Kalamış'taki Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan Ali Koç, şu an bir dönüm noktasında olduklarını belirterek, 'Hep beraber en sağlıklı kararları vermek durumundayız. Bir maç değerlendireceğiz bugün ama bir maç üzerinden değerlendirme yapmayacağız. Bu maç bardağı taşıran son damla olduğu için üzerinde duracağız ama esas sıkıntı son 10-15 yılda yaşatılanlar ve Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durumdur.' dedi.

Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısı, Kalamış'taki Faruk Ilgaz Tesisleri'nde başladı. Toplantıya Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ile yönetim ve divan kurulu üyeleri katıldı. Açılış konuşmasını yapan Uğur Dündar, Fenerbahçe'nin büyük haksızlığa uğradığını belirtti.

Sarı-lacivertlilerin, operasyona tabi tutulduğunu dile getiren Dündar, 'Fenerbahçe'nin bir operasyona tabi tutularak 3 puanımızın katledilmesi ve peş peşe haksızlıklara uğraması benim yüreğimde de sizler gibi isyan duyguları oluşturdu. Nedenlerini çok düşündüm, bana göre neden ortada. 3 Temmuz'da Fenerbahçe'miz hangi nedenle kumpasa hedef olduysa, bu yıl da bu sezon başlangıcından beri çeşitli girişimlerle puanlarımız gasp edilmeye başlandı ve Fenerbahçe hedef tahtasına oturtuldu.' ifadelerini kullandı. Futbol sistemi içinde 3 Temmuz kalıntısı bazı odaklar olduğunun altını çizen Dündar, şöyle devam etti:

'Her Fenerbahçeli yürekten inanır ki Fenerbahçe dendiğinde akla Cumhuriyet gelir, akla Atatürk gelir. Fenerbahçe'yi engellemeye, Fenerbahçe'yi durdurmaya, Fenerbahçe'nin haklı puanlarını gasp etmeye çalışıyorlar. Fenerbahçe'ye sevdalılar, yönetimimizin arkasında her zamandan daha fazla birlik ve bütünlük içinde dimdik durmalıyız. Ya bir ve bütün olacağız ya da hedef tahtasının ortasında durup çeşitli saldırılara uğrayacağız. Fenerbahçe bir olup 3 Temmuz'da ne yaptıysa büyük gücünü tüm Türkiye'ye gösterdiyse bugünden itibaren de aynı gücü birlik ve kararlık içinde göstermelidir.'

Rakiplerinin çeşitli provokasyonlar yapmak isteyeceğini ve bu durumdan uzak durmaları gerektiğini aktaran Dündar, 'Yönetimin göstereceği hedef doğrultusunda ilerlememiz gerekiyor. Bugün Başkanımız Sayın Ali Koç tarihi bir konuşma yapacak. Bazı görseller kullanacak. Uğradığımız haksızlıkları belge ve görüntülerle kimsenin itiraz edemeyeceği açıklıkla bilgilerinize sunacak. Bütün kumpaslara puanlarımızı gasp etme çabalarına açık açık sergilenen bilinçli operasyonlara kısacası Fenerbahçe'ye karşı her türlü girişime rağmen hepimiz kalben şuna inanıyoruz. Hiçbir güç Cumhuriyetin 100. yılında Fenerbahçe'mizin şampiyon olmasını engelleyemeyecek.' diyerek sözlerini tamamladı.

Uğur Dündar'ın açılış konuşmasının ardından yeni divan üyesi olanların isimleri okundu. Öte yandan divan kurulu üyelerinin dışında normal üyelerin de katılımıyla salonun tamamı dolarken, birçok üye konuşmaları ayakta takip etti.

'Perşembe akşamı yaşananlar Fenerbahçe'nin varlığına ve Türk sporuna verdiği emeklere saldırı niteliğindedir'

Kalamış'taki Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan Burak Kızılhan, perşembe günü ligde oynadıkları Adana Demirspor maçında yaşananlardan dolayı yönetim kurulu faaliyet raporunu sunmayacağını belirterek, 'Bugün bizim için farklı bir gün. Bugün tüm gündemlerden bağımsız bir Yüksek Divan Kurulu toplantısı gerçekleştireceğiz.' ifadelerini kullandı. Kızılhan, hevesle bir çalışma sürecine girdiklerini, 15 sayfalık konuşma hazırladığını, fakat perşembe günü Adana'da yaşananların kendilerini tüm bu odaklardan uzaklaştırdığını söyledi. Bugün Fenerbahçe'nin Türk futbolu ve değerleri adına konuşma günü olmadığını vurgulayan Kızılhan, şöyle devam etti:

'Bugün Fenerbahçe'nin yarıştan uzaklaştırılmak için nelere maruz kaldığını konuşma ve fikirlerinizi alma günü. Perşembe akşamı daha önce onlarca örneğini yaşadığımız şekilde Fenerbahçe'nin bilerek, kasten, yarıştan uzaklaştırılmasının bir benzerinin nasıl hayata geçirildiğini bir kez daha en net şekilde görmüş olduk. Fenerbahçe'nin Türk sporuna, Türk gençlerine yaptığı yatırımlar, ülkemizin yarınları için attığı adımlar, altyapılardan yetiştirdiği binlerce sporcu ve bu emekleri, alın teri hiçbir anlam taşımıyormuş. Perşembe akşamı yaşananlar Fenerbahçe'nin varlığına ve Türk sporuna verdiği emeklere saldırı niteliğindedir.'

Son 10-12 senedir yaşadıklarına rağmen hiçbir zaman Türk sporuna katma değer sağlamak için çabalamaktan vazgeçmediklerini aktaran Kızılhan, şunları kaydetti:

'Bir dönem çok muteber olan, bugün 'terörist' denen Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri Fenerbahçe'ye kumpas kurmaya çalıştı. Fenerbahçe'yi ele geçirip o feneri söndürerek tüm ülkeye mesaj verilmek istendi. Devleti arkasına alan bu yapının polisleri, hakimleri saldırdı. Savcıları, medyası, bürokratları saldırdı. Başkan ve yöneticilerimiz hapse atıldı. Biz bir gram geri adım atmadık. Stadımıza gaz bombası atıldı, çocuklarımız ağlatıldı, otobüsümüze kurşun sıkıldı ve faili meçhul kaldı. Elimizden göz göre emeklerimiz çalındı, şampiyonluklarımız alındı. Tüm bunları, Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler dışında kimse sorgulamadı. Bugün gördük ki bazı kesimlerin bizimle mücadeleleri bitmedi, savaşları son bulmadı. Bizse hiçbir zaman ilke ve değerlerimizden vazgeçmedik. Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı, köklerini bu topraklardan alan Fenerbahçe olarak mücadeleye devam ettik. Sadece sporda değil ülkemizi ilgilendiren her konuda, kayıtsız şartsız milletimizin, devletimizin yanında olduk. Bugünse öyle bir noktaya geldik ki, kendimizi her şeyi sorgular durumda bulduk. Yaptıklarımızın Türk futbolu karşısındaki bu yapı için bir gram değerinin olmadığın gördük. Değeri yok ki bunlar yaşanabiliyor ve önüne geçilemiyor son 10-11 yıldır.'

'Bu kulübün her şey karşısında'

Spora değer veren herkesi, gençleri, çocukları, Fenerbahçe'yi seven milyonları dışladıklarını dile getiren Kızılhan, 'Anlık menfaatler uğruna Türk futbolunu yok etme noktasına getirdiler. Yetmedi mi, doymadınız mı, bu düşmanlık niçin? Geldiğimiz noktada her şeyin içini boşaltınız, anlamsız kıldınız.' diye konuştu.

Kızılhan, Divan Kurulu üyelerine seslenerek, 'Sizi dinlemek ve sonra camia olarak kararları almak istiyoruz. Sayın Divan Kurulu üyeleri, önce sizi dinleyeceğiz, sonra Fenerbahçe olarak birbirimize kenetlenip gereken adımları atacağız. Dün camiamızın bir kez daha bir ve bütün olması için bir açıklama yayımladık. Bu kulübün her şey karşısında. Sadece sizlerin desteğine, bir ve bütün olmanıza ihtiyacı var bu kulübün. Kırgınları, kızgınlıkları bir kenara bırakın. Kim olursa olsun mücadele edenleri koruyun, kollayın. İyilik ve doğruluk kazanacaksa inanın bunu Fenerbahçe sağlayacak.' ifadelerini kullandı.

Toplantıda, bu dönem hayatını kaybeden kurul üyeleri ile kurula yeni katılan 250'ye yakın kişinin isimleri okundu. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu'nda 40, 50, 60, 70 ve 80 yılını dolduran bazı üyelere plaketlerini takdim etti. 70 yılını dolduran 3 üyeden biri olan 92 yaşındaki Tevfik Fikret Erol Demiroma plaketini alkışlarla Ali Koç'un elinden alırken, 80 yılını dolduran Ali Süha Polat'ın ise oğlu Şevket Alp Polat rahatsız olan babası adına plaketi aldı.

'Gözümüze batan, direkt yarışa etki eden 5 puan'

İki tarafa da hata yapılan maçta bir takımın ortalığı yangın yerine çevirmesinin, oradan netice almasının kendi fıtratlarında olmadığını kaydeden Koç, '3 maç arka arkaya 10 kişi kaldık, sesimizi çıkarmadık. Sivasspor-Galatasaray maçı 3 puan. Adana Demirspor-Fenerbahçe maçında kaybedilen 2 puan, direkt yarışa etki eden 5 puan. Bu gözümüze batan. Bir de arada kaynayanlar var. Bir şubat ayındayız yine. Bize operasyonlar hep şubat ayında yapılıyor. Ersun Yanal döneminde 22. hafta, şampiyonluğun en büyük adayıyız. Ondan sonra 7 maçta 21 puanın 18'ini kaybediyoruz. Bu hayatın normal akışına bile aykırı. Yine erkenden söyleyip anlatacağız.' diye konuştu.

Adana Demirspor-Fenerbahçe maçından bahsederek, milyonların önünde tekme tokan cereyan eden bir maç izlediklerini aktaran Koç, bu maçla ilgili tartışmalı pozisyonların yer aldığı bir videoyu üyelere izleterek şöyle devam etti:

'Şubat ayında tekrar katliama uğrayacağız' diye düşünmedik değil. Bazıları dayak yedi ama neredeyse tüm takımın dayak yediği maçtan bahsediyoruz. Hakem ve VAR'ın maçın sonucunu etkileyecek bu kadar çok pozisyon, kabul edilemez hakem hatalarının yaşandığı başka maç belki de yoktur. Bu hataların hepsi istisnasız Fenerbahçe aleyhine gerçekleşmiştir. Bu hakem performansıyla değerlendirilecek bir maç değildir. Niyet perspektifinden bakılması gereken maçtır. Bu haftanın hakem atamaları giden MHK tarafından yapılmıştır. Yani, 'bizden sonrası tufandır' mantığıyla bizim maça atanmaması gereken biri, en kritik maça atanmıştır. İyi ki bu MHK gitmiştir.'

'Mert Hakan Yandaş'ın golü bize göre yüzde yüz gol.' diyen Ali Koç, şunları kaydetti: 'Ele çarpmış, velev ki ele çarpmış, VAR görüyor, aynı VAR hakemin gözü önünde görmesi gereken, maçın sonucuna etki edecek pozisyonu göremiyor. Bu performansla değil, niyetle anlatılacak bir durumdur. Net gol olan pozisyonu, 'ele çarptı' diye vermedin. Peki sen bunu görüyorsun, diğerlerini niye görmüyorsun? Görmüyorlar, çünkü görmek istemiyorlar. Göremiyorlar değil. Bu pozisyonda ne enteresandır ki bir tane rakip oyuncu itiraz etmiyor. Ndiaye diye bir oyuncu var. Bu oyuncuya bu hakem olağanüstü tahammül gösterdiği için atılması gereken maçı kartsız tamamladı. Bu maç malum rakibimizle yaşansa neler olmuştu düşünsenize. Rakibimiz bu maçın ilk yarısını 9 kişi bitirmeliydi. Ve bu maçta bir oyuncu hiç kart görmeden maçı bitirdi.'

Jesus'a çıkan kırmızı kart

Ali Koç, teknik direktörleri Jorge Jesus'a kırmızı kart çıkartılmasını da 'örneği yok' diyerek eleştirerek, 'İngilizce ve Türkçe bilmeyen hocamız, hakeme Portekizce, '(Faul, içeride de değil dışarıda. Neden faulü vermiyorsun) dedim' diyor. Çat kırmızı kart. Herhalde CV'sine yazar hakem arkadaş, 'Ben Jesus'u oyundan attım' diye.' ifadelerini kullandı.

'2 maçta 5 puan, şampiyonluk yarışına büyük bir etkidir'

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, 'Sivas'ta yaşananlar, Adana'da olanlar, çürümüş, kokuşmuş, kifayetsiz Türk hakemlik müessesinin iflas ettiğinin, tükendiğinin en önemli belgesidir. 2 maçta 5 puan, şampiyonluk yarışına büyük bir etkidir.' dedi.

Kalamış'taki Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan Ali Koç, aralarında 'İstediğiniz yatırımı yapın, bu sistemi yenemezsiniz' diye düşünenler olduğuna dikkati çekerek, 'Biz yalandan adalet istemiyoruz. Sivas'ta yaşananlar, Adana'da olanlar, çürümüş, kokuşmuş, kifayetsiz Türk hakemlik müessesinin iflas ettiğinin, tükendiğinin en önemli belgesidir. Bu bir belgedir. 'Yolsuzluğun belgesi mi olur' derler ya, işte futbolda belgesi budur. 2 maçta 5 puan, şampiyonluk yarışına etki, büyük bir etkidir.' diye konuştu.

'Bir hakem bir takımı katleder sonraki hafta maç verilir, o mesajdır'

Son konuşmasında sadece hakem Ali Palabıyık değil, o ve Yasin Kol'a iki ayı geçen süre zarfında maç verilmediğini ifade ettiğini hatırlatan Ali Koç, şöyle devam etti: 'Defalarca bu konuyu söylediğim için hakemlik müessesinde yönlendirmeler vardır. Bir hakem, bir takımı katleder sonraki hafta maç verilir, o mesajdır. Bu sezon özelinde bu iki hakem hata yapmıştır. O yaygara koparılan maçta iki taraf lehine de hatalar olmuştur. O maçı seyretmeyenler zanneder ki Alanyaspor için rakibi doğranmıştır ama çift taraflı hata. O maçtan sonra Ali Palabıyık aylarca maç alamadı ve Yasin Kol başka maçta. Benim bunu gündeme getirme sebebim diğer hakemlerin performanslarını etkilemeleri. Dolayısıyla Ali Palabıyık'ı işimize gelince savunuyoruz durumu yok. İlkesel bir durum var. İnşallah kafasına girer bu konu.

Şampiyonluk adayı rakibimiz dün gece uyandı. Zevkle izledik. Biz topa girmedikçe agresifleşiyorlar. Bizim arkadaşlar çirkin buluyor ama ben komik buluyorum. Benim sesimi de kullanarak video yapmışlar. Bu hiç konuşmayan kulüp, bugüne kadar konuşmayan, Sivas'ta da konuşmayan kulüp, sesimi kullandı. Dün atışmalar oldu. Orada bazı şeyler ima ediliyor.'

'(Galatasaray'a) Bu kadar inanıyorsunuz iddianıza, niye gelmediniz?'

Başkan Ali Koç, 'Bazıları şunu diyecek; siz 8 Mart operasyonuna taş koydunuz. Sizler olmasaydınız bu hakemler temizlenmişti, şimdi de dert yanıyorsunuz.' ifadelerini kullanarak, bu konuya açıklama getirmek istediğini dile getirdi.

O konunun ilkesel bir konu olduğunu vurgulayan Koç, 'O dönemde bütün hakem sınavları, yani klasman sınavları, bir evvelki federasyon tarafından, ki bir önceki federasyon Türk futbol tarihinde en ağır zararı görendi, o grubu temizleyeceklerdi ve tamamen keyfiyetle hiçbir sınava değinmeden istedikleri hakemi sisteme getireceklerdi. Biz o açıdan sezon ortasında, 'Böyle saçmalık olur mu?' dedik. Başka kulüpler de tepki gösterdiler. 'Siz bunları engellediniz' diyorlar. Öyle değil. Gerçek hakemlik müessesinde devrimsel atama yapılacaktı. Liyakatle yapılmayacağı için, güç kimin elindeyse onun isteğine göre atama yapılacağı için karşısında durduk. Açık konuşmayı seven bir insanım. Milyonları etkileyen konularda başkanlar, yöneticiler açıklama yapıyor. 'Gelin iddiaları televizyonda tartışalım' dedik. Bu kadar inanıyorsunuz iddianıza niye gelmediniz?' ifadelerini kullandı.

'TFF Başkanına, 'iyi niyetinize hala inanıyorum' dedim'

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'ye, 'iyi niyetlerine hala inandığını' söylediğini açıklayan Ali Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ben bildiğimi ve yaşadığımı söylüyorum. Kongre üyelerimiz belki siz kızıyorsunuz ama bu benim görüşüm. Daha evvelki federasyonlarla neler yaşadığımızı tahmin edemezsiniz. En fahiş hatalar ise bu federasyon döneminde yapılıyor. Çünkü altını tutmak kolay değil. 'Murat Ilgaz Fenerbahçe kongre üyesi' dendi. Öyle bir şey çıkmadı. Geçen sene, bir derbi öncesi, hakemin Fenerbahçe ile ilgili şirketlerde çalışıyor iddiasında olduğu gibi. Külliyen yalan çıktı. Özür var mı? Yok. Bu sezon Murat Ilgaz konusu. Murat Ilgaz, VAR atamalarından sorumlu. Baktırdık, böyle bir şey çıkmadı. Ben 6 sene yöneticilik, 5 sene başkanlık yaptım. 40-45 senedir futbol takip ediyorum. MHK ile sıkıntı yaşayan pek çok camia var. Ben MHK ile sıkıntısı olup MHK'yi hedef almayıp başkan vekillinin hedef alındığını hiç görmedim. Çünkü o başkan istenen bir başkandı. İyi ki gitti. Sonra 'cezalar' dendi. 'PFDK Başkanı Fenerbahçe formasıyla karar alıyor' dendi, tepki gösterince 'niye üstünüze alınıyorsunuz' dediler. Ben aptal olmadıklarını biliyorum. Ama samimi olmadıklarını da biliyorum. Sonra toplantıda, 'niye üstünüze alınıyorsunuz' dedi. 'İsmimizi geçirdiğinizde üstümüze alırız' diyorum. Cezalar açıklandı. Şampiyonluk adaylarından en çok ceza alan biziz. Şimdi ne oldu, Lale Orta Türkiye'nin ilk kadın MHK başkanı olarak atandı.'

Galatasaray ile ilgili, 'Ben hayatımda algı ve manipülasyonu hep bir ağızdan yöneticileriyle, medyadaki kalemleriyle, medyada, sosyal medyada resmi ve gayriresmi hep bir ağızdan bu kadar iyi yapıp, başta TFF kurulları ve futbol paydaşlarını etkileyen bu mertebeye gelmiş dünyada başka camia yoktur.' ifadesini kullanan Ali Koç, 'Dolayısıyla 'siz de yapın' diyebilirsiniz. Şimdi pompaladıkları şey o camianın bir yöneticisinin ettiği ağır laflardan sonra, 'bitirmeyiz, etmeyiz.' Bizim DNA'mızda, fıtratımızda bu yok. Bizim bir tane yüzümüz var. Özelde de umumide de, her yerde aynı.' şeklinde konuştu.

'Onların dertleri Ali Koç'

Hakkında, Kulüpler Birliği Başkanı sıfatıyla devamlı federasyona gittiği yönünde laf çıkarıldığını belirten Koç, 'Size taahhüt ediyorum, 'hiçbir zaman TFF'ye yalnız gitmeyeceğimi' söyledim onlara çünkü biliyordum bunu diyeceklerini. Kafaları böyle çalışıyor. Nitekim gitmedim. Onların derdi Fenerbahçe de değil, dertleri Ali Koç. TFF Başkanı ve ekibinin İngiltere ziyareti vardı; 'Ali Koç uçakta Büyükekşi ile İngiltere'ye gidiyor' dediler, ben o gün maçtayım. Doğruları ispat etmek zorundasınız. İftira atmak, yalan söylemek, bu ülkede çok kolay, o yüzden doğruyu söyleyen, doğrusunu ispat etmek zorunda kalıyor. Bunlar 2 ay bunu pişirdiler. Son olarak resmi ağızdan, beni tek başıma federasyonu ziyaret etmemin sakınca olacağını söylediler. Hep algı operasyonu. Şimdi Lale Orta. Çok tanımıyorum, bu baskıyı ne kadar kaldırır. Türkiye'de algılar gerçeklerin önündedir. Türkiye'de çok az insan baskı kaldırabiliyor.' değerlendirmesinde bulundu. VAR sistemiyle ilgili açıklamalar yapan Ali Koç, şöyle devam etti:

'Biz derhal, ivedilikle, en kısa zamanda VAR'ı Türk hakemlerinden kurtarmalıyız. Bu öneriyi dün yaptık. 'Ağlamaya gelmedik' dedik. VAR olmazsa olmazıdır futbolun. İnşallah önümüzdeki sene yarı otomatik ofsayt sistemi gelecek, daha rahatlayacağız. Bu devirde VAR olmazsa olmazdır. Ancak VAR bizim ligimizde kullanıldığı gibi, özellikle Fenerbahçe'ye kullanıldığı gibiyse VAR bir canavardır ve şu anda bunu yaşıyoruz. En acil tedbir olarak en kısa zamanda yabancı VAR hakemleri, Türk futboluna getirilmelidir. Federasyon devre arasında bunu denedi. Sanki dostlar alışverişte görsün gibi denenmiş geldi bana. Bu niye önemli çünkü hakemin de yardımcılarının da niyeti performansı kötüyse en önemli sigorta, adaleti kullanan VAR'dır. Bu da dünyanın her yerinde böyle Türkiye hariç. Öneri muhakkak ivedilikle belki bu sezon geçti ama önümüzdeki sezon VAR yabancı hakemlerden oluşmalı. Yapay zeka atamalarını ilkesel olarak destekliyoruz ama bu mükemmel çalışana kadar birkaç sezon geçecektir. Doğru kullanılırsa fayda sağlayacaktır. Hakem atamaları 1 kişinin 2 dudağı arasında olmamalıdır.'

'Genelde fahiş hatalar hep bizim aleyhimize oluyor'

Ali Koç, TFF tarafından 3 Ocak'ta yapılan açıklamaya dikkati çekerek, şunları söyledi:'8 hafta ceza veriliyor, sonra 6'ya indiriliyor. Neden, onu da bilmiyorum. 3 Ocak'taki açıklamada diyor ki 'bu hakemlerle ilgili gerekli inceleme yapılmıştır'. Sivas-Galatasaray maçı var, hakemine görev verilmeyeceği ifade ediliyor, Özdamar ve Karaoğlan'a da uzun süre görev verilmeyeceği söyleniyor. 6 hafta mı uzun süre? Sivas'taki hakem hele. Laubalilik, gevşeklik, direkt maçı katleden kararlar, adam 6 hafta alıyor. Atilla Karaoğlan yanlış karar veriyor ama doğruları yapıyor. Buna TFF, MHK aynı süre ceza veriyor. Atilla Karaoğlan uzun süre maç almadı. İnsansa ki insan, 'hata yaptım, kararımın arkasında durdum, ben nasıl bu adamla aynı cezayı aldım' diyecek. O işin travmasında zaten. Bir bakıyorsunuz ilk maçı, haftanın en kritik ikinci maçı. Şaka gibi. 'Yapay zeka böyle istedi' diyorlar. Sonra FIFA kokartlı hakemler, ki bulmakta zorlanıyoruz. 10 puan alarak maça 3-0 galip başlıyorlar. Erkan Özdamar'ı söylüyorum. Bir adam tartışmasız en tartışmalı pozisyona imza atıyor, 6 haftada maç alıyor. Karaoğlan'ın hatası bu kadar yüksek değil, uzun süre maç almıyor. Yapay zeka bizim maça veriyor. FIFA kokart diyor.

Soruyoruz, 'yapay zeka' diyor, değiştirin kardeşim. Ceza bitince 10 puanla başlamasın. Bu sistemde en ağır cezayı verdiğiniz hakemi dönüşünde en kritik maça veriyorsunuz. Adam zaten duygusal travmada, çöküşte. Öbür maçların da kıymeti var ama zor maç var, nispeten daha kolay maç var. Bu öneriyi de yaptık; şurada bir şey çıkıyor, bu sezon özelinde ama genelde fahiş hatalar hep bizim aleyhimize oluyor. Yıllarca unutulmayacak fahiş hatalarda hep bir takımın lehine oluyor, bu tesadüf mü?'

'Ne hale geldik, derbiye atayacak hakemimiz yok'

Derbiye atılacak hakem bulamayacak hale gelindiğini, artık her derbiye Halil Umut Meler'in atandığını aktaran Koç, 'Ne hale geldik derbiye atayacak hakemimiz yok. 85 milyon ülke, futbolla yatıp kalkan ülke, derbiye atanacak hakem yok. Halil Umut Meler'e bir şey olmasın diye dua ediliyor. Geldiğimiz noktaya bakın. Yarınkiyle 7 derbi maçı oynanmış olacak. Zorbay Küçük, Ali Palabıyık, Volkan Bayaraslan, Ali Şansalan hepsi çuvallıyor, son 4 derbi hakemi Halil Umut Meler.' dedi.

Süper Lig'de tam 6 kez ceza çekmiş hakemlerin geri dönüş maçlarında hep Fenerbahçe maçlarını yönettiklerine de işaret eden Koç, şöyle devam etti: 'Dünyada 6 sezon içinde, son haftada 3 şampiyonluk kaçıran kaç kulüp vardır? Bence hiç yoktur. Dünyada kaç takım ülkesini, devletini hedef almış bir terör örgütü tarafından saldırıya uğramış, kumpas yaşamıştır, hem de sportif ve finansal açıdan en parlak döneminde?

Dünyada kaç takımın otobüsüne silahlı saldırı yapılmıştır? Hala faili meçhuldür. Bu Türkiye Devleti'nin ayıbıdır. TFF'ye korkunç saldırı oluyor, ertesi gün yakalanıyor, bir daha olmasın Allah korusun. Doğrusu budur. Türkiye Cumhuriyeti kudretli bir devlettir. Maç uğruna, futbol uğruna devleti bile zaafa uğratmayı göze alabiliyoruz. O olayı takip eden hafta, bize zorla maç oynatıldı. Yabancı oyuncuların travma yaşadığı, Türkiye'den ayrılmak istediği, belki 40 kişinin hayatına mal olacak bir olaydan sonra hafta sonu bizim maç oynamamız istendi. Bir de vicdani hassasiyet nasıl olmaz? Bir takım yöneticisi otobüs direksiyonundan foto verdi. Bunlar hep bize oluyor. 12 Mayıs'ta stat ve taraftar gaz saldırısına uğradı. En darbe yediğimiz dönemde bunları da yaşadık. Türkiye Kupası kazanmış, dönüyorduk Ankara'dan. 'Ne oldu' dedim, 'gaz sıkmadınız', bana pişkin pişkin, 'organik gaz sıkıyoruz' dediler.

'2011'den beri yemeye doyamadılar, demek ki biz sistemin parçası değiliz'

Kulüplerine yönelik saldırıların devam ettiğini de belirten Koç, '2011'den beri yemeye doyamadılar. Demek ki biz sistemin parçası değiliz. Faili meçhul bulunmuyorsa, ülkemize saldıran terör örgütüne karşı tek savaşan Fenerbahçe ise, Fenerbahçe mağdur edildiği, haksızlığa uğradığı, maddi manevi çektiklerine hiçbir devlet, hükümet, siyaset, 'biz bunu nasıl gidereceğiz' demiyorsa, bunlar da işin içindedir. Bunu niye diyorum? 3 Temmuz'dan 1-2 hafta sonra, Deniz Feneri Davası vardı, gizlilik geldi, bir tane haber sızdı mı? Gizlilik olmasına rağmen 3 Temmuz Davası sayfa sayfa verilmedi mi? Utanmadılar, başkanımızın fotosunu bastılar. Ben başkanınız olarak bunun büyük resmine bakmak zorundayım.' ifadesini kullandı. Karar vermeleri gerektiğini de kaydeden Ali Koç, ligden çekilme tartışmalarıyla ilgili de şu açıklamalarda bulundu:

'Figüran mı olacağız, yoksa uzun vadeli çıkarları müdafaa etmek adına, ülke futbolunu temizlemek adına bugünlerden feragat mı edeceğiz? Buna karar vermemiz lazım. Sizlerin huzurunda bunu masaya koymak istiyorum. Ben her şeyi kendi başkanlığımı feda etmeye hazırım. Niye çünkü önümüzde 2 yol var. Ligden çekilme felan saçma sapan şeyler, öyle bir şey yok. Aklınızın ucuna getirmeyin, bunlar duygusal olarak söylenen şeyler. 15 hafta var, Selahattin Baki'nin dediği gibi, 'biz bu ligi bitireceğiz ve şampiyon bitireceğiz' mi, yoksa, 'yeter arkadaş, bardağı taşırdınız, sınırı aştınız, biz maça çıkmıyoruz' mu diyeceğiz?'

'2 yol var, biri radikal yol, biri de sonuna kadar savaşıp mücadeleyi vermek'

Futbol Disiplin Talimatı'nın 24. maddesine baktıklarını ve önlerindeki iki yolu değerlendirdiğini vurgulayan Koç, 'Bir yol bu, yani maça çıkmamak, maça çıkıp 1 dakika kalıp sahadan ayrılmak ama bu sezonu feda etmek. İnanın geleceğimiz için çok çok önemli bir adımdır. Biz dün bunu oyladık. Bunu Konya maçında da yapmak zorunda değiliz. Böyle devam edip başka maçta da yapabiliriz. Ben bir kere ölmek kısmındayım. 11'e 3 devam kararı çıktı. Ben 3 kişiden biriydim çünkü yeter artık.' görüşünü paylaştı. Fenerbahçe önünde 2 yol bulunduğunu anlatan Ali Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu camiayı siz ciddiye almıyorsunuz. Bu camiayı yeri geliyor katlediyorsunuz, yeri geliyor ufak ufak, ısıra ısıra yiyorsunuz. 2 yol var, biri radikal yol, biri de sonuna kadar savaşıp mücadeleyi vermek. Nereye kadar bu şekilde devam edebiliriz sorgulanmalı. Fenerbahçe'nin olmadığı bir Türkiye Futbol Ligi, futbol ligi değildir. Rakip takım ne diyor, 'her yerdeyiz' diyor. Biz adaletin, doğrunun yerindeyiz. TFF içine yuvalanmadık 20 senedir. 20 senedir kendimize çalışan medya ordusu yaratmadık, yapmayız da. Tüm gazetecilerden özür diliyoruz. Son maçımız son derece düzgün ele alındı ama bir grup var ki dertleri hem Fenerbahçe hem Ali Koç. Küçük bir grup var, sadece Ali Koç. Durum bundan ibaret. O kadar pişkinler ki başkan vekiline saldırıyorlar Fenerbahçeli diye, PFDK'ye saldırıyorlar. Federasyon Başkanı Galatasaraylı. Bir önceki hasta Galatasaraylı. Başka takımlar gündeme getirmiyor, sonrada dostluk diye adım atıyorlar. Biz pislik yapmayı bilmiyoruz, öğrenmek de istemiyoruz.'

'Arzu ederseniz diğer kardeşinizi de getirin'

Ali Koç, son dönemlerde kulübün birçok haksızlığa uğradığını vurgulayarak, 'Ama ondan sonraki dönemlerde geldik, bir şekilde futbolun içindeydik. Ta ki devre dışı bırakılana kadar. O yüzden tüm Fenerbahçeliler gibi görüyoruz biz bunu, her gün yaşıyoruz. Galatasaray'a yaptığım çağrıyı yine yapıyorum. İstediğiniz zaman, istediğiniz kanalda, istediğiniz kişilerle, arzu ederseniz diğer kardeşinizi de getirin, biz hazırız.' dedi.

Hakem atamalarındaki yapay zeka kriterine değinen Koç, 'Yapay zeka gelirse işlerin veriye bağlı yapılacağı için bu sistemi destekliyoruz. Bize söylenen hakem ve yardımcı hakemleri, yapay zekanın atadığı konusundan bizim şüphemiz var. Bize göre yardımcı hakemler yapay zekayla atanmıyor, yanılıyor olabilirim. Bütün VAR atamaları manuel yapılıyor hala. Kötülemek için söylemiyorum ama bu başlangıç. Gider ayak son hediyelerini verdiler. Kime verdiklerine siz karar verin.' şeklinde konuştu.

Koray Gençerler, Atilla Karaoğlan, Serkan Çimen hakkında konuştu

Son maçta yaşananlardan Ali Palabıyık'ın yanında VAR hakeminin de suçlu olduğunu aktaran Koç, 'Kim Koray Gençerler? Bu adam 2 sene evvel iyi gidiyorduk, liderdik, Fenerbaçe-Konyaspor maçı oynandı, Pelkas harika gol attı, gole sevinirken burada eli icat eden, pozisyonu iptal eden VAR'daki hakem. Bu sene Konyaspor-Fenerbahçe maçında Valencia aptalca bir hareket yapıyor, hakem görmüyor. Onu uyarıp Valencia'yı attıran yine bu arkadaş. Son olarak perşembe yine VAR hakemi bu arkadaş.' ifadesini kullandı.

Ali Koç son olarak, Atilla Karaoğlan ve Serkan Çimen'in bu hafta kendi maçlarına atandığını tekrarlayarak, 'Serkan Çimen bizim 2 kere rahatsızlık duyup açıklama yaptığımız hakem. Karaoğlan'ı açmak istiyorum. VAR konuşmalarını dinlediğimiz hakem. Tartışmasız en tartışmalı pozisyon dedim Sivasspor maçına. Pozisyon aslında VAR protokolü nasıl olur, eğitim için kullanılacak pozisyon. 'Ben kararımda duracağım' diyor. Katılır veya katılmazsınız ama derslik pozisyon. Ona Sivasspor maçıyla aynı süre ceza vermek olacak iş değil. O Özdamar'ı kurtarmak için yapılmıştır.' sözlerini kullandı.  İTTİFAK-AA