Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa'daki mitinginde Gökdere Meydanı'nda halka hitap etti. Emekli maaşlarını Temmuz ayında masaya yatıracaklarını dile getirdi.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Bursa, tarih boyunca nice alimi ve evliyasıyla gönülleri imar etmiş bir şehirdir. Gönül semamızı billur bir avize gibi aydınlatan bu şehir, ecdadımızın medeniyet anlayışının canlı bir örneğidir. Kuruluşunun ve yükselişinin şehri olan Bursa, bu özelliğini hiçbir zaman yitirmemiş ve günümüzde de aynı ruhu koruyarak ilerlemektedir. Bizler, Bursa'nın manevi zenginliğinden aldığımız ilhamla ülkemize ve dünyaya hizmet etmekteyiz. Bursa'nın Balkanlar'dan Kafkaslar'a uzanan kucaklayıcı misafirperverliği, bizim de bu coğrafyalardaki kardeşlerimizle olan bağlarımızı güçlendirmemize ilham vermektedir.

Bursa'nın desteğini unutmayacağız

Bursa, sanayi ve tarım üretimiyle dünyaya örnek olmuş bir şehirdir. Bizler de ekonomi ve diplomasi alanında aynı kucaklayıcı yaklaşımı sergiliyoruz. Bu bağlamda, 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na gösterdiğiniz yüzde 5 milletvekilliği ve yüzde 55 Cumhurbaşkanlığı desteği için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Bursa'nın bizden esirgemediği ahde vefasını, kadirşinaslığını ve muhabbetini asla unutmayacağız.

Emeğin alının terinin ve üretimin şehri

Her gelişimizde kalbimizin bir köşesini Bursa'da bırakıyoruz. Bugün Bursa'da katılımın durumu ne, diye sordum? Rakamı aldım, 90 bin. Şimdi buradan Bursa'yla birlikte Türkiye Yüzyılı'na hazırlanıyoruz. Türkiye Yüzyılı şehirlerimizin inşasını Bursa'nın yoıl arkadaşlığında yapmak istiyoruz. Bursa'nın boş lafla, palavrayla, yalanla, dolanla işi olmadığını biliyoruz. Çünkü Bursa, emeğin, alın terinin, üretimin şehridir. Bursa, yatırıma, esere, hizmete, projeye bakar; velhasıl Bursa icraata bakar. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı yolculuğumuzda bizi en iyi anlayacak olan Bursa'dır. Zaten Bursa, ilk yerli markamız Togg fabrikası başta olmak üzere ülkemizin prestij eserlerine öncülük ediyor, ev sahipliği yapıyor. Allah vergisi, büyüleyici güzellikleriyle medeniyetlerin mirası, eşsiz birikimiyle, vakur insanıyla Bursa'ya böylesi yakışır. İnşallah Bursa, 31 Mart'taki tercihiyle bu duruşunu büyükşehirde ve ilçelerde belediye yönetimlerine de yansıtacaktır. Ben buna inanıyorum. Bursa'ya güveniyorum. Biz de belediye başkanlarımızla el ele verip Bursa'nın önünde yeni bir dönem açmayı planlıyoruz.

Ramazan'ın bayramı gelmeden inşallah 31 Mart'ta milli irade bayramına kavuşacağız. Şimdi Ramazan-ı Şerif'in sonuna doğru yaklaştığımız bu günlerde, sağlıkla, huzurla ve esenlikle bayrama ulaşmayı diliyorum. Rabbimizden bu mübarek günlerde dualarımızı kabul etmesini niyaz ediyorum. Kadir Gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.

Bursa, sadece maddi imkanlarıyla değil, aynı zamanda özgürlüğün değerini de çok iyi biliyor. Çanakkale'de yedi düvele karşı verdiğimiz tarihi istiklal mücadelesinde, Bursa en büyük destekçilerden biriydi. Bir asır önce, iki yıldan fazla süre işgal altında kalan Bursa için milletimiz kararlılık gösterdi. Osmanlı döneminde de Bursalı kahramanlar, gönül coğrafyamızın dört bir yanında destanlar yazdılar. Bu mücadele sırasında yaşanan acılar için yakılan ağıtlar, Cezayir'e sefere çıkıp memleketlerine dönemeyen yiğitlerin ardından bize önemli mesajlar veriyor.

Gazze için sessiz kalanlar..

Son dönemde Gazze'de yaşananlar, geçmişte yaşadığımız zorlu deneyimlerden pek farklı değil. Gazze'de akan Müslüman kanı karşısında duyarsız kalanlar, aynı durumda kendileri için de sessiz kalacaklarını göz ardı etmemelidirler. Aslında biz benzer bir felaketi yaşadık. Rusya ile ilişkilerimizin bozulduğu, terör örgütlerinin sınırlarımıza dayandığı bir dönemde, Batılı ülkeler güney şehirlerimizdeki hava savunma sistemlerini alıp götürmüştü. Ancak o zorlu dönemde, kendi gücümüz, imkanlarımız ve mücadelemizle bu sıkıntıların üstesinden geldik. Suriye, Libya, Akdeniz, Karadeniz, Karabağ gibi birçok bölgede attığımız adımlar karşısında, karşımıza büyük bir küresel ittifak çıktı.

Kurulan tuzakları askeri harekatlarla durdurduk!

Yıllardır, ülkemizde güven ve istikrar ortamını bozmak için ellerinden geleni yapanlar, her kesimi kışkırtıp harekete geçirmeye çalıştılar. Her seçim döneminde aynı senaryoyu tekrarlayarak milletimizi bölmeye çalıştılar. Ancak milletimizle birlik olarak bu oyunları birer birer bozduk. Bazı tuzakları, geçtiğimiz mayıs ayında olduğu gibi sandıkta boşa çıkardık. Bazılarını ise 15 Temmuz gibi sokaklarda bertaraf ettik. Diğer tuzakları ise askeri harekatlarımızla sınırlarımız ötesinde engelledik. Bu mücadele uzun soluklu bir süreçtir ve her dönemde yeni araçlar, yeni argümanlar, yeni taktikler devreye sokulmaktadır. Önümüzde yine zorlu bir süreç olduğunu bilmeliyiz. Bu toprakları vatan yapmak için verdiğimiz mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Aksi takdirde, bizi bu topraklardan jiletle kazıyıp atmak isteyeceklerdir.

Muhalefetin siyası vizyonu sıfır

Ülkemizdeki muhalefetin anlamadığı, anlamak istemediği veya önemsemediği gerçek şudur: İhtirasları öyle bir noktaya gelmiştir ki ülkenin ve milletin uzun vadeli çıkarlarını hiçe saymaktan çekinmezler. Bu amaç uğruna PKK'ya göz kırpmaktan, FETÖ'ye göz kırpmağa, emperyalist heveslere destek vermekten, her türlü hırsızlık ve arsızlığa göz yummağa kadar uzanır. Siyasi vizyonları neredeyse sıfırdır, siyasi programları yok denecek kadar azdır, icraatları ise neredeyse hiç yoktur. Buna karşılık muhalefet cephesinde her türlü istismar, kirli pazarlık ve entrika kol gezer. CHP, çeşitli şehirlerde DEM'le kurduğu karanlık ittifaklarla neyin karşılığı olduğu belirsiz paylaşımlarda bulunur. Ancak bu tür eylemleri saklamak için uğraşırlar ve kendi tabanlarının dahi tepkisini çekmekten çekinirler. CHP'nin ihtirasları, DEM'in içini boşaltmış durumdadır. Bu partide bazıları "kendimize oy verelim" derken, diğerleri "CHP'nin peşine takılalım" diyerek kararsızlık içindedir. Toplam üye sayısı 500 bini geçmeyen marjinal partiler, sağa sola talimat verip seçmenin iradesine ipotek koymaya kalkarlar. CHP'li faşist yöneticiler, her gün "kapıdan giremezsiniz" diyerek bunları defetmektedir

Temmuz ayında emeklilerin maaşlarını gözden geçireceğiz.

Değer ve prensipleri kalmadı

Ortada savunduklarını iddia ettikleri hak, hukuk, değer ve prensipler adına bir şey kalmamış durumda. Bize karşı ortalığı ayağa kaldıranlar, CHP'nin küstahlıkları karşısında uslu bir kediye dönüşmüş durumda. Ancak bu durumun diğer yüzü de vardır. Ülkemizin en büyük muhalefet partisinin içine düştüğü tutarsızlık, savrulma ve kirlenmişlik hali gerçekten utanç vericidir. Valizler, çantalar dolusu dolarlar, eurolar... Bunları saymaya bile yetişmek mümkün değil. Bu görüntülerin izahı kimse tarafından yapılamamaktadır. Bir CHP yetkilisi bile çıkıp bu paralardan yapılan kulelerin sahibinin kim olduğunu açıklayamıyor. Dahası, daha önce yapılan darbe güzellemelerini, millete yapılan hakaretleri dahi saymıyorum bile.

İşte bu seçimlerde sadece şehirlerinizi yönetecek başkanları seçmekle kalmayacaksınız. Aynı zamanda ülkemizin geleceğinde hangi siyaset tarzının önünün açılacağını da belirleyeceksiniz. Sizlerden 31 Mart'a bu gözle de bakmanızı istiyorum. Bursa'nın en doğru kararı vereceğine inanıyorum.

Emeklilerimizin refah seviyesi artacak

Şu anda dünya genelinde tüm ekonomileri zorlayan en büyük sorun, son 50-60 yılın en yüksek seviyelerinde seyreden yüksek enflasyondur. Avrupa'dan Amerika'ya herkesin kontrol altına almaya çalıştığı enflasyonla biz de mücadele ediyoruz. Enflasyonun etkilediği kesimlerden biri de çalışanlarımız ve emeklilerimizdir. Bu nedenle, yılbaşında asgari ücrette ve emekli maaşlarında yaklaşık yüzde 50 oranında artışlar yaptık. Ayrıca, emeklilerimizin bayram ikramiyelerini de aynı oranda artırdık. Bir defaya mahsus olmak üzere 16 milyon emeklimize 5 bin lira ödeme yaptık. Şimdi de banka promosyonlarını 8 bin ile 12 bin lira arasına çıkararak emeklilerimize yeni bir fırsat sunduk.

Temmuz'da emekli maaşlarını gözden geçireceğiz

Önümüzdeki temmuz ayında, yılın ilk 6 ayındaki enflasyona göre emekli maaşlarını yeniden değerlendireceğiz. Ayrıca, memurlarımıza yönelik 600 ek gösterge ilave edilmesi uygulamasını genişleterek düzenlemeler yapacağız. Küçük esnafın prim gün sayısındaki adaletsizliği giderecek adımları önümüzdeki dönemde atacağız. Ev hanımlarının isteğe bağlı sigorta prim teşvikleri ile ilgili düzenlemeleri hayata geçirdik. Gençlerimize çeşitli başlıklarda ilave destekler sağlıyoruz, bu desteği deprem bölgesinden başlayarak uyguluyoruz. Böylece, milletimize verdiğimiz sözleri tek tek yerine getiriyoruz. Ancak, tüm bu adımlar yüksek enflasyonun çalışanlar ve emekliler üzerindeki olumsuz etkisini tamamen ortadan kaldırmıyor. Bu nedenle, öncelikle ekonomi programımızı kararlılıkla uygulayarak fiyat istikrarını sağlamamız gerekiyor. Çünkü yüksek enflasyon ortamında yapılan tüm iyileştirmelere rağmen istenilen sonuçlar alınamıyor. Yılın ikinci yarısında enflasyonun düşüşe geçeceğine inanıyoruz. Ayrıca, deprem bölgesindeki inşaat çalışmalarının hafiflemesiyle birlikte çalışanlarımızı ve emeklilerimizi hak ettikleri refah seviyesine biraz daha yaklaştıracağız.

Verdiğimiz sözleri unutmadık

Biz bugüne kadar milletimize asla yalan söylemedik, insanlarımızı kandırmaya çalışmadık. Dün verdiğimiz sözleri bugün unuttuk diye kulak arkası yapmadık. Milletimizin her kesimiyle sürekli iletişim halinde olduğumuz için tespit ettiğimiz sorunları ve talepleri en kısa sürede karşılayacak adımları attık. Yapamayacağımız işleri asla vaat etmedik. Hatta içimize sinmeyen bazı konuları bile milletimizden gelen yoğun talepler doğrultusunda hayata geçirmekten kaçınmadık, örneğin emeklilikteki yaş uygulaması gibi. Bu tür uygulamaların kamu maliyesine ve sosyal güvenlik sistemimize getirdiği yükün tamir edilmesi zaman alacaktır.

Erzincan’da korkutan deprem Erzincan’da korkutan deprem

Şu anda sahada emekli maaşlarında yaşanan artış talepleriyle birlikte asgari ücrette de kaçınılmaz ara artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Daha önce sadece emekli maaşlarında 10 bin liralık bir artışın yol açacağı mali yükü milletimizle paylaşmıştık. Ancak, yatırım bütçemizin tamamını veya eğitime, sağlığa ayırdığımız kaynağın tümünü sadece bu artışa tahsis etsek bile bu yeterli olmayacaktır. Devlet yönetiminde böyle bir durumun olamayacağını takdir edersiniz.

Yaşadıkları sıkıntılardan dolayı şikayetlerini dile getiren her vatandaşımız sonuna kadar haklıdır. Peki, çalışanların ve emeklilerin kayıplarını nasıl telafi edeceğiz? Her zamanki gibi daha çok çalışarak, daha çok üreterek, devletimizin kaynaklarını daha da artırarak yapacağız. Sizin karşınıza gelip sadece vaatlerde bulunanların, devletin kaynaklarını artırmak yerine mevcutları bile koruyamayacakları için derdinize derman olamayacaklarını biliyoruz.

Belediyelerde yaptıklarını görüyorsunuz. Beş yılda iflas ettirmedikleri yer kalmadı. Sorunsuz saat gibi tıkır tıkır işleyen hizmetleri bile devam ettiremediler. Sadece yalanlarıyla sizleri kandırmanın peşindeler. Biz tüm samimiyetimizle, tüm içtenliğimizle, tüm hak ve hakkaniyet duygumuzla size gerçeği söylüyor, çözüm yolumuzu paylaşıyoruz.

21 yılda nasıl 3 kat Türkiye'yi büyüttüysek önümüzdeki dönemde iki kat daha büyütüp inşallah sözlerimizi fazlasıyla tutacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize sahip çıkarak ülkemizin bütünlüğünde devletimizin bekasında gözü olanları sevindirmeyelim. Gerisi sadece gayret, vakit ve planlama meselesidir.

Bizim söylediğimiz her şeyin referansı, ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerdir.

Kaynak: AA