Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Deprem siyaset üstü bir konudur, ihmale gelmez. Bir an önce gereken dönüşümleri yapmak mecburiyetindeyiz. Her kim deprem tehdidini küçümserse, bu milletin en büyük düşmanıdır" şeklinde konuşt

Trthaber'in haberine göre: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantı ile katıldı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar: 

Depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatta kalanların yanında olmaya devam edeceğiz. Depremzedelerimizin şu anda barındığı geçici yerlerde onlara yardım elini uzatan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Her afetzede olduğu gibi bu durumda da yanlarında olduk. Kiralama, geçici barınma gibi ihtiyaçlar için 15 milyar liralık bir kaynağı harekete geçirdik ve bu destekle 2 milyon kişiye yardım ulaştırdık.

Gece gündüz demeden çalışarak, dönüşümleri hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz ayın başlarında tamamlanan konutları başarıyla teslim ettik. Bugün ise başlattığımız kura çekimiyle 30 bin 723 vatandaşımızı daha yeni evlerine kavuşturuyoruz

Hedef yıl sonuna kadar 200 bin konut!

Hedefimiz, yıl sonuna kadar 200 bin konut sağlamaktı. Şu ana kadar 1,5 ay içinde 76 bin konutun üzerine çıktık. Hedeflerimize ulaşmak için son derece yakınız. Amacımız, toplamda 390 bin konut, 11 bin 500 ahır ve 40 bin 500 iş yerinden oluşan 442 bin hak sahibini tamamının evlerine ve iş yerlerine kavuşturulmasıdır.

Bu yıl sadece bütçeden 1 trilyon liradan fazla kaynak ayırdık. Geçen yıl da aynı miktarda harcama gerçekleştirdik. Ancak bu sadece bütçeden yapılan harcamaları içeriyor. STK'ların ve vatandaşlarımızın katkıları ise bu miktarın dışında. Amacımız, ülkemizin ve şehirlerimizin üzerindeki deprem yükünü tamamen hafifletmektir.

Bu yükü ancak milli dayanışma, afetle mücadele ve konut inşası alanındaki güçlü birikimimizle üstlenebilirdik. Deprem bölgelerinin yaralarını sarmak için canımızdan bir parça olan bu çalışmalara gece gündüz devam ettik. Şehirlerimizi sadece konutlarla değil, aynı zamanda cadde ve meydanlarıyla, üretim ve istihdam alanlarıyla yeniden tasarlıyoruz.

Ülkemizin tamamını, özellikle deprem bölgemizi, Türkiye'nin yüzyılına hazırlıyoruz. Hiçbir gündem maddesi, depremle ilgili programlarımızdan bizi uzaklaştıramaz. Geçtiğimiz mayıs ayında önemli bir seçim gerçekleştirdik ve şimdi yeni bir seçimin eşiğindeyiz. Bölgemizdeki çatışmaların sürekli genişlemesi de endişe verici bir durum.

Milyonlarca insan fay hatlarının yakınlarında yaşıyor

Hayat pahalılığıyla mücadele, önceliğimiz olan ekonomi programımızı zor şartlar altında yürütüyoruz. Seçim sonrası için felaket senaryoları öne sürenleri de yakından takip ediyoruz. Ancak, bu tür durumlar deprem bölgelerindeki çalışmalarımızın önüne geçemez.

Deprem, unutulması mümkün olmayan acılara sebep olan bir gerçektir ve ülkemizin dört bir yanında yaşayan milyonlarca insanımızı etkilemektedir. Ülkemiz, tarihin en tehlikeli fay hatlarına yakın bölgelerde bulunmaktadır.

Türkiye, bu felakete hazırlık için önemli adımlar atmıştır. Özellikle TOKİ öncülüğünde ülkenin konut stokunun önemli bir kısmını yenileme çalışmaları yapılmıştır.

İstanbul için acele etmeliyiz!

Kamu binalarının büyük bir kısmını da yeniden inşa ettik. Ancak hala dönüştürmemiz gereken pek çok bina bulunmaktadır. Özellikle 6 Şubat depreminde yıkılan binaların yüzde 90'ından fazlasının 1990 öncesinde yapıldığını görmekteyiz.

Yeni yapılan az sayıdaki binaların birçoğu teknik eksikliklerle veya sonradan yapılan müdahalelerle deprem riskine karşı daha savunmasız hale gelmiştir. Deprem maalesef bizi beklemiyor. Özellikle şehirlerimiz için acil eylemler planlamalı ve uygulamalıyız. Özellikle İstanbul gibi büyük metropoller için acil önlemler almalıyız, çünkü böyle bir felakete karşı başa çıkmak gerçekten çok zor olacaktır.

Bu şekilde kurtarılacak canların bedeli asla ölçülemez. Gerekli dönüşümleri derhal gerçekleştirmek zorundayız. Deprem tehdidini ciddiye almayan herkes, milletimizin en büyük düşmanıdır. Diğer alanlarda oyalama taktikleriyle görünebilir belki, ancak bu yaklaşım depremle mücadelede hiçbir işe yaramaz.

Deprem siyaset üstüdür!

Deprem, siyasetin üstünde olan bir konudur ve ihmal edilemez. Deprem riski ve sonrasında yaşanan kayıpların en yüksek olduğu İstanbul'a, Murat Kurum'u aday gösterdik. Son 5 yıldaki tüm afetlerde başarılı bir şekilde çalışmaları yöneten Murat Kardeşimizin, İstanbul'u depreme en iyi şekilde hazırlayacağından şüphemiz yok.

Diğer şehirlerimizde de aynı tehditle karşı karşıya olanlar için seferberlik ruhuyla çalışmaya devam edeceğiz. Bugünkü kura töreniyle anahtarlarını alacak vatandaşlarımıza yeni konutlarının hayırlı olmasını diliyorum.

Kaynak: HABER MERKEZİ