davrandık. Bu hassasiyetimizin olumlu sonuçlarını hem siyasi hayatımızda hem de devlet idaresine dair hususlardan pek çok kez görme fırsatı bulduk.'

'Milletimize mahcup olacak hiçbir bir iş yapmadık'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluş aşamasından itibaren AK Parti'nin belirleyici vasfının, ortak akla önem vermesi, ortak akılla hareket etmesi olduğunu dile getirdi.

'Bugüne kadar yolumuzu, yol haritamızı hep istişareyle sizlerden gelen katkıların rehberliğinde belirliyoruz.' diyen Erdoğan, buradaki tüm katılımcıların samimiyetle ortaya koyduğu her değerlendirme ve her alternatifin kendileri için değerli ve yol gösterici olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce milletin takdir ve teveccühüyle iktidara gelişlerinin 20. yıl dönümünü geride bıraktıklarını anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:

'14 Ağustos 2001 yılında kurduğumuz AK Parti 15 ay gibi bir süre sonra 3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen ardından ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendi. Milletimiz, ardı ardına yaşadığı krizlerden ve siyasi istikrarsızlıklardan sonra Türkiye'nin en genç partilerinden olan AK Parti'yi bir umut olarak gördü. Yani özellikle de parlamenter demokrasi noktasındaki deneyimi vatandaşlarımıza yeni bir yönetim sisteminin de gereğini özellikle icbar etti. Hamdolsun o günden bugüne milletimizin bize olan inancını zedeleyecek, umudunu kıracak, milletimize mahcup olacak hiçbir bir iş yapmadık.'

Erdoğan, 20 yıllık kesintisiz iktidarlarında çok partili siyasi hayatta elde edilmesi zor bir rekora imza attıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

'Bu süreçte elbette sayısız engelle, vesayetin oyunlarıyla ve hatta darbe girişimine kadar varan antidemokratik müdahaleyle karşılaştık. Ama milletin bize sandıkta özgür iradesiyle tevdi ettiği emanete hiçbir zaman halel getirmedik. İçinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, mücadelemizi, daima hukuk ve demokrasi zemininde yürüttük. Gece yarısı bildirilerinin yayınlandığı, Cumhurbaşkanı seçmemizin 367 garabetiyle engellendiği, partimizin uyduruk gazete kupürleriyle kapatılmak istendiği, siyaset mühendislikleriyle milli iradenin gasbedilmeye çalışıldığı dönemlerde bile bu duruşumuzdan taviz vermedik.'

'Çözümü daima milletin hakemliğinde aradık'

Partiyi ve demokrasiyi hedef alan tehditler karşısında çözümü başka yerlerde değil, daima ve sadece milletin hakemliğinde aradıklarını anlatan Erdoğan, şunları aktardı:

'Biz ilklerin, kırılması zor rekorların partisi olmanın yanında, Türkiye'de siyasetin parametrelerini de kökten değiştirmiş bir siyasi teşekkülüz. Türk siyasetinde açtığımız o temiz sayfayı, hizmetlerle yatırımlarla projelerle demokrasi tarihimize altın harflerle yazılan reformlarla doldurduk. Türkiye'yi ve Türk siyasetini yeni baştan dönüştürürken elbette kendimizi de ihmal etmedik, etmiyoruz. Kuruluş prensiplerimizden taviz vermeden, milletimizin taleplerine ve günün şartlarına göre partimizi, kadromuzu ve siyasetimizi de yeniliyoruz. Bir ayağımızı kadim değerlerimize sabitlerken, diğeriyle daha güzelin, daha iyinin, daha yeninin, daha faydalının peşinde koşuyoruz. Tıpkı ulu bir çınar gibi köklerimiz derinlere indikçe hamdolsun dallarımızla büyüyor, serpiliyor, ülkemizle birlikte gönül coğrafyamıza ulaşıyor.'

'Vizyonumuzu kamuoyumuzla paylaşırken başkaları gibi emrivaki yapmadık'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün 'Muhafazakar devrimci' derken bir tenakuzu veya paradoksu değil merhum Yahya Kemal gibi kökü mazide olan atiyi ifade ettiklerini dile getirdi.

Millet ve parti olarak geçmişi elde etmeden, maziye sırt dönmeden, mevcut kazanımların üzerine geleceği inşa etmekten bahsettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

'Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun çıkış noktasını da işte bu yaklaşım oluşturuyor. Dikkat ederseniz vizyonumuzu kamuoyumuzla paylaşırken başkaları gibi emrivaki yapmadık. Ülkemizin gelecek asrına damga vuracak bu vizyonu 85 milyon olarak hep beraber şekillendirelim istedik. Türkiye'ye dair hayali, ideali, teklifi olan kim varsa, hiçbir ayrım yapmadan, herkesin katkısını almayı arzu ediyoruz. Bu anlayışla 81 vilayetimizde ve ilçelerinde düzenleyeceğimiz kapsamlı toplantılar vasıtasıyla vatandaşlarımızın tekliflerini dinleyecek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizle birlikte tekemmül ettireceğiz.'

Erdoğan, Türkiye Yüzyılı ekseninde yapılacak tartışmalarla ortaya çıkacak sinerjinin partinin yanı sıra Türk siyasetine de yeni bir perspektif kazandıracağını belirterek, 'Bu toplantının aynı zamanda katılımcı demokrasi idealimizin en güzel örneklerinden birini teşkil edeceğine inanıyorum. Tüm vatandaşlarımızı, kıymetli fikirleriyle tenkit ve teklifleriyle bu sürece destek vermeye, Türkiye Yüzyılı'na sahip çıkmaya davet ediyorum. Foruma iştirak eden siz dostlarımızın da katkılarını beklediğimizi burada hassaten ifade etmek istiyorum.' diye konuştu.