“Mobbing” terimi İngilizce “to mob” fiilinden türetilmiştir ve “düzensiz, kaba kalabalık, suçlu güruhu” anlamına gelmektedir. Türkçe ’de “yıldırma, bezdirme, psikolojik taciz” olarak tanımlanır. 
Mobbing terimi ilk kez, Alman bir etolog olan Lorenz tarafından, hayvan grup davranışlarını tanımlamak için kullanılmıştır.  Stockholm Üniversitesi’nde profesör olan Leymann, iş yerlerindeki benzer davranışları nitelemek için aynı terimi kullandığında terim günümüzde anladığımız ve dile getirdiğimiz anlamına kavuşmuştur. Leymann, ilk kez 1984’te İsveç’te “İş Hayatında Güvenlik ve Sağlık” konulu bir raporla kavramı meşrulaştırmış; 1993’te İsveç’te çıkarılan “İşyerinde Kişilerin Mağdur Edilmesi” adlı kanunla da kavram ilk kez yasal nitelik kazanmıştır.
Mobbing; işyerinde meydana gelen, bir ya da birkaç çalışanın başka bir ya da birkaç çalışana uyguladığı düşmanca tutum ve davranışlardır. Burada amaç, hedefteki mağdurun çaresiz hale getirilip, işyeriyle bağının kesilmesini sağlamaktır. Burada esas dikkat edilmesi gereken konu, davranışların tekrarlanır ve devamlılık gösterir nitelikler taşımasıdır. 
Eğitimci uzman, mobbing bilirkişisi İsmail Akgün ile mobbinge dair söyleşimizi siz değerli okurlarımızın ilgilerine sunuyoruz: 

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.50.17 8A9957D3

Efendim sizi tanıyarak başlayabilir miyiz, İsmail Akgün kimdir? 

1970 Adıyaman doğumludur. İlkokulu köyünde okuduktan sonra devlet parasız yatılı okulu sınavını kazanarak Ankara Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesi’nde ortaokul ve lise öğrenimini yapmış, ardından sınıf öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği bölümünü tamamladıktan sonra yurdun değişik yerlerinde öğretmen olarak görev yapmıştır. Bu sırada “uzman öğretmen” ve “bilgisayar formatör öğretmen” unvanlarını da almıştır. Bu süre içerisinde 15 yıl öğretmenlik, 4 yıl kadar sosyal hizmetler il müdürü olarak görev yapmıştır. Halen ÇSGB’de uzman olarak görev yapmakta ve “İşletme Yönetim ve Organizasyon” alanında yüksek lisans yapmıştır. Bu sırada mobbing üzerine önemli çalışmalar yaparak “mobbing uzmanı” olmuş, çalışmalarına devam etmektedir. 

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.50.32 Fa279691
Mobbing nedir, iş hayatının içinde ne zamandan itibaren bilinir olmaya başladı? 

ÇSGB öncülüğünde ve ilgili kamu kuruluşlarıyla (TİHEK, ÇASGEM), sendikalarla birlikte (Türk-İş, Hak-İş, Disk, Memur-Sen, Kamu-Sen, Kesk, Tisk) yaptığımız çalışmalar sonucu ortak bir mobbing tanımını 2012-2013 yıllarında yaptık. Buna göre;
“İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünüdür”(Komisyon, İ.P.T.B.Rehberi,ÇASGEM Yayınları, 2013; AKGÜN,İ.,Tüm Yönleriyle Mobbing ve Siber Mobbing, Gülnar Yayınları, 2021).
Mobbing, 2012 yılında yaptığımız çalışmalar ile duyulmaya başladı ancak, 2013 yılında farklı sendikalarla yaptığımız eğitim projeleriyle birlikte ülke çapında bilinirlik kazanmaya başladı. Her faaliyetimizle ne denli bir veba olduğu hakkında fikir sahibi olanlar çoğalmaya başladı. Yaptığımız çalışmalarla günümüzde hemen herkes mobbing hakkında genel olarak bilgi sahibi olduğunu söyleyebiliriz.

Sağlıkta şiddet başta olmak üzere, aile içi şiddet, eğitimde şiddet, şiddet ve mobbing bağlantısı var mıdır? 

Öncelikle mobbingten söz edebilmemiz için işyeri ve işyeri ile bağlantılı olması gerekiyor. Yani evdeki şiddet işyeri ile ilintili değilse mobbing olarak değerlendirilemez ve ona aile içi şiddet denir. Sağlıkta, eğitimde veya çalışma hayatında şiddet olarak kastımız fiziksel şiddet ise mobbing olarak değerlendirilemez. Ona direkt şiddet denmesi daha doğru olur. Şayet kast edilen sözel, davranışsal, psikolojik veya mobbing kaynaklı ise mobbingle ilişkilendirmek doğru olur. Şöyle bir örnekle açıklayalım: Amiri ya da çalışma arkadaşı tarafından yıldırmaya (mobbinge) maruz kalan çalışan bir süre sonra patlama noktasına gelerek fiziksel şiddet şeklinde tepki verebilir. Bu açıdan bakıldığında bağlantılıdır diyebiliriz. Bu nedenle şiddet üst başlığında değerlendirme ve çalışmalara ağırlık veriyoruz. 2021 yılında MEYAD&Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi İşbirliğiyle “Uluslararası Şiddet ve Şiddeti Önleme Kongresi” düzenledik.  

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.50.47 Abfa53A5

Bir çalışan mobbinge maruz kaldığını nasıl anlar, mobbing davranışları nelerdir?
Çalışan; işyerinde yok sayılıyor, ötekileştiriliyor, yaptığı işler karalama amacıyla veya küçümsenme amacıyla sorgulanıyorsa, kendisini ifade etmesi engelleniyorsa, sosyal ilişkilerine saldırılar yapılıyorsa, itibarına saldırılar yapılıyorsa, yaşam kalitesi ve sağlığına yönelik saldırılar yapılıyorsa mobbinge maruz kalıyor demektir. Kuşkusuz burada süre çok önemlidir. Yani bir kez yapılan davranışlar mobbing davranışı olsa dahi mobbing yapılmaktadır diye değerlendirilemez. Belirli bir süre (15 günden 1,5 yıla kadar sürelerdir. Etki durumuna göre ve sıklık dercesine göre değerlendirilir) ve zarar verme amaçlı olmalıdır.
Mobbing olarak değerlendirilecek bazı davranışlar şunlardır:  Dil, din, mezhep, siyasi görüş, etnik köken, fiziksel görünüm gibi davranışlar nedeniyle ayrımcılığa tâbȋ tutma, ötekileştirme, aşağılama, kendisini ve/veya yaptığı işi yok sayma, aşırı iş verme, hiç iş vermeme, mesleğine uygun olmayan iş verme, hata arama, iş ile ilgili düşünceye engel koyma, iletişimi engelleme, dedikodu, iftira, hakaret, tehdit gibi davranışlar başlıca mobbing davranışlarıdır.

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.51.00 849Bf4D9
Mobbinge maruz kalan bir kişi ne yapabilir, izleyebileceği yol hakkında bilgi paylaşabilir misiniz?

Mobbing mağdurları öncelikle kendi işyerlerinde haklarını aramalıdır. Kendisine mobbing yapanın bir üstü kim ise ona başvurmalı veya işçi ise insan kaynakları (İK) birimine müracaat etmelidir. İşçiler; kurumu, ALO 170, Çalışma ve İşkur müdürlükleri, Ombdusmanlık Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu(TİHEK), CİMER ve İş Mahkemeleri ile tazminat amaçlı ise Sulh Hukuk Mahkemelerine müracaat edebilir. Memur ise, kurumuna silsile yoluyla (amirden üst amirlere sırayla) Ombdusmanlık, TİHEK, CİMER, İdare Mahkemeleri ile tazminat amaçlı ise Sulh Hukuk Mahkemelerine müracaat edebilir.
Siz aynı zamanda “mobbing bilirkişisisiniz.” Neye göre “mobbing ya da mobbing değildir” tanısı koyuyorsunuz?
Bu soru çok anlamlı. Çünkü her davranışa mobbing denmeye başlandı. Bu da sorunu asıl amacından ne yazık ki saptırmaktadır. Biz tanı koyarken özellikle mobbing ile ilgili öğretide yer alan parametreleri kuşkusuz dikkate alıyoruz. Titiz bir değerlendirme gerekir ve mutlak surette alana hâkim olmak gerekir ve objektif karar verilmelidir. Parametreler: İş Ortamı, Sıklık, Süre, Davranış Tarzları (Leymann 45 davranışı), Taraflar Arasında Düzeysel Eşitsizlik, Birbirini İzleyen Evrelerde Gelişme (Çatışma, damgalanma, kurumun sürece dahil olması ve patlama) Zalimce Niyet (Tınaz, 2008, Akgün,2015;2021)

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.51.37 3B913490

 MEYAD kuruluş öyküsü, faaliyetleri hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

ÇSGB/ÇASGEM’de bir projede görev yaparken “mobbing” kavramı ile tanıştım. Araştırmaya başladım ve çalışanların korkulu rüyası, sonradan vebası olarak tanımladığım olgu olduğunu gördüm. Bu veba ile mücadele ve toplumsal bilinçlenme amacıyla kamu adına 23 Mayıs 2012 tarihinde ulusal çapta “1. Çalışma Hayatında Psikolojik Taciz (Mobbing) Panel ve Çalıştayı”   projesini yaptım ve uyguladık. Alanda çalışan ve alana yakın birçok kişi ile tanışma fırsatı buldum. Sivil toplum alanında da etkin hizmetler yapmamız gerektiğine arkadaşlarımızla karar verdik ve görüşmeler sonucunda 12.05.2015 tarihinde “Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD)” kurduk. 
MEYAD, kurulduğu günden bu güne kadar çok sayıda faaliyet yaptı. İzninizle belli başlı bazı çalışmalarımızı arz edeyim. 
MEYAD AKADEMİ: 15 günde bir dernek merkezinde alanında öne çıkmış, uzmanlaşmış kişileri davet ederek “çalışma hayatı” üst başlığında yüz yüze eğitimler verdik ve devam ediyoruz. Pandemi ile birlikte teknolojik imkânları kullanarak uzaktan eğitim modeline geçtik.  Sloganımız şudur; “herkese ve herkesime”.
MEYAD Akademi Dergisi: 5. Yılına giren dergimiz hakemli ve akademik bir dergidir. Bugüne kadar yılda 2 sayı ile “çalışma hayatı” üst başlığında hizmet eden dergimiz 2024 yılından itibaren yılda 3 sayı ile bilim dünyasına ve yönetim otoritelerine destek olmaya çalışmaktadır.
MEYAD BÜLTEN: Yılda bir tüm faaliyetlerimizin yanı sıra üyelerimiz öncelikli olmak üzere alanda belli birikime sahip kişilerin yazı, şiir, hikaye, karikatür, resim gibi eserlere yer vererek çalışma hayatına katkı vermeye devam etmektedir. 2024 yılı Ocak ayı itibariyle 4. Sayı büyük bir emek ve onurla yayım hayatına sunulmuştur.
MEYAD Temsilcilikler: MEYAD kurulduğu günden bu yana temkinli ve emin adımlarla büyümeye devam etmektedir. Ülkemizin hemen her ilinde üyelerimiz bulunmaktadır. Üyelerimizin yoğunlaştığı ve çalışma hayatının güçlü illerinde öncelikli olarak temsilcilikler kurduk, devam ediyoruz. Bunlar; Merkez Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Düzce ve Kırıkkale illeridir. Her temsilcilikte mobbing başta olmak üzere çalışma hayatı ile ilgili konferans, kurum ve kuruluş ziyaretlerimiz ile gerekli tanıtım ve bilgilendirmelerde bulunduk, devam ediyoruz. 
MEYAD KAMU SPOTLARI: Bir AB projesi kapsamında mobbingin doğru bilinmesi ve mücadele edilebilmesi için 5 tane kamu spotunu hazırlayarak sosyal medya ve web sayfamızda yayımlayarak “insan ve ülke odaklı” bakışımızın bir yansıması olarak hizmete sunduk. Bunlar:
1. Mobbing Nedir, Ne Değildir? (2,04 dk)
2. Ulusal ve Uluslararası Yasal Haklarımız. (3,42 dk)
3. Teknolojik Yıldırma veya Siber Mobbing. (2,37 dk)
4. Mücadele, İspat ve Şikayet Mekanizmaları. (3,22 dk)
5. Çözüm Önerileri. (2,46 dk)

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.51.55 244A0D8F

MEYAD MEDYA

Toplumun mobbing vebası hakkında doğru bilgilenmesi için ulusal ve mahalli tv programları, ulusal ajanslara demeçler, gazete, dergi ve dijital  platformlar aracılığıyla söyleşiler ve radyo programları yaptık. Mobbing konusunu Türkiye’ye öğrettiğimizi gururla ifade edebilirim.

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.52.41 Fcbe5B52
MEYAD ÜNİVERSİTELER

MEYAD olarak sorunun bilimsel olarak irdelenmesi amacıyla birçok üniversite ile ortak çalışmalar yaptık, devam ediyoruz. Bunlar; İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmalar Merkezi ile İstanbul’da ortak konferans düzenledik. Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Sempozyum, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Sempozyum, Hacettepe Üniversitesi Öğrencileri ile Panel, Malatya Turgut Özal Üniversitesi ile Panel, Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile “Uluslararası Şiddet ve Şiddeti Önleme Kongresi” gibi pek çok akademik çalışmalar yaptık, devam ediyoruz. 

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.52.54 D3987756

MEYAD sloganı nedir? 

“Toplumsal bilinçlenme, toplumsal uzlaşı ve çalışma hayatına katkı için çalışıyoruz” ana sloganımızdır. Ayrıca “insan ve ülke”, “herkese ve her kesime”, “huzurlu, verimli ve kaliteli işler için insana yaraşır işyerleri” sloganlarını da kullanmaktayız. Özellikle herkese ve her kesime demekteki maksadımız siyasi değil, bilimsel ve teknik bir dernek olduğumuzun ilanı içindir. 


Mobbing konusuna yoğunlaşan,  dernek çatısı altında kurumsallaştıran bir uzman olarak  mobbing olgusuna ilişkin çözüm önerilerinizden bahseder misiniz?

Öncelikle bir sorun varsa bataklığı kurutmadan pansuman tedavinin asla çözüm olmayacağı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Biz çözüm için ulusal ve uluslararası düzenlemeler aramakla birlikte aslında ULUSAL ÇÖZÜM yolarını ısrarla ve önemle savunuyoruz. Çünkü Batı, çözümü kendi değerleri üzerine kurmaktadır. Bu değerler bizim değerlerimizle çoğu kez uyuşmamaktadır. Ayrıca Batı, kendisi için insan haklarını önemsemektedir. Söz konusu başkası olunca umursamaz bir tutum sergilemekte ve hatta bazen haklı bile görebilmektedir. Bu nedenle çözüm önerilerimizi şu şekilde arz etmek isterim;
1-Yapısal Düzenlemeler
Her türlü atama, liyakat ve ehliyet esas alınarak adalet ilkesi ile yapılmalıdır.
İş tanımları açık ve net olmalıdır.
Kamu ve özel sektörde yükselme kriterleri net, objektif ve adil olmalıdır.
Yöneticiler, uzmanlıklarının yanı sıra “insan yönetimi” konusunda özel ve kapsamlı eğitimden geçirilmeli, yönetim anlayışı yerine “Yönetişim” anlayışını benimsemelidir.
Yöneticiler, teftiş ve denetimin yanı sıra bağımsız denetim kurumlarınca denetime tabi tutulmalıdırlar (Ombudsmanlık Kurumu, Türkiye Eşitlik ve İnsan Hakları Kurumu gibi).
2-Eğitim ve Rehabilitasyon
İşe girişte ve her beş yılda bir, oryantasyon eğitimleri kapsamında «Mobbing» eğitimleri zorunlu olmalıdır.
Mobbing mağdurları ve ailelerine rehabilitasyon desteği sağlanmalıdır.
3-Şikâyet Mekanizması
Tarafsızlık ilkesi gereğince şikâyetler, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca, işin uzmanları tarafından objektif, adil ve hızlı incelenerek sonuçlandırılmalıdır. 
4-Ödüllendirme
Mobbing şikâyeti gelmeyen kurum yöneticisine ödül verilerek, MOBBİNGSİZ KURUM bayrağı vb. sistem ile olayın önemi vurgulanmalıdır.
5-Yasal Düzenlemeler
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4857 Sayılı İş Kanunu’nda caydırıcı düzenlemeler yapılmalıdır.
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılacak düzenleme ile “mobbing suçları” için hapis cezası öngörülmelidir.
MOBBİNG Yasası çıkarılmalıdır.
6-Sivil Toplum Kuruluşları
Kamu ve özel sektör, sorunun çözümüne yönelik MEYAD gibi “Bilimsel ve Teknik” kuruluşlarla (STK) etkin işbirliği yapılmalıdır.
Teknoloji çok gelişti. Pandemi nedeniyle uzaktan çalışma modeliyle tanıştık. Bu durumda ilk defa sizin tanımladığınız SİBER MOBBİNG diye bir kavram var. Nedir, açıklar mısınız?

Teknolojinin gelişmesi ile suçlarda da değişiklik oldu. Web siteleri, sosyal medya, e-mail vb. araçlar çalışma hayatında ve bireysel yaşam alanında kullanılmaktadır. Bu kimi zaman karalama ve hatta yok etmeye kadar gidebilmektedir. Yaptığımız çalışmalar ile mobbingin teknolojik halini tanımladık ve isimlendirdik. “Teknolojik yıldırma veya siber mobbing” diye adlandırdıkve tanımını da şu şekilde yaptık; 
“İş yaşamıyla ilgili ve teknolojik araçlarla, plânlı olarak, kişi ya da kişilere veya işletmelere yönelik gerçekleştirilen; hakaret, incitici, karalayıcı, ayrımcı gibi olumsuz söz ve görsellerle paylaşımda bulunarak, mağdur ya da mağdurları yıldırma, etkisizleştirme, itibarsızlaştırma veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; marka veya kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren, kötü niyetli ve olumsuz paylaşımlardır.”(Akgün,İ, Teknolojik Yıldırma Yahut Siber Mobbing, Anadolu Gazetesi 07.12.2020; Tüm Yönleriyle Mobbing ve Siber Mobbing, Gülnar Yayınları, 2021)
Yazı ve kitaplarınızda özlü sözlere, hikâyeler, örnek olaylara sıklıkla yer veriyorsunuz. “TÜM YÖNLERİYLE MOBBİNG VE SİBER MOBBİNG” kitabınızda da var. Gazali’nin bir sözüne yer vermişsiniz…”Layık olmadan makam sahibi olanlar, astlarını ısırıp üstlerine kuyruk sallarlar.” Bu sözü liyakat ve ehliyet kavramı açısından değerlendirebilir misiniz? Ayrıca kitabınızın içeriği ve amacı hakkında bize bilgi verirseniz mutlu oluruz…  
Efendim biz ülkemizin ve milletimizin aşığı insanlarız. Ülkemiz, tarih boyunca zor dönemlerden geçmiş ve geçmeye devam etmektedir. Bu sorunlardan az zararla kurtulmasının temel yolu birlik ve beraberlik, kalkınmışlık, kaliteli üretim ve insan gücüdür. Bu nedenlerle yazılarımda ve kitaplarımda “liyakat, ehliyet, emanet ve adalet” kavramlarını sıklıkla kullanmaktayım. Olay ve olguları özlü sözlerle açıklamak kanaatimce daha etkili olduğu için özellikle yer vermekteyim. Ülkemiz istenilen yerde ne yazık ki değildir. Temel nedenlerden biri de “nepotizm” sorunudur. Yani kayırmacılık demek istiyorum. Oysa liyakat ve ehliyet kavramına göre kayırmacılık yapılamaz. Yapılacak olan işi, idareyi kim daha iyi yapabilecekse, yöneticilikte lider özellikli ve hakkaniyetli ise onun yapması gerekir. 
Tüm Yönleriyle Mobbing ve Siber Mobbing kitabım, alanındaki en iddialı kitaptır. 464 sayfa ve 13 ana bölümden oluşmaktadır. Mobbing ile ilgili hemen her şey, kök nedenler, ülkemiz ve gelişmiş ülkeler ile uluslararası kuruluşların bakışı ve düzenlemeleri, eğitim, anket, iletişim, propaganda, küresel yıldırma, mücadele, yargı kararları, çalışma hayatında bazı deney ve sendromlar gibi pek çok bölümden oluşmaktadır. Kuşkusuz bilimsel ve teknik bir yayın olduğu için bir başucu kitabı demek daha doğru olur. Bu eser ile bilgi ve tecrübelerimi topluma kazandırmak, mobbing vebasına kalıcı bir çözüm olması amacıyla kamuoyunun bilgi ve takdirine sunmaktan onur duyuyorum. 

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.52.12 Be0D7807
Ülkemizde mobbing ile ilgili yasal düzenlemelerden bahseder misiniz?

Mobbing konusunu 2011 yılından bu yana dert edindim. Arkadaşlarımla beraber her platformda mücadele ediyoruz ve önemli bir yol aldık. Mobbing artık biliniyor. Yasal bazı düzenlemeler ve emsal yargı kararları da bulunmaktadır. Tüm bunlar sevindirici olmakla birlikte ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Çünkü ülkemizin temel yasaları olan 4857 Sayılı İş Kanunu ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunlarında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Bu da önemli bir engel olarak karşımızda durmaktadır. Bu yasalarda mobbingin yer alması veya başlı başına bir MOBBİNG YASASI hazırlanarak soruna etkili çözüm bulunmasını arzu ediyoruz. Buna yönelik lobicilik anlamında çalışma ve ziyaretlerimiz artarak devam etmektedir. 


Filistin’in genelinde ve özellikle Gazze’de bir soykırım yapılıyor. Bu dramı bir mobbing uzmanı olarak değerlendirebilir misiniz? 

Üzülerek belirtmeliyim ki hegemon güçler kendileri dışındaki kimseyi adeta insan olarak görmüyorlar. Onlara ait her şeyi kendi mallarıymış gibi algılamakla kalmayıp, uygulamaktadırlar. Afrika asırlardır köleleştirilerek sömürülüyor. Doğu Türkistan’da Çin zulmü ve asimilasyonu ayyuka çıkmış durumda. Keşmir ve Hindistan’daki Müslümanlar keyfi bir şekilde katlediliyor. Bosna Hersek’te BM adına görev yapan Hollanda askerlerinin gözü önünde binlerce Boşnak katledildi. Filistin’e dünyanın en acımasız ve en büyük propaganda yoluyla algı yönetimini yapan Siyonistler tarafından; 1917, 1946, 1967 yılları başta olmak üzere aralıksız olarak soykırım uygulanmaktadır. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de hiçbir canlı kalmayacak şekilde ABD, İngiltere, Fransa, Hindistan ve diğer birçok ülkenin desteğiyle katliam yapılmaktadır. Yasak olan bombardımanlara rağmen nefes alan her canlıyı da açlık, susuzluk, hastalık ve soğukta bırakmak suretiyle öldürmeye devam ediyorlar. Öyle ki mezarlıkları bile talan ediyorlar. Batı diye hayran bırakılan medeniyet(!) ise ya destek veriyor ya da ne güzel diyerek alkış tutuyor!
Bu gerçeklerden hareketle “küresel yıldırma” diye bir kavram geliştirip aşağıdaki tanımı yaparak aklıselim insanların bilgi ve takdirine sunuyoruz.
“Güçlü ülke ya da ülkelerin, güçsüz ülke ya da ülkelere diz çöktürmek ya da sömürmek amacıyla, küresel yıldırma politikalarıyla belirli bir süre ve sistematik biçimde her türlü baskıyı uygulayarak; yıldırma, pasifize etme (yalnızlaştırma) ve zarar verici davranış veya uygulamalarla ele geçirme ya da saf dışı etme eylemidir..”(Akgün,İ, Gürhan,N, Hegemon Devletlerin Küresel Yıldırma Politikaları, www.kafkassam.com, 05.11.2020)
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz, son olarak eklemek istedikleriniz…
Çok teşekkür ederim. Mobbingsiz çalışma hayatı için herkesi MEYAD’a destek olmaya davet ediyorum.

Whatsapp Görsel 2024 02 08 Saat 12.53.18 A450Cb12