ŞEHRİ DURLANIK

İkinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin en kanlı savaşıdır. 100 milyondan fazla askerin dahil olduğu savaş, acı dolu birçok hikayeye sahne oldu. Nükleer silahların kullanıldığı, Holokost gibi kitlesel sivil ölümlerin gerçekleştirildiği savaşta, 40-50 milyon insan hayatını kaybetti. 1939'dan 1945'e kadar süren II. Dünya Savaşı’na Birleşik Krallık, Sovyetler Birliği, ABD, Çin Cumhuriyeti ve Fransa, Müttefik Devletler olarak; Almanya, İtalya ve Japonya, Mihver Devletler olarak katıldı. Asya’da hakimiyeti ele geçirmeye çalışan Japonya, Pasifik Okyanusu ve adalarını, Güneydoğu Asya'yı ve Çin'i almak için Pasifik Cephesi’nde savaştı. Japonya’nın başarılı ilerlemesi 1942 yılında durduruldu. Kuzey Afrika ve Stalingrad'da yenilgiye uğratılan Avrupalı Mihver orduları güçsüz kaldı. 1943 yılında Almanya yenilgiyi tattı, İtalya Müttefik kuvvetlerince işgal edildi. Kontrolünü kaybeden Mihver Devletleri tüm cephelerden geri çekilmek zorunda kaldı.

1945 yılında Müttefik Devletleri savaşı sonlandırdı

1944 yılında Batılı İttifak Kuvvetleri Fransa'yı, Sovyetler Birliği ise kaybettiği bölgeleri geri aldı. Sovyetler Birliği ve Polonya kuvvetlerinin Berlin’i ele geçirmesi ile Almanya'nın 8 Mayıs 1945'te teslim oldu. Almanya’nın teslimiyeti Avrupa’da savaşı sonlandırdı. Japon ordularının Birleşik Devletler tarafından yenilgiye uğratılmasıyla Japon adaları işgal edildi. Japonya, 15 Ağustos 1945 tarihinde teslim olmayı kabul etti. Almanya ve Japonya’ya karşı kesin zafer alan Müttefik Devletleri savaşı sonlandırdı.

II. Dünya Savaşı’nda yaşanan en ilginç olaylardan biri ise Japon Subay Hiroo Onoda'nın hikayesi. Onoda, komutanının savaş esnasında verdiği 'Kendi ellerinizle ölmeniz yasaktır. Ne olursa olsun, sizin için geleceğiz. Hindistan cevizleri ile yaşayın! Ama hiçbir şartta yaşamınızdan vazgeçemezsiniz!" emrini yerine getirmek için savaş bittikten sonra 30 yıl daha mücadelesini sürdürdü. Onoda’nın bu hareketi bazılarına göre çok asilce gelse de, bazılarına göre hastalık olarak değerlendirildi ve savaş suçlusu olarak kabul edildi.

Savaş sanatları ile ilgiliydi

19 Mart 1922 yılında Japonya'nın Vakayama eyaletindeki Kamekawa köyünde doğan Hiroo Onoda, öğrencilik yıllarında dövüş sanatları ve kılıç eskrime ilgiliydi. Mezun olunca bir ticaret şirketinde çalışmaya başlayan Hiroo Onoda, 1942 yılında orduya alındı. 1944 yılında kıdemli çavuşluğuna yükselen Onoda, komuta personeli, Nakano Ordu Okulu keşif ve sabotaj komuta eğitimi aldı. Başarısıyla göz dolduran Onoda, eğitimlerin ardından 4. Ordu Genel Merkezinin bilgi departmanına atandı.

'Her ne olursa olsun savaşı bırakmayın'

Filipinler’e gönderilen Anglo-Amerikan birliklerine karşı çalışan birliklere önderlik etti. Filipin’in Lubang adasına gönderilen Onoda’nın aklında tek bir düşünce vardı. Her olursa olsun savaşı bırakmayacak, kanının son damlasına kadar savaşacaktı. Çünkü Japonya Silahlı Kuvvetleri Korgenerali Shizuo Yokoyama, birliğe, her ne olursa olsun görevi bırakmalarını emretmişti. Onoda’nın birliği adayı indikten kısa süre sonra Amerikan ordusu 28 Şubat 1945'te adaya indi. Japon askerlerini geri püskürten Amerika, adayı ele geçirdi. Onoda’nın birliğinden geriye sadece 3 asker kaldı. Ormana çekilen birlik, teslim olmamaya yemin etmişti. Birlik ormana geçilecek ve bir gerilla savaşını başlatacaktı.

Hiroo Onoda geri çekilmeyi kabul etmedi

Amerika’da Pasifik Savaşı sırasında insani birçok vahşete imza atmıştı. Japonya'nın Hiroşima kentine ve 3 gün Nagazaki'yi atom bombası atan Amerika, durmayacaktı. Bunun üzerine 2 Eylül 1945'te, Japonya Dışişleri Bakanı Mamoru Shigemitsu ve Genelkurmay Başkanı Yoshijiro Umezu, Japonların koşulsuz teslim olmasını öngören anlaşmayı imzaladı. ABD birliklerinin Japon askerlerinin savaşı bırakmaları için her yere broşür dağıtmalarını askeri dezenformasyon olarak değerlendiren Onoda, geri çekilmeyeceklerini söyledi. 1950 yılında birlikten birinin teslim olup, Japonya’ya dönmesiyle Onoda ve arkadaşlarının hala savaşmaya devam ettiği öğrenildi.

Beraberindeki son Japon askerini de kaybetti

Benzer haberler Japonya'nın daha önce işgal ettiği diğer ülkelerden de gelmeye başladı. Bunun üzerine harekete geçen Japonya, askerlerinin ülkelerine dönüşü için bir komisyon kurdu. Askerlere ulaşamayan komisyon bunun üzerine 1969 yılında Onoda ve beraberindekileri ölü ilan etti. Onoda,1972 yılında Filipin polisine yönelik başlattıkları çatışmada beraberindeki son Japon askeri Kinsity Kodzuka’yı da kaybetti.

Gazetedeki haberlere inanmadı

Ormanda avladığı hayvanlara, yabani meyvelerde beslenen Onoda, daha fazla yemek bulmak için köyleri yağlamadı. Yağma sırasında bir gazete bulan Onoda, Japonya’nın yenilgiye uğradığı haberlerine inanmadı. O hala Japonyaların Amerikalılarla savaşmaya devam ettiğini düşünüyordu. Japon gezgin ve maceracı Norio Suzuki’nin Filipinler’e giderek Onoda’nın fotoğrafını çekmesi üzerine Japon yetkililer harekete geçti. Onoda’yı Filipinler’e gönderen komutanlardan biri olan Binbaşı Yoshimi Taniguchi'ye haber verildi. Taniguchi, Onoda’ya bir haber göndererek geri çekilmesini emretti. Bunun üzerine Onoda teslim oldu.

Hayranları tarafından toplanan parayı bağışladı

Filipinler'de yetkililer Onoda ve beraberindekilerin ABD ve Filipin askerlerinin yanı sıra aralarında sivillerinde bulunduğu 30 kişinin ölümüne neden olduklarını, 100 kişiyi de yaralandıklarını açıkladı. Bunun üzerine Onoda’nın idam kararı onandı. Ancak ülkenin başbakanı Japonya ile temaslar sonrasında Onoda’yı ülkesine teslim etti. 12 Mart 1974'te Japonya'ya dönen Onoda, hayranları tarafından kendisi için toplanan parayı kabul etmedi. Parayı, ölen Japon savaşçıların ruhlarına tapınılan Yasukuni Mabedi'ne bağışladı.

Direnişin simgesi olarak görüldü

Bir direnişin simgesi olan Onoda'nın ardından bazı Japon subayları da savaşmaya devam etti. Bazı subaylar ise Amerikalılar, Hollandalılar ve Fransızlarla savaşan ulusal devrimci gruplara katılarak direnişini sürdürdü.