İstanbul Cağaloğlu'ndaki Yeni Dünya Vakfı’nda gerçekleştirilen ‘Babıali Enderun Sohbetleri’nde 55. Kütüphaneler Haftası dolayısıyla ‘Kütüphaneler ve Kütüphaneciliğimiz’ konuşuldu. Tarih boyunca kütüphanelerin gelişim süreçlerini ve kütüphaneciliğin geldiği konumu anlatan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder, "İlk emri 'Oku' olan bir dinimiz var. Biz de ehli kitabız, yani kitap ehliyiz. Kitabı ve kütüphaneyi merkeze alabilirsek parlak günlerimize tekrar çıkabiliriz. Burada sadece kuru bir kitap ve kütüphaneyi kastetmiyorum. Bunun içinde okullarımız, eğitim sistemimiz, üniversitelerimiz de var. Her şeyle beraber düşünce atmosferinin buna müsait olması lazım" diye konuştu. Osmanlı geleneğinde kitap ve kütüphanelerin önemli bir yere sahip olduğunu aktaran Minder, cami ve medreselerin yanı sıra saray içerisinde de kütüphaneler oluşturulduğunu ifade etti.

Yediden yetmişe herkesi kapyasan hizmet

Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi Müdürü Süheyla Acar da, "Kütüphaneler bir milletin hafızasıdır, geçmişle geleceği arasında köprüdür, çok önemlidir" dedi. Acar, "Biz halk kütüphanesi olarak daha farklıyız. Adımız üstünde 'halk', yediden yetmişe herkesi kapsayan hatta anne karnında başlayan bir hizmet anlayışımız var. Her yaş ve seviyede herkese hizmet ediyoruz. Bu bilgi olur, bilgisayar olur, kitap, çay, kahve olur, bizim anlayışımız biraz geniş perspektiften her alanda hizmet etmek. Halk kütüphaneleri olarak kaynaklarımız da kitaplarımız da koleksiyonumuz da daha güncel kitaplar üzerine oluyor" diye konuştu.

Bazı gençler hayatı okul, alışveriş ve evden ibaret sanıyor

Kadıköy Aziz Berker Kütüphanesi Müdürü Lütfi Oğuz ise, ‘Çarşamba Sohbetleri’ adıyla 3 aydır hedef kitlesi üniversite öncesi öğrenciler olan etkinlikler düzenlediklerini dile getirerek, 'Yazarlarımız sayesinde gelen 50 kişiden yaklaşık 45'inin kütüphanemize daha önce hiç gelmemiş olduklarını hatta hiçbir kütüphaneye gitmediklerini fark ettik. Bazı gençler hayatı okul, alışveriş ve evden ibaret sanıyor. Kütüphaneler aslında ikinci değil üçüncü mekan; okul, ev ve kütüphane. Biz bu algıyı çocuklarımızın ve gençlerimizin hafızalarında yer edinmesini istiyoruz' ifadelerini kullandı.